10 nisan 2025 mattia ahmet minguzzi davası

türkiye cumhuriyeti tarihinin en önemli davalarından birisidir. bugün saat 10.00'da görülecektir. diğer çocuklar için, insanlık için, vatan için emsal bir karar çıkmalıdır.

aramızdan çok erken ayrılmış, anneciğinin tabiriyle; üstad bir ruh'un davasıdır. mutlaka takip edilmelidir. ahmet unutulmamalıdır.

önemli bir dava olmasına önemlidir. lakin ahmet'ten önce nice yitip giden canlarımız olmuştur benzer bir şekilde..
bu cinayetteki tek fark ahmet'in ailesinin önemli bir aile olmasıdır..
vicdanımızın sesi ölen ahmet olunca duyulur oldu. bu açıdan öncekiler belki de hiç gündeme dahi getirilmedi.. belki bir iki cılız sesle kaldı. öldürülen bütün çocukların sesi, soluğu, isyanı ahmet'in üzerinden duyulur oldu. hiç değilse bu da bir şeydir.
dilerim hayırlı şekilde ve beklediğimiz şekilde sonuçlar çıkar bu davadan.

keşke ahmet öldürülmeden çok daha önce emsal bir karar çıkmış olsaydı.. belki de o zaman ahmet aramızda olurdu...

türkiye cumhuriyeti, ve dahi dünyanın herhangi bir yeri için gayet sıradan bir davadır.

bir çocuğun genç yaşta ölümü herkesi fazlasıyla üzen bir durum. bana sorsalar katili taksim meydanında vinç üstünde sallandırmak lazım.

ama meselenin hukuksal boyutuna gelirsek, bu yargılamanın kaç celsede biteceği, sonuç ceza, cezanın infazı, sanık ifadesi gibi her unsuru şu andan belli.
öncesinde en az 1000 kere yaşanmış, kemikleşmiş içtihadı olan ve standart bir karar verilecek bir eylem.

bu davayı diğerlerinden ayıran şey ne?

daha 3 gün önce bir okul içi kavgada 16 yaşında biri bıçaklandı öldü. kimsenin haberi bile olmadı. neden? çünkü soyadı italyanca değil.

bu davanın spesifik olarak hiçbir önemi yoktur. bu olayın faili, tüm ab ülkelerine kıyasla daha fazla ceza alacak ve daha fazla hapis yatacaktır. bu kısmı net.
ama buna rağmen herhangi bir af çıkmasa da 10-12 sene sonra aramıza karışacaktır.

sistem, düzen böyle. bu bambaşka bir başlık konusu. konuşulacak şey sistemse yine bu dava on binlerce emsalden biri yalnızca.

pazarda malum ırk mensubu p.çler tarafından katledilen melek.
bu ülkede kürt sorunu var kimse hümanistlik yapmasın.
batıda her türlü pis işin içindesiniz
doğuda devlet düşmanı örgütle iç içe yaşar kaçak olan her şeyi kullanır tahrip eder devlet düşmanlığı yaparsınız
sahil illerinde her türlü pis iş sizde
avrupa da tr pasaportu ile her türlü hainlik sizde
az sayıda okumuş olanlarınız dahi doktor avukat olup hainlik peşinde.
bu ülkede yapılan her 5 suçun 4'ü altından kürtler çıkar
siz ne işe yararsınız kardeşim..

hadi bakalım.

