uyuyann guzel yazar profili

çift sayıları sevme hastalığı. mesela asansörle tek katlara çıkmak en nefret ettiğim şeylerden biri.

bazen bi yukarıdaki kata çıkıp tek kata merdivenden iniyorum.

çift sayılar daha sevecen, daha mutlu, daha tatlı geliyor. tek sayılar mutsuz ve yalnızmış gibi, terk edilmişler gibi...

abi bu sözlük işi bazılarında bağımlılık gibi. yazdıklarını birileri yüzlerce km öteden okuyor, etkileşimde oluyorsun vs. sosyal bi canlı olan insan için keyifli iş aslında.

ben de ekşiden koptum geldim. burada beş altı tanımda yazar oldum. ekşide 2/3 yıl beklemiştim mesela.

ekşinin yeri asla dolmaz. oradaki hesabımı da kapatmayacağım ve yazmaya devam edeceğim çünkü ilk yazarlık tecrübelerim orada oldu benim. yeşillendirmek gibi sözlüğün kendine has terminolojisi ve saçma ama komik bkz.ları falan var. buradan daha başka bir dünya ama aşırı bozduğu da bir gerçek. yazar kalitesi ivmeli bir düşüşte. hele siyasi trolleri ve modların tutumunu söylemiyorum bile... tat kaçırıyor.

tanım: cevaben, olmamasına razıyım. yeter ki olacakmış gibi olmasın diyeceğim sorudur.

kendimce amigurumi çalışmaları yapıyorum. böyle bir başlık görünce yazmak istedim çünkü henüz bir instagram hesabım ya da shopier, trendyol gibi satış alanım yok. anahtarlıklar, bazı çizgi film karakterlerinin oyuncakları, çeşitli işler yapıyorum. hesabımdaki amigurumi başlığına bakmanızı tavsiye ederim. atanana kadar kendimce üç beş harçlık çıkarabilmek için satış yapıyorum. destek hiç fena olmaz sayın yazarlar <3

tanım: tığ işi temel teknikleri biliyorsanız ( tekli - ikili - üçlü trabzan, sık iğne, ilmek kaydırma, arttırma, azaltma gibi teknikler) harikulade tatlılıkta oyuncaklar çıkarabileceğiniz bir oyuncak örme sanatıdır amigurumi.

ben yıllardır örgü örüyordum ancak amigurumi hiç denememiştim. bütün tığ tekniklerine hakimdim ve öyle başladım ama tığ işine yeni başlayacaklar için zor olabilir.

oyuncaklarımızı örerken pamuklu ipler kullanıyoruz. *

çocuklar dişlediğinde herhangi bir tehlike olmaması açısından kilitli gözler kullanıyoruz. bunlar ısırılıp çekiştirildiğinde dahi oyuncaktan kopmadığı için bebek ve çocuklar içn son derece güvenli ve ipi de pamuklu tercih ettiğimiz için son derece sağlıklı.

istenilen her türlü şey örülebiliyor. hatta bazı insanlar ücretli bebek tarifleri satıyor. siz tarifi pdf şeklinde satın alıp seri üretim örüp satabiliyorsunuz ancak tarifi satmanız yasak.

ben yaptığım birkaç çalışmayı ekleyeceğim. deneyeceklere şimdiden bol sabır diliyorum. esen kalınız.

tanım: şirinliği polislere sökmemiş, o kostüme rağmen epey hızlı koşan pikachu.

aklıma şu rusya'da çizgi film karakterlerinden dayak yiyen adam geldi ya*

işte o dayak

tanım: türkiye'de çoğu gencin hayatının dönüm noktası olan bir sınav için önerilerin havada uçuştuğu başlıktır.

zoru başarırız, imkânsız sadece zaman alır!

açılın ben doktorum*

efenim öncelikle atanmayı ne kadar istiyoruz? ilk olarak ne istediğimize karar vermek zorundayız çünkü bu yol meşakkatli, bu yol kolay değil ve bu yola kararsızlıkla çıkarsanız sadece ve sadece yıpranırsınız.

ilk girişimde hiç ders çalışmadan 71 puanla ayrıldım ben kpss serüveninden.

birkaç özel sektör denemesi, farklı alanda bir iş tecrübesi ve epeyce stresten sonra anladım ki bana en uygun meslek kendi mesleğim ve bunu devlet bünyesinde yapmak bana iyi gelecek.

sonra bir çalışma planı oluşturdum ve bu anlatacaklarımı yaparak 80 puana çıkardım sonucu. denendi, onaylandı anlayacağınız.

