“ayrılık ne biliyor musun? ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. ipi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması…
ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan…”
(bkz:
insanın acısını insan alır)
devamını gör...