1.
sokak köpeklerine tapanlar dini
dikkat bu girdi aşırı uzundur. okumadan önce besmele çekip bir iki yudum da su içiniz
ülkemizin kanı bozuk kesimi tarafından köpekleri savunan vicdanlı kimseler için kullanılan lakap.
şimdi çıkıp da "insan güvenliği daha önemli sen ne diyorsun hebele hübele" diyenler olacak, inanın hiç umrumda değilsiniz (bu denilen şeye elbette her insan gibi katılırım, ama bu sözleri bahane edip de şu ülkede ne pislikler yapıldı yazmaya elim kolum varmıyor).
bu tarz insanlara "kanı bozuk" kadar ağır bir ithamda neden bulunduğumu ve şu son günlerde yaşadığım bu ülkedeki iğrençliklere neden bu kadar nefret dolu olduğumu şuraya yazacağım artık. vallahi isteyen "ittapar" desin isteyen başka bir şey, değersiz sözleriniz o hayvanların çektiği eziyetten hiç de önemli değil benim için.
öncelikle sokakta köpek olmasını ben de savunmam. çünkü köpekler ne kadar kedilerin aksine (burada kedilere çamur attığımı sanmayın bazı entry'lerimi okumuş arkadaşlar ne çok sevdiğimi bilir) cüsselerine ve kuvvetlerine göre aslında çok çok uysal hayvanlar olsalar da (o kuvvet o ağırlık kedilerde veyahut başka bir hayvanda olsa inanın sokağa çıkamazdınız köpekler buna rağmen insan müsveddelerine senelerdir iyi dayanıyor) aç ve kışkırtılmış olduklarında son derece tehlikeli olabilmekteler. ayrıca öyle olmasalar bile köpeklerden korkan hiç azımsanmayacak bir kesim var. herneyse, bu yüzdendir ki benim de görüşüm köpeklerin sokakta olmaması, fakat adam gibi barınaklarda adam gibi insanlar tarafından doğru düzgün muamele görmeleri veya başından bu hayvanların kısırlaştırılıp çoğalmalarının önüne geçilmesidir.
fakat gel gelelim bizim aşağılık (aslında babasından girip en büyük dedesinden çıkmak isterdim bunların ama sözlük kuralları işte o yüzden böyle cici bir kelimeyle yetineceksiniz şimdilik) kesim tarafından bu hayvanların "uyutulması" uygun görülmüş.
şimdi "uyutmak ne ya?" diyenler hala varsa kibarca *ldüruyorlar. bu kadar yani. bunun da adını "uyutmak" koymuşlar. e çünkü bu beyefendilerin bu kadar hayvanı kısırlaştırmaya parası yokmuş (kimse de demiyor o vergiler nereye gidiyor diye) ama uyutmak için kullanılan ıvır zıvıra allah ne verdiyse... çünkü onlara göre kısırlaştırmak veterinerde yapılıyor ve zahmetli bir süreç, e bunla da hayvanın canı pahasına olsun kimse uğraşmaz. ama uyutmak sihirli değnek gibi! bir köpeğe iğne vuruyorsun, hop, uyuyor, hiç de uğraşmıyorsun veterinerle falan... hay ben sizin aklınızı s... seveyim.
bunu ilk duyduğumda kanım donmuştu. sonra sonra bu mağara adamlarıyla bir olunmayacağını anladığımda madem böyle olacak yapacak bir şey yok diye pes ettim ve vicdanımın sesini bastıramasam da milletle bu kavgaya girmeyi bıraktım.
sonra efendim insanlık sınırımı zorlayacak ikinci vaka yaşandı. bu köpeklerin bir çoğunu "uyutmak" dedikleri "avrupai" sistem yerine (insanın sorası geliyor senin neyin avrupai ki bu da avrupai olsun diye... ki avrupanın yediği her nane iyi olur diye bir kural mı var? herşeyden önce bunu isteyen insanlar sözde müslümanlar) çamaşır suyuyla zehirleyerek *ldürüyorlarmış. ben şimdi çıldırayım mı, yoksa susup içime mi kapanayım bilemedim. ama demek şu kansızlık sendromu bana da bulaşmış ki artık ben de pek ses çıkarmıyorum. niye? e çünkü "insan canı herşeyden önemli".
neyse efendim, baktık bu hayvanları yetmezmiş gibi bir de türlü eziyet ve işkenceyle barınaklara tıkıyorlar. yine sustuk. e neden? "çünkü herşey biz insanlar için, bu hayvanlar bizim canımızı tehdit ediyor"
neyse bu sözlerle hep susturulduk. ta ki bu gün karşıma sinirden odamdaki eşyaların neredeyse üçte birini oraya buraya fırlatıp şiddetli bir sinir krizi geçirmeme sebep olacak olayı görene kadar. tebrikler nur topu gibi bir sinir hastasıyım ben, "insanlar" sağolsun. gelin beni de barınağa tıkın.