1- ilk olarak güncel basım bir deneme sınavı alıyoruz ve kendimize en uygun koşulları yaratarak bu sınavı çözüyoruz. uygun koşullar derken bu bir kütüphane ya da çalışma salonu ortamı olabilir, evimizde bir masa sandalye olabilir. mümkün olduğunca iyi odaklanabileceğimiz bir yer olması tercihimiz olmalı. eee uyuyann guzel daha ders çalışmadık, etmedik. niye deneme sınavı çözüyoruz dediğinizi duyar gibiyim. burada amaç başlangıçta hangi noktadayız bunun tespitidir. türkçeden, temel matematikten, coğrafya, tarih, vatandaşlık ve güncel bilgilerden ne kadar doğru - yanlış - net çıkarabiliyoruz bunu görüp o şekilde plan yapacağız çünkü.

2- deneme sınavını çözdük. hangi derste hangi noktadayız bunun analizini yapmalıyız. bazı insan analitik - sayısal derslerde iyidir, bazıları sözel derslerde. sınavın sonucuna göre plan oluşturma aşamasına geçiyoruz.

3- sayısal - analitik derslerde ( matematik, geometri, coğrafya) iyi net çıkaran ancak tarih, vatandaşlık, güncel bilgiler ve türkçe alanlarında zayıf birisi için haftanın üç günü sözel dersler ağırlıklı, kalan iki gün içinse sayısal dersler ağırlıklı bir plan tavsiye ederim.

tam tersi de söz konusu olabilir elbette. yani bu düzeni üç gün sayısal dersler, iki gün sözel dersler olarak da değiştirmek elinizde.

bu planı yaparken hafta içindeki 5 günü baz aldım ben. çalışmaya başladığım ilk zamanlara pazartesi - cuma olarak çalışıyordum ancak bir süre sonra haftada altı gün de çalışabileceğimi düşündüm ve 6 gün çalışmaya başlayıp pazar günleri dinleniyordum.

benim günlük çalışma sınırım 6 - 7 saat civarındaydı. sabah dokuzda çalışma salonuna gidip 12.00' ye kadar saat başı on dakika mola vererek çalışıp, 12.00 - 12.30 arası öğle arası yaparak, mümkünse biraz yürüyerek
* kendime gelmeye çalışıyordum. 12.30'da masama dönüyordum. tuvalete gitme, el yüz yıkama, saç baş toparlama vs. derken 13.00 gibi ancak hazır oluyordum ders çalışmaya. 13.00 'de çalışmaya başlayıp yine saatte bir 10 dakika molayla 16.30 gibi bitiriyordum çalışmayı.

4- odaklanmak fazlaca kişisel bir durumdur. ben kendi çalışma düzenimi anlattım ancak burada anlatmak istediğim şey "benim düzenimi uygulamalısınız" değil, aynı mantıkta kendi saat sınırlarınızı oluşturabileceğinizi ifade etmek. benim odak sürem 40 - 60 dakika arasında değişiyordu ve ben saat başı mola vermeyi tercih ettim ancak kiminin odak süresi 25 - 30 dakika olur. bu gayet normaldir. önemli olan bu odak süresini saçma sapan şekilde uzatmamak çünkü oturduğun yerde 2 saat aynı pozisyonda çalışmak aslında sadece çalıştığını sanmaktır. uyumaktır o. mola vermek önemli ancak bu molalar belli bir dakikayı aşmamalı çünkü insan her zaman molayı uzatma eğiliminde oluyor hem de mümkünse telefona falan dalmamalısınız mola süresinde. tavsiyem çalışma alanından biraz uzaklaşıp bir el yüz yıkamak, soğuk su içip biraz temiz hava almak gibi şeyler.

