victor arden yazar profili

12 mart muhtırasını hiçe sayan bir başlık. özgür ifadenin sembollerinden.

" yeni tanım girişi kapalıdır." diye devam eden 12 mart muhtırasında geçen bir ifade.

kendini ifade ederken hiç küfür kısıtına maruz kalmamış kişilerin vücutlarında oluşan bir tepkime. sanırım dermatolog kapılarını aşındırmanın vakti geldi.

neden ihtiyaç duyulmuş böyle bir iddiaya bilmiyorum. burası çocuklara yönelik bir platform olsa ve çocukların gelişimi göz önünde bulundurulsa amenna. sözlük sahibinin geçmiş bir travmasının sonucu olabilir mi? ulan öyle bir sözlük kuracağım ki kimse küfür edemeyecek diye haykırdıktan sonra uzaklara dalmış mıdır acaba?

insanın insana yapması önemli bir detay. (burada yukardaki entry'e cevaben yazılmış bir şey yok, ben özgür irademle ayrılık seksi konusuna (b: insanın insana yapması) açısından yaklaşmak istedim ve yaklaştım. pis yaklaşırım. insanın insana yapamayacağı şekilde.)

bu yaklaşımın temelinde, bilginin karmaşıklığı karşısında duyulan korku yatar. insan, anlamadığı şeyden uzaklaşır; uzaklaştıkça da onu değersizleştirir. anti-entelektüalizm, bu değersizleştirmeyi bir savunma mekanizmasına dönüştürür: "anlamıyorsam, gereksizdir."

ancak asıl tehlike, anti-entelektüalizmin sadece bireyleri değil, toplumları da etkisi altına almasıdır. bilgiye duyulan güvensizlik arttıkça, kararlar duygularla, önyargılarla alınır. tartışmalar yerini sloganlara, eleştiri yerini dogmalara bırakır.

sonuç? bilginin küçümsendiği yerde, cehalet büyür. anti-entelektüalizm, yalnızca bilginin değil, geleceğin de düşmanıdır.

kendine inanmayı unutmaktır belki de en büyük haksızlık. başkalarının gözlerindeki yansımaya saplanıp, kendi içindeki ışığı görmez hale gelmek. hatalarını büyütüp, başarılarını küçültmek. sanki varoluşu, yalnızca başkalarının onayına bağlıymış gibi yaşamak.

insan, en sert eleştirileri kendine yapar; en kırıcı sözleri önce kendi kalbine fısıldar. "yapamazsın," der, "yetmezsin." oysa asıl yapamadığı, kendine hak ettiği şefkati gösterebilmektir. başkalarına verdiği ikinci şansı kendinden esirgemektir.

belki de insanın kendine yaptığı en büyük haksızlık, yolda olduğu halini küçümseyip, varması gereken yeri kutsallaştırmasıdır. oysa her adım bir başarıdır, her tökezleme bir öğreniş. ama insan bunu görmez, hep daha ileriye bakar, şimdiyi kaçırarak.

sonunda, kendi içindeki sesi susturup başkalarının beklentilerini dinleyen kişi, kendine en uzak kişi olur. ve en büyük haksızlık da budur: kendine kör sağır olmak.

şirinler köyünü andırıyor.

yahudi olduğu için ünlü edilmediyse acaba şu anda benim adıma açılan bir başlıkta mı konuşuyoruz izel hakkında? acaba izel ben miyim? hatta izel benim ama yeterince yahudi olmadığım için (az yahudilik - az çorba gibi) benim adımın geçtiği yerlerde ünlü olmayan gayrı-yahudiler tartışılıyor olabilir mi? yapmayın olm öyleyse gayrı-yahudiliğe sığmaz.

rahmetli dayımın yaptığıdır. dayım benim swh'den öldü. o zamanlar tıpta karşılığı yoktu (şimdi var mı bilmiyoruz - ölünce literatürü takipten çıktık, ailecek), bir insan swh'den ölebilir miydi bilinmiyordu ama biz biliyorduk ki dayımı öldüren şey swh kullanımıydı. dayım günde 3 sol frame dolusu swh kullanırdı. yapma, gülüşünü 3 karakterli şeylerle sembolize etme, ne var şunda gel biraz da ahahah de, biraz da mandalina soy ye dediysek de dinletemedik. nur içinde yatsın. ışıklar içinde uyuyamayacak kadar merkez sağ görüşe sahipti. ahiret sokağının lambaları merkez sağa vurmaz, bunu bilin. iyi bilgi.

geçmek istemezsin, çünkü bazen geçmek, kaybettiğini yeniden bulmaktır; ama bulduğun şey artık sende kalmaz.

"tanımlamak, sınırlamaktır." diyor dorian gray'in portresinde. claude shannon ise bilgi teorisinde entropi için bir mesajdaki belirsizliğin ya da rastgeleliğin ölçüsüdür diyor. yani, bir sistem ne kadar belirsizse, o kadar fazla bilgi taşır. bundan yola çıkarsak tanımlamak, sınırlamak ve entropiyi azaltmaktır. sanırım. galiba.

çaylaklık statüsünün değerlendirilmeye alınması için 5 entry girilmesi gerektiğini okumuştum bir yerde ama nerde unuttum. 5 entryden fazlasını girsem de henüz çaylaklığım devam ediyor. hevesim kaçmasa bari.

canımı acıtandır.

hoş bulmuş çaylak.

rezalete bak, yıl 2024 ve ben halen çaylak falan oluyorum, tanım falan giriyorum...

komik bir team.

göğüs göğüse muharebe eder.

(bkz: kleindeutschland)

opera one'da problem yaşıyor.

gvb'nin muhtemelen son maçı olmuştur.