kimi yazarların belirttiği üzere sıradan bir dava değidir, olağan dışı bir davadır.
bunu düşündüren geçerli ve avukat tabiri ile "hayatın olağan akışına aykırılık" taşıyan bazı linkler paylaşalım ki yukarıdaki ilk cümlenin sebebi anlaşılsın.
mesela istanbul barosunun şu paylaşımı.
bazı konularda alıntı yapmak pek tarzım değil o yüzden merak eden tamamını okursa arada geçen ve toplamda üç defa kullanılan mağdur kelimesinin sözde "suça sürüklenen çocuk" ile aynı düzleme çekme çabası yazıktır ki gözden kaçamıyor.
cümleleri tek tek didiklemek de vardı ya neyse.
işi aynı zamanda -amiyane tabirle- lafazanlık olanların bağlı bulunduğu, adına baro dedikleri ve aslında bir meslek kuruluşunun çok ötesinde yer alması gereken bir oluşumun meseleye böyle yaklaşması oldukça rahatsız edici.
şimdi denebilir ki "ta 25 şubat tarihli paylaşım ne alakası var?" canavarca hisle katledilen ve düştüğü halde vurularak eylemin devam ettirildiği, 10 şubat'ta toprağa verilen ve infial uyandıran bir sürecin devamında gelen açıklama böyle olunca hafızada yer ediyor.
aynı zamanda gene aynı baroya bağlı istanbul barosu çocuk hakları merkezinin 22 şubat'ta yapılmış paylaşımlarına bir göz atalım;
kararlılıkla devam edeceklerini söyledikleri açıklama
adı ifşa olduğu için mağdur olduğunu iddia ettikleri katilden üstü kapalı bu kadar bahsedip de maktulden bahsetmeyenlerin avukatlığından, amaçlarından ve insanlığından şüphe ederim.
şüphe etmeyeceğim konular ise zaten kendi kendine beliriveriyor.
görüşümün özetinin kısaltılmışı olan bunca sözü buraya neden yazdım?
neden kendi zamanımı ve okuyanların zamanını aldım onun da sebebi aşağıda:
daha bir ay önce toprağa verilmiş günahsız bir çocuğu hayattan kopardıkları yetmemiş, ailesi devamlı ölüm tehditleri alıyor bu yetmemiş, bir de yavrucağın mezarına saldırmışlar.
avukatın açıklaması
şimdi sorarım,
hukuk nerede?
adalet nerede?
kendilerini hukukun şövalyesi ilan edenlerin yaptıkları nerede?




son olarak, üstadların üstadı çok sevdiğim ağabeyim ve diğer adalet, hukuk ve insan haklarına bağımlılık derecesinde bağlı olan tanıdığım ve tanımadığım kıymetli avukatları tenzih eder, sürç-ü lisan ettiysek aflarına sığınırım.

ortalıkta, yaştan dolayı salıverirler diye bir söz dolanıyor.
bu çocukları aileleri ile birlikte yargılasınlar madem.

çocuklara yaş indirimi uygula, büyüklere iyi hal uygula. istanbul sözleşmesi'ni kadınlar kötüye kullanır, lgbt'yi de kattı diye kabul etme.
gel sonra sosyal devletten bahset.

ne desem boş da işte içimi döküyorum. 14 yaşındaki çocuk yitip gitti. olan bu.

8 mayıs’a ertelenmiş.

aileyi tehdit, mezar tahribatı ne ararsan var. yaş indirimi falan yapılmasın. katil, katildir.

ölen çocuğun yaşayamadığı hayatı ne olacak. bunun nasıl bi telafisi olabilir. ailesinin yaşadığı acı, bugünkü rezalet. cezai yaptırımlar yetersiz kaldığı için korkuları da yok bu tiplerin.

cezaevleri tıklım tıklım dolu. öyle veya böyle, sebeplerini biliyoruz.
garip garip suç makineleri tam da bu yüzden aramızda dolaşıyor. serseri mayın gibi, kime ne zaman patlayacağı belli değil.

göz göre göre gelmemeli bazı şeyler, bunları ıslah edemezsin. toplum yararı için tecrit edilmeleri gerekir.

birini vahşi bir hayvan gibi öldürebilecek kıvama geldiyse ceza alacak kıvama da gelmiştir.

yaş indirimi falan olmamalı! bu yaratıklara yapılacak en ufak iyilik dışarıdaki masum insanlardan birini daha feda etmek demektir.

yemişim yasasını, kanununu. vicdan rahat etmiyorsa o yasa yanlıştır kardeşim.

katillerden birinin doğum belgesinin olmadığını öğrendiğimiz dava. doğurmayıp sıçangillerden. ailesi ile birlikte yok edilmeli*.

katili k*rt olan dava.

katili hırttır. istanbul barosu denilen oluşum da suça sürüklenen çocuk cart curt diye kafa ütülemektedir.