şimdi bu çirkin, "insanca" olayı anlatmak istemiyorum. ama şöyle söyleyeyim "onlar vahşi hayvan, biz insanız" diyen mahlukatlar, en vahşi hayvanın bile anca yapabileceği kusursuz bir katliam, vahşet, canilik, artık ne derseniz deyin... öyle bir şey yapmışlar ki.
ama olur mu? herşey bizim için. bu hayvanlar zararlıymış, yok edilmesi gerekiyormuş, "masum insanlara" zarar veriyorlarmış.
şimdi şu son söylediğim kısım elbette çok kez olmuştur, bunu zaten reddetmiyorum. dediğimiz gibi köpekler vahşi olabilen canlılar. böyle vakalar oluyor, beni de zamanında köpekler kovaladı, hem de 8 tanesi birden evime kadar koşturmama sebep oldular. bunu da "sana saldırırsa görürsün" diyen organizmalar bilsin diye söylüyorum.
şimdi bu köpekler beni kovaladı, seni kovaladı, senin ilerideki çocuğunu çoluğunu soyunu sopunu ananı avradını kovaladılar diyelim. ve tebrikler, akplisi chplisi zengini fakiri otu oku birleşip ne güzel nefret ve kin dolu kışkırtılmalar yaptınız siz öyle! şu baştaki kısmı özellikle söylüyorum çünkü ben hiçbir olayda her kesimden insanın bu kadar birleşip bir şeyin üstüne gittiğini görmedim.
peki "herşey bizim için" ya, neden t*cizcilere, t*cavüzcülere, k*tillere bu kadar ses çıkmadı? senin benim çoluğumu çocuğumu bu köpeklerden daha fazla tehdit eden bu iğrenç insanlara bir kesim tepki gösterse öbürü sessiz, bir aile protesto etse öbürleri susgun. sokak köpeklerine karşı gösterilen nefretin dörtte biri asıl sorunlarımıza; ülkedeki can güvenliğinin ucuzluğuna, boğazımıza kadar çıkan zamlara, adalet ve eğitimin çürümüşlüğüne karşı ne zaman gösterildi? tamam, sokaktaki köpeğe de tepkili olun, bakın insan gibi tepkili olun, aşağılık bir mahlukat gibi değil... bu diğer saydıklarıma karşı da aynı derecede tepkili olun. ama bakıyorum, kuzu koyun gibi insanlar sırf bir tek ona güçleri yetiyor diye tüm nefretini köpeklere kusuyor, kan donduran şeyler yapmaktan, onun bunun sinirini bu hayvanlardan, tek suçu bu leş ülkede yaşamak olan bu köpeklerden çıkartmaktan bir gram çekinmiyorlar. hem de yaptıklarını iradeli bir şekilde yapan insanlar ceza almazken bu ülkede çocuk bilincine bile sahip olmayan hayvanlar cehennemi yaşıyor.
peki siz bizim gibi insanlara "ittapar" derken bizim size bu iğrençliklere ses çıkamadığınız için ne dememiz gerekir? "t*cavüzcütapar, k*tiltapar, zamtapar"??? hangisini beğendiniz, seçin alın!
e tabi ki zorunuza gitti, ne alaka dimi? "biz bu olanları mı savunuyoruz da bize böyle denilecek" diyorsunuz. benim gözümde bir şeyi savunmak ve ses çıkarmamak arasında inanın hiçbir fark yok. evlerinizde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyetinde yerli dizi izlerken ve o elinizdeki abdullah gül zamanından kalma telefondan sosyal medya üzerinden "itlere itlaf" yazarken şu ülkede neler oluyor neler... birine sesiniz çıktı mı? çıkmadı. o zaman bize de ittapar dediğiniz zaman bundan alınmayacağımızı, aksine sizin aksinize azıcık vicdanımız kaldığı için gurur duyduğumuzu anlarsınız artık.
gördüğüm dehşet olay için de beddua etmekten asla çekinmeyerek aksine bence bu sevap duasıdır diyerek şunları temenni ediyorum, bu iğrençliği yapanlara diğer dünya diye bir şey varsa eğer, o katledilen hayvanlar da beterini yapsın da bu kansızlar yine dirilsin, yine yapsınlar da bunlar yine dirilsin ve bu döngü asla bitmesin... şimdi karşıma çıksa bu adiler vallahi billahi vururum (şaka yapıyorum ya ne vurması, human centipede filmindeki şeyi yapsam içim soğumaz, çaktırmayın).