5- haftada bir gün deneme sınavı çözmeyi ihmal etmiyoruz. burada amaç hemen bir ilerleme kaydetmek değil, bir hafta ders çalışarak 10 - 20 net artış sağlayamazsınız.

amacımız çalıştığımız konulardan karşımıza çıkan sorularda ne yapıyoruz, ne kadar verimli çalışmışız bunu kontrol etmek.

mesela şöyle: o hafta çalıştığınız konulardan biri türkiye'nin konumu olsun. deneme sınavında da bir soru çıktı ve siz soruyu doğru çözdünüz. her şey yolunda, verimli bir çalışma olmuş diyebiliriz ancak soruyu yanlış mı çözdünüz? öncelikle buna üzülüyoruz ve soruyu neden yanlış yapmışız bunu anlamaya çalışıyoruz. belki bilgi eksikliğinden, belki de soru kökünü yanlış okumaktan. yanlış okuma yapmamaya dikkat ediyoruz. bilgi eksiğimiz varsa onu da hemen toparlayıp notlarımıza yazıyoruz. deneme sınavı yapmamızın amacı buydu.

6- türkçe' de en önemlisi okuduğunu anlamak ve yanlış okuma yapamamaktır. bunun için tavsiyem hiç çözülmemiş, güncel bir paragraf soru bankası alarak her gün minimum 2 test çözmek. kaynak önerileri yapan sayfalara aldanmayıp kendinize orta seviye bir paragraf soru bankası edinmenizi öneririm. orta seviye olması önemli çünkü basit seviye insanı geliştirmez, zor seviye de bıktırır. biz yola bıkmak, usanmak için çıkmadık.

7- türkçe dil bilgisi konuları dışında paragraf soru bankasından soru çözümünü kesinlikle ders çalışmanın son partına bırakmanızı tavsiye ederim çünkü güne paragraf sorularını çözerek başlarsanız ki 2 test yaklaşık olarak 40 soruya denk gelir bu size çok soru çözmüş ve çok çalışmış hissi verir çünkü paragraf soruları uzundur ve çoğu insan sıkıcı bulur. o yüzden günün sonuna atıyoruz paragraf sorularını. bütün çalışmaların üzerine bir cilala parlat olarak düşünebilirsiniz.

8- matematikte problemler konusu için direkt dalmak isteyen arkadaşlar oluyor ama bu ne yazık ki faydadan çok zarar getirecek bir istek çünkü ömce denklem kurmayı öğrenmemiz ve bunu sıkıntısız yapabilmemiz gerekiyor. denklem kuramayan, üslü - köklü sayılarla seri işlem yapamayan, bir ve iki bilinmeyenli birinci dereceden denklem çözemeyen, işlem önceliğini bilmeyen biri asla problem çözemez. problem çözebilmek için ilk adım okuduğunu anlamak ve cümleleri denkleme çevirebilmektir.

9- tarih bence bu sınavın en civcivli dersi çünkü aslında baktığınızda bir lise öğrencisinin 4 öğrenim yılında öğrendiği tarihi biz 1 - 1, 5 yılda öğreneceğiz. ben youtube'da epey bir öğretmenden dinledikten sonra kendime bir öğretmen seçtim ve bütün konu anlatımını o öğretmenden dinledim. başka bir öğretmenin çözdüğü sorular güzel akıyordu ve onun sadece soru çözüm videolarını izledim. sorular geldikçe videoyu durdurup önce kendim çözdüm, sonra öğretmenin çözümünü dinledim. haftada bir gün konu anlatımını dinlediğim öğretmenin genel tekrar videoları vardı part part. onları dinledim. mesela o hafta ilk türk devletlerini çalıştık diyelim. genel tekrarlar oynatma listesinden ilk türk devletleri genel tekrar videosunu açıp dinliyordum haftanın sonuna doğru.

