çernobil faciası

1986 yılında ukrayna sovyet cumhuriyeti'nde çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen kazadır. bugüne kadar gerçekleşmiş en büyük nükleer kazalardan biridir.31 kişi ölmüştür ancak büyük bir alana yayılan radyasyonla uzun vadede büyük kayıplar verilmiştir. yapılan araştırmalar 200.000'den fazla insanın kaza nedeniyle kansere yakalanacağını öngörmüştür.

kazım koyuncu gibi bir değerimizin genç yaşında ölümüne sebep olan nükleer faciadır.
#nükleereinatyaşasınhayat!

- hayır reaktör patlamadı! rbmk reaktörü patlamaz.
- yerde grafit görmedin. onlar yanarak siyahlaşan beton parçaları!
- lütfen söyler misin? rbmk reaktörü nasıl patlar?
- tabi ki de patlamaz.
- peki sen salak mısın?
- bu doz ölçer hatalı. pahalı olanı kasadan getirin!
- kasanın anahtarı kimde?

karadeniz' in bağrını yakmış kavurmuş, delip geçmiş nükleer kaza. 1972 yılında bir anlık dalgınlık sebebiyle meydana geldiği duyumunu aldığım felaket. aynı şekilde olaya müdahale için giden ilk ekip 1 saat bile dayanamamış, acılar içerisinde ciğerleri parçalanarak, kan kusarak ölmüştür. radyasyon oranı hala yaşanabilir sınırlara ulaşamamış ve yeni yeni birkaç yosunun topraklarda kendince yaşama tutunabildiğini söylüyorlar. böylesine felaket örnekleri varken ki; en yakını fukushima nükleer santrali kazası bir takım ileri gelenlerimizin halen santral de yaparım, baraj da kurarım kafasında olması gerçekten enteresan. bu facianın ülkemize etkisi de yıllardır süregelen, nesiller boyu kanser ve ölü doğumlar ayrıca engelli doğan bebeklerdir. ileri derece duyarlı devletimizin yazık olacak, ziyan olmasın kafasıyla dağıttığı fındıkları yiyen, çayları içen insanlarımız henüz 30'lu yaşlardalar. sonra neden ülkemizde kanser patlıyor, diyorlar. "hanım koş koş, devlet bedava çay dağıtıyor, ucuza fındık satıyor!"

bile bile yapılan, üstüne gidilen kazadır. kazanın olduğu gün bir deneme yapılacaktır. deneme yapılması için reaktörün güvenlik sistemi ve acil soğutma sistemleri bilerek devre dışı bırakılır. deney prosedüründe aksaklık çıkmasına ve sıcaklık sınırda olduğu halde, göz göre göre devam kararı alınmıştır. kaza değildir yani.

karadeniz'de yıllar önce olan etkisinin hala günümzde de görüldüğü patlama.

1986’da ukrayna’daki batılı muadillerine göre daha az güvenlikli olan çernobil nükleer santrali’nda deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakan rusların iş bilmezliğinden sebep sebebiyle meydana gelmiş olan facia.

normalde ruslar bu faciayı dünyaya duyurmamışlardir. facianın fark edilme sebebi iskandinav ülkelerindeki radyasyon ölçme merkezlerinin havada ekstra radyasyon fark etmesidir. ilk başta kendilerinden geldiğini düşünürler, sonradan radyasyonun kaynağının ukrayna olduğu tespit edilir. dünyanın tam anlamıyla olan bitenden haberdar olması neredeyse 1 hafta alır

santralin etrafındaki 1000 milkarelik alanın doğal bir deneye ev sahibi olduğu facia.
at chernobyl, hints of nature’s adaptation

chernobyl adında bir dizisi de çekilmiştir.

dizi rusların ihmallerini bilal'e anlatır gibi anlatınca putin'in kurmayları bu diziden sebep uluslar arası kriz bile çıkartmıştır.