ülkemizin kanı bozuk kesimi tarafından köpekleri savunan vicdanlı kimseler için kullanılan lakap.
şimdi çıkıp da "insan güvenliği daha önemli sen ne diyorsun hebele hübele" diyenler olacak, inanın hiç umrumda değilsiniz (bu denilen şeye elbette her insan gibi katılırım, ama bu sözleri bahane edip de şu ülkede ne pislikler yapıldı yazmaya elim kolum varmıyor).
bu tarz insanlara "kanı bozuk" kadar ağır bir ithamda neden bulunduğumu ve şu son günlerde yaşadığım bu ülkedeki iğrençliklere neden bu kadar nefret dolu olduğumu şuraya yazacağım artık. vallahi isteyen "ittapar" desin isteyen başka bir şey, değersiz sözleriniz o hayvanların çektiği eziyetten hiç de önemli değil benim için.
öncelikle sokakta köpek olmasını ben de savunmam. çünkü köpekler ne kadar kedilerin aksine (burada kedilere çamur attığımı sanmayın bazı entry'lerimi okumuş arkadaşlar ne çok sevdiğimi bilir) cüsselerine ve kuvvetlerine göre aslında çok çok uysal hayvanlar olsalar da (o kuvvet o ağırlık kedilerde veyahut başka bir hayvanda olsa inanın sokağa çıkamazdınız köpekler buna rağmen insan müsveddelerine senelerdir iyi dayanıyor) aç ve kışkırtılmış olduklarında son derece tehlikeli olabilmekteler. ayrıca öyle olmasalar bile köpeklerden korkan hiç azımsanmayacak bir kesim var. herneyse, bu yüzdendir ki benim de görüşüm köpeklerin sokakta olmaması, fakat adam gibi barınaklarda adam gibi insanlar tarafından doğru düzgün muamele görmeleri veya başından bu hayvanların kısırlaştırılıp çoğalmalarının önüne geçilmesidir.
fakat gel gelelim bizim aşağılık (aslında babasından girip en büyük dedesinden çıkmak isterdim bunların ama sözlük kuralları işte o yüzden böyle cici bir kelimeyle yetineceksiniz şimdilik) kesim tarafından bu hayvanların "uyutulması" uygun görülmüş.
şimdi "uyutmak ne ya?" diyenler hala varsa kibarca *ldüruyorlar. bu kadar yani. bunun da adını "uyutmak" koymuşlar. e çünkü bu beyefendilerin bu kadar hayvanı kısırlaştırmaya parası yokmuş (kimse de demiyor o vergiler nereye gidiyor diye) ama uyutmak için kullanılan ıvır zıvıra allah ne verdiyse... çünkü onlara göre kısırlaştırmak veterinerde yapılıyor ve zahmetli bir süreç, e bunla da hayvanın canı pahasına olsun kimse uğraşmaz. ama uyutmak sihirli değnek gibi! bir köpeğe iğne vuruyorsun, hop, uyuyor, hiç de uğraşmıyorsun veterinerle falan... hay ben sizin aklınızı s... seveyim.
bunu ilk duyduğumda kanım donmuştu. sonra sonra bu mağara adamlarıyla bir olunmayacağını anladığımda madem böyle olacak yapacak bir şey yok diye pes ettim ve vicdanımın sesini bastıramasam da milletle bu kavgaya girmeyi bıraktım.
sonra efendim insanlık sınırımı zorlayacak ikinci vaka yaşandı. bu köpeklerin bir çoğunu "uyutmak" dedikleri "avrupai" sistem yerine (insanın sorası geliyor senin neyin avrupai ki bu da avrupai olsun diye... ki avrupanın yediği her nane iyi olur diye bir kural mı var? herşeyden önce bunu isteyen insanlar sözde müslümanlar) çamaşır suyuyla zehirleyerek *ldürüyorlarmış. ben şimdi çıldırayım mı, yoksa susup içime mi kapanayım bilemedim. ama demek şu kansızlık sendromu bana da bulaşmış ki artık ben de pek ses çıkarmıyorum. niye? e çünkü "insan canı herşeyden önemli".
neyse efendim, baktık bu hayvanları yetmezmiş gibi bir de türlü eziyet ve işkenceyle barınaklara tıkıyorlar. yine sustuk. e neden? "çünkü herşey biz insanlar için, bu hayvanlar bizim canımızı tehdit ediyor"
neyse bu sözlerle hep susturulduk. ta ki bu gün karşıma sinirden odamdaki eşyaların neredeyse üçte birini oraya buraya fırlatıp şiddetli bir sinir krizi geçirmeme sebep olacak olayı görene kadar. tebrikler nur topu gibi bir sinir hastasıyım ben, "insanlar" sağolsun. gelin beni de barınağa tıkın.