tekrar edelim. ahmeti öldüren katildir. bu ülkenin şerefli savcıları en ağır cezayı vermelidir bu katile. suça sürüklenmiş çocuk diye yumuşatma yapan herkesten de hesabı sorulmalıdır.

suça sürüklenen çocuk yoktur! suç vardır ve bunu işleyen bir cani vardır.

ilk başta suça sürüklenen çocuk tanımı kaldırılmadı. suça sürüklenme nedir lan? sanki istemiyor da mecbur kalmış da birisi zorlamış da mahsun kırmızıgül filmi gibi ağlaya ağlaya öldürmüş de suça sürüklenmiş. suça sürüklenme diye bir şey yok-tur. bu kadar basit!

eline bıçağı alıp bile isteye başkasını öldüren birisi çocuk değildir, suça da sürüklenmemiştir.

suçu bile isteye işlemiştir.

katilin sözde avukatı olayı normalleştirme çabasına girerek “çocuk” diye açıklama yapmış. çocuk değil “katil” diyeceksin o. evladına.

x.com/2_sayfaofficial/statu...

ailesinin acısı ne kadar büyük olursa olsun "başka ahmetler ölmesin." deyip de bu kadar siyasetçinin çoluk çocuğun içeri alındığı ve zindanlarda durumlarının ne olduğu belli olmayan bir dönemde bu insanlarla poz vermek hiç ama hiç yakışık almayan bir hareket oldu...



10 sene önce "kindar ve dindar nesil yetiştireceğiz" diyen ve bütün hukuğu adalet sarayından kendi aksarayına alan adamın yarattığı sisteme çocukları kurban gidip de gerçekten buna değdi mi merak ediyorum yok yani bu adam necromancer falan değil geri getirmeyecek çocuklarını veya da bu hukuk sistemiyle çocuklarını öldüren o piçler ekstra/bonus ceza almayacak. hadi 20 sene ceza aldılar diyelim bu dönemde 5-6 sene yatıp çıkıyorsun hele bir de pandemi gibi bir şey girsin araya ohhh bedava hapisten çıkma kartı gibi bir şey oluyor monopoly'deki gibi.. bu kadar halktan destek almasalardı veya böyle bir dönemde olmasak gerçekten sarayına çağıracak mıydı bu aileyi onu da merak etmekteyim.. bir de fotoğraf bile gerçekten çok rezil soldaki iki şahıs niye sırıtarak poz veriyor "hiihihih bakın biz öldürülen çocuğun ailesiyle foto çektiriyoruz hihihihhihii" der gibi?
malum videoya defalarca baktım o bıçaklayan piç bu işi çok profesyonel bir şekilde yapıyo yani daha evvel defalarca yapmış bariz nereden nasıl bıçak sokacağını çok iyi biliyor ki daha önceden öldürmek üzere gözüne kestirmiş yani daha doğrusu öldürülmesini isteyen esas kişiler "gözünde doğum lekesi var bugün şurdan geçecek" diye söylemişler ona.. bıçaklayanın arkadaşı da ölmesi garanti olsun diye tekmeliyor yani çocuğu görev niteliğinde öldürmek istedikleri çok belli oluyor her hareketlerinden.

belki bu dediğim doğru değil çok ön yargılı oluyor gibiyim ama ister istemez bu aileye daha doğrusu ahmet'in babasına pek masum gözüyle bakamıyorum malum anne gerçekten yıkılmış bitmiş durumda ama babasının duruşu bana çok alengirli geldi.. niye ailesini haftalardır/aylardır tehdit ediyorlar orada burada ahmet'in mezarını talan ediyolar gerçekten bunun arkasında çok karanlık bir sebep yattığı belli.. babasının bayağı mafyayla sıkıntılı olduğu söyleniyor yani haraç isteme durumlarının olduğunun ama bana sanki bu öldüren piçlerin akrabaları olan bir kürt mafyasıyla bir muhatabı olduğunu ve kendisini kurtarmak için bu uzun bey'in yanında yer almak durumunda kalmış gibi bir hissiyat veriyo tekrar tekrar düşündüm düşüncem aynı bu konuda.