facia, 20. yüzyılın en büyük nükleer felaketi olarak kayıtlara geçti. binlerce kişi kansere yakalanmış. reaktörden çıkan radyoaktif maddeler rüzgar ve yağmurla iskandinav ülkelerinden türkiye'ye geniş bir coğrafyaya yayılmıştı.

karadeniz ve marmaradaki her 10 kişiden 1 kanser oluyorsa sebebi bu kazadır.

sovyet üretimi tasarım hatası olan, rusatom şirketinin yaptığı rbmk reaktörün faciasıdır. en primitif hali ile anlatacak olursak, semaverde su kaynıyor. üstte porselen demlik. içinde çay da var. ancak şöyle bir şey var. demliğin içerisinde su yok. bir süre sonra o ısıyla demlik infilak ediyor. çernobil'de de tam olarak bu tarz bir şey oldu.

üstüne bir de rejimin selameti gözetilerek insanların canları hiçe sayıldı ve tüm dünyadan 3 gün gizlediler felaketi... 3 gün sonra isveç'e ulaşan radyoaktif bulutlar ve amerikan uyduları sayesinde halının altına süpüremediler pisliklerini... eğer süpürme imkanları olsaydı gene süpürürlerdi...

bir açıdan da bence sovyetler birliği'nin çöküşünün simgesidir çernobil.

sovyetler birliği'nin yediği boklardan sadece bir tanesidir. ama yiğidi öldürün hakkını yemeyin heriflerin böyle bir felaketle başa çıkabilecek imkan lojistik ve parası vardı.

kapanışı da minik bir fıkrayla yapayım. türkiye, rusya ile (rusatom şirketi ile anlaştık) beraber, doğu akdeniz'de nükleer santral inşa ediyor.

hazır bence lagos yiyebiliyorken yiyin. muhtemelen 30-40 yıl sonra akdenizde balık yemek bizim orta yaşlarımızda anlatacağımız minnoş bir anı olacak...

tarihin en kötü insan yapımı felaketlerinden biridir. bu gerçek hikayeyi kurgu yoluyla anlatan chernobyl adlı mini dizinin de konusudur.

(bkz: chernobyl)

1986 yılında yaşanan bir nükleer enerji faciası.

soğuk savaşı gerçekten sonlandıran faciadır. kaza veya tesadüf olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.

facia demek bile yetmiyor bence. bu günlerde diziyi izliyorum 3. bölümü bitirdim ve her dakikasında gerim gerim gerildim. 1986 yılında ben giresundaydım ve çernobil’in sadece 1500 km ötesinde hiç bir şeyden habersiz oyun oynuyorken devlet büyüklerimiz ekranlarda rize çayını içip bakın radyasyon yok diyerek reklam yapıyorlarmış. o zamanlarda artan kanser vakaları bunun tek göstergesi.dertlenmemek elde değil. elimizden gelen tek şey tekrarını görmemek. hemde hiçbir zaman

yüzbinlerce insanın hayatını mahveden hala daha mahvetmeye devam eden üzücü kazadır. keşke hiç yaşanmasaydı...

sebebi bugün dahi tam olarak bilinmeyen kazadır. sscb'nin ardılı rusya federasyonu bu konuda net bilgiler vermemektedir. netice olarak kaza sonucunda bir sürü kişi hayatını kaybetmiştir. işin bizi ilgilendiren tarafı, özellikle karadeniz bölgesinde pek çok vatandaşımızın kaza sebebiyle kansere yakalanmasıdır. aklıma geldikçe içim bir kötü olur..

yıllar önce meydana gelmiş fakat etkileri daha devam eden kaza.
aradan yıllar geçmesine rağmen hala çernobil'de yoğun radyasyon olduğu öğrenildi.

hatalar, teknik aksaklıklar, teknolojik yetersizlikler ve eğitim sorunlarının bir kartopunu yuvarlayıp, çığa dönüştürüp, dünyanın başına açtığı bir büyük derttir.