şimdi bu çirkin, "insanca" olayı anlatmak istemiyorum. ama şöyle söyleyeyim "onlar vahşi hayvan, biz insanız" diyen mahlukatlar, en vahşi hayvanın bile anca yapabileceği kusursuz bir katliam, vahşet, canilik, artık ne derseniz deyin... öyle bir şey yapmışlar ki.
ama olur mu? herşey bizim için. bu hayvanlar zararlıymış, yok edilmesi gerekiyormuş, "masum insanlara" zarar veriyorlarmış.
şimdi şu son söylediğim kısım elbette çok kez olmuştur, bunu zaten reddetmiyorum. dediğimiz gibi köpekler vahşi olabilen canlılar. böyle vakalar oluyor, beni de zamanında köpekler kovaladı, hem de 8 tanesi birden evime kadar koşturmama sebep oldular. bunu da "sana saldırırsa görürsün" diyen organizmalar bilsin diye söylüyorum.
şimdi bu köpekler beni kovaladı, seni kovaladı, senin ilerideki çocuğunu çoluğunu soyunu sopunu ananı avradını kovaladılar diyelim. ve tebrikler, akplisi chplisi zengini fakiri otu oku birleşip ne güzel nefret ve kin dolu kışkırtılmalar yaptınız siz öyle! şu baştaki kısmı özellikle söylüyorum çünkü ben hiçbir olayda her kesimden insanın bu kadar birleşip bir şeyin üstüne gittiğini görmedim.
peki "herşey bizim için" ya, neden t*cizcilere, t*cavüzcülere, k*tillere bu kadar ses çıkmadı? senin benim çoluğumu çocuğumu bu köpeklerden daha fazla tehdit eden bu iğrenç insanlara bir kesim tepki gösterse öbürü sessiz, bir aile protesto etse öbürleri susgun. sokak köpeklerine karşı gösterilen nefretin dörtte biri asıl sorunlarımıza; ülkedeki can güvenliğinin ucuzluğuna, boğazımıza kadar çıkan zamlara, adalet ve eğitimin çürümüşlüğüne karşı ne zaman gösterildi? tamam, sokaktaki köpeğe de tepkili olun, bakın insan gibi tepkili olun, aşağılık bir mahlukat gibi değil... bu diğer saydıklarıma karşı da aynı derecede tepkili olun. ama bakıyorum, kuzu koyun gibi insanlar sırf bir tek ona güçleri yetiyor diye tüm nefretini köpeklere kusuyor, kan donduran şeyler yapmaktan, onun bunun sinirini bu hayvanlardan, tek suçu bu leş ülkede yaşamak olan bu köpeklerden çıkartmaktan bir gram çekinmiyorlar. hem de yaptıklarını iradeli bir şekilde yapan insanlar ceza almazken bu ülkede çocuk bilincine bile sahip olmayan hayvanlar cehennemi yaşıyor.
peki siz bizim gibi insanlara "ittapar" derken bizim size bu iğrençliklere ses çıkamadığınız için ne dememiz gerekir? "t*cavüzcütapar, k*tiltapar, zamtapar"??? hangisini beğendiniz, seçin alın!
e tabi ki zorunuza gitti, ne alaka dimi? "biz bu olanları mı savunuyoruz da bize böyle denilecek" diyorsunuz. benim gözümde bir şeyi savunmak ve ses çıkarmamak arasında inanın hiçbir fark yok. evlerinizde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyetinde yerli dizi izlerken ve o elinizdeki abdullah gül zamanından kalma telefondan sosyal medya üzerinden "itlere itlaf" yazarken şu ülkede neler oluyor neler... birine sesiniz çıktı mı? çıkmadı. o zaman bize de ittapar dediğiniz zaman bundan alınmayacağımızı, aksine sizin aksinize azıcık vicdanımız kaldığı için gurur duyduğumuzu anlarsınız artık.
gördüğüm dehşet olay için de beddua etmekten asla çekinmeyerek aksine bence bu sevap duasıdır diyerek şunları temenni ediyorum, bu iğrençliği yapanlara diğer dünya diye bir şey varsa eğer, o katledilen hayvanlar da beterini yapsın da bu kansızlar yine dirilsin, yine yapsınlar da bunlar yine dirilsin ve bu döngü asla bitmesin... şimdi karşıma çıksa bu adiler vallahi billahi vururum (şaka yapıyorum ya ne vurması, human centipede filmindeki şeyi yapsam içim soğumaz, çaktırmayın).
devamını gör...