hayatımda artık mutlu olabileceğim hiçbir şey kalmadı.
insanlar, ne olursa olsun; kendi fikirlerimi söylediğim için bana zorbalık ve haksızlık yaptılar. özellikle ortaokul hayatında. güya hepsi namazında niyazındadır; ama bir tane cuma namazına gitmedim diye arkamdan dedikodumu yapandan tut, canı istediği için arkadaşlarıyla üstüme atlayıp beni pataklayana kadar döven bir sürü ruh hastalarıyla uzun süre aynı sınıfta eğitim gördüm.
lise 1.sınıfta, kürt kökenli olduğum için de bana zorbalık yaptılar. sıra arkadaşım olacak o karaktersiz, sırf babası astsubay çocuğu olduğu için; bulduğu her fırsatta beni azarlayan, bana bağıran ve ağır ithamlarda bulunan, en ufacık bir haramda öğretmenlerime şikayet eden, üstüne bir de defalarca şantaj yapan yobazın biriydi.
youtube kanalı açtığım zamanda, arkadaşları ile ellerinin altındaki bot hesaplarla disslike attılar. bu zübükler ve onların yaptığı siber zorbalıklar yüzünden youtube hesabımı kapatmak zorunda kaldım.
lise 2.sınıfta seviyelere göre sınıf ayrımı yapılmıştı. ben de başta o çocuk olmak üzere, bütün gereksizlerden kurtulmuştum. derken okulun müdürü, sınıfta kalmış öğrencileri, erkek sınıflarına tek tek dağıttı. bizim sınıfımıza dağıttığı iki kişi, benim arkamda oturup her ders boyunca sıraya çok şiddetli şekilde vurmaya başladı. kendilerinden rahatsız olduğumu söylediğim halde, bu davranışlarından vazgeçmediler. sınıf öğretmenimle bunu konuşsam da hiçbir şey yapamayacağını söyledi. bunu idareciye söylediğimde bana ağır ithamlarda bulunup sorunu çözmeyeceğini belirtti.
bir konferansta, sevgi konusu işleniyordu. ben de orada "hocam. idarecilerimiz ve öğretmenlerimiz, bir sorunumuzu dile getirdiğimizde bize ağır ithamlarda bulunuyorlar. halbuki bizi anlayış ile karşılayıp sorunlarımızı çözmeye çalışsalar; herşey daha güzel olur, biz de daha mutlu oluruz." dedim ve o salondaki herkes beni alkışladı. derken okul müdürü, beni yanına çağırıp "hayatımda senin kadar karaktersiz ve ifşacı birini görmedim. insan, okulunun sırlarını başkalarıyla paylaşır mı?" dedi. halbuki ben sadece bir sorunumu belirttim.
allah'tan o dönemlerde korona falan çıktı da evde oturduk. uzun bir süre okula gitmeyeceğim için çok mutluydum. derken okullar açıldı. lise 3.sınıfa gidiyordum. canlı derslerden hiçbir şey anlamıyordum. kendim internetten video izleme rağmen yine konuları anlayamadım. o dönemlerde psikiyatrist, bana risperdal ve selectra ilaçları vermişti. o dönemlerde herşeyi daha boşvermiştim. hayat daha güzeldi. sonraları herşey eski haline döndü. tam o dönemlerde bütün hayatımı sorgulamaya başladım.
o dönemlerde deist oldum ve dini oluşumlar bana saçma gelmeye başladı. namazı da bıraktım. akademik başarım iyice düştüğü ve konuları anlamadığım için de okulu bırakıp açığa geçtim. tam o dönemlerde, malum partiden iyice nefret etmeye başladım. belli başlı fikirlerimi kafamda oturttum.
aradan zaman geçti ve fikirlerimi paylaşabileceğim bir sosyal medya arayışına girdim. derken burayı buldum. burada fikirlerimi paylaşabilecektim. bir sürü de insan vardı. yazmaya başladım, yazdıkça da yazdım. derken bazı kişiler, fikirlerimden rahatsız oldukları için nickaltıma uygunsuz tanım girmeye ve iftira atmaya başladı.
bir gün açtığım absürt bir başlıktan dolayı, çoğu yazarın beni nickaltımdaki tanımlara bakarak engellediğini öğrendim. zamanında nickaltıma yazılanlar, şahsımı rahatsız etmeye başladı. bu durum hakkında bir kaç başlık açmama rağmen hiç dikkate bile alınmadı. bu durumu pavlov'a ilettiğimde de bana ağır ithamlarda bulunup bu nickaltımdaki ağır iftira ve ithamları temizleme isteğimi reddettiğini söyledi.
hayatımda normal sözlük kadar linç meraklısı ve siber zorbalık yuvası bir ortam daha görmedim. bu sözlük beni hayattan o kadar soğuttu ki, herşeye ve herkese kin güder oldum.
müzik yapmak istiyorum, ama maddi yetersizliklerden dolayı yapamıyorum. psikolojik desteğe ihtiyacım var, ama ailem seans ücretleri pahalı olduğu için göndermiyor.
yakın bir zamanda, böyle devam ederse intihar etmeyi düşünüyorum. tek suçum fikirlerimi söylemekti. ama hayatımdaki tüm insanlar el birliğiyle beni bu kadar depresif bir hale getirdiler.
devamını gör...