tarih konusunda başarılı netler çıkarabilmenin tek bir yolu var arkadaşlar. o da çok sık tekrar yaparak beynimizin öğrendiklerini unutmasını engellemek. tekrar edilmeyen bilgi hafızadan silinir. ayrıca tarih için branş deneme sınavı tavsiye ediyorum haftada bir tane.

coğrafya içinse şunu söyleyebilirim: coğrafyanın en sıkıntılı konusu enlem - boylam - konum konusudur çünkü soyutta kalır. enlem arttıkça ne olur, türkiye'de kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye gidildikçe hangi parametreler ne yönde değişir, türkiye'nin matematik konumunun sonuçları nelerdir, özel konum neleri doğurmuştur, boylam ve yerel saat ilişkisi nedir gibi sorulara takır takır cevap verebiliyorsanız yeterli temeli atmışsınızdır ve artık üstüne bilgi koymaya hazırsınız demektir ama temelimiz oturmadıysa ne yazık ki eklemeye çalıştığımız her bilgi sadece kafa karışıklığı olur. coğrafya fazlaca analitik bir alandır.

verebileceğim tüm tavsiyeler bunlardı. bu şekilde çalışmayla 71 puandan 80 puana çılabilmiş bir uyuyann guzel var karşınızda efenim.

ben 1,5 yıl ders çalıştım. bu süreçte annemle babam trafik kazası geçirdi, onlara baktım. babaannem bağırsak enfeksiyonu geçirdi. ona baktık ailecek. midesinde kanser tespit edildi iki kez ameliyat oldu ve biz ailecek tekrar hasta baktık. başımızdan iki cenaze geçti. sınavdan 10 gün önce korkunç bir mide - bağırsak salgınına yakalandım falan derken felaket ötesi bir yıldı ama başardım.

unutmuyoruz: zoru zaten başarırız, imkânsız sadece zaman alır!

tanım: ne yazık ki bazı insanların kötü ilişki tecrübelerinin bir sonucu olarak piyasaya sürülmüş başlık.

şu çoluk çocuğun sevgili dediği şey hayat kısıtlılığından başka bir şey değil. tamamen zırvalıklar silsilesi, adeta saçmalardan seçmeler*

kıskansın ama çok da karışmasın, her isteğime tamam desin, fikir beyan etmesin atm görevi görsün yeter, her zaman prenses gibi davransın, ellerimden çiçeği eksik etmesin bilmem ne bilmem ne üff... içim bayıldı.

üzgünüm gençler gerçek dünyaya hoş geldiniz.

bazen sıkıntılar hakkında birlikte mücadele etmenin bağlayıcı gücünü, her zaman prenses muamelesi görmenin mantıklı ve sağlıklı olmadığını, mutluluğun para bazlı olmadığını öğrendiğinizde bir gün hayatın sevgiliyle ya da bir eşle de güzel olabileceğini anlayabilirsiniz.

edit büdüt: tanım yapıldı.

tanım: buradaki tatlı ortamı bozmamasını istediğim artıştır.

ekşide birkaç yıldır yazarım ancak yıllardır okuyucusudum. gün geçtikçe bozduğunu aklı başında bir sürü yazar dillendiriyordu zaten ama bu son yaşananlardan sonra ortam iyice bozuldu. troller can sıkıyor. sözlükte işim gücüm entry yazmaktan çok troll engellemeye döndü. en son 103 nickli yazar uçuruldu ekşide sırf güldüren troll başlıklar açtığı için. siyasi trollere hiçbir şey yapılmazken ve ne hikmetse engelle engelle bitmiyorlarken kendi çapında trollük yapıp milleti güldüren 103 arkadaşımız uçuruldu. bu gibi durumlar can sıkıcı olduğundan çıktım geldim ben buraya.

burada yazar olduğumda ekşideki kadar etkileşim alır mıyım bilmiyorum ama bakacağız artık. en azından burası daha normal(*: swh)