kel psikopat yazar profili

şu an şu saniye şu salise istifa etmelidir.

bu adamın fenerbahçe'ye hoca olması fenerbahçe tarihinin en büyük rezaletlerinden birisidir.

galatasaray'dan nefret ediyorum.

behzat ç ve yılan hikaye'nin crossover bir serisi çok güzel olabilirdi. hem ankara istanbul çatışması olurdu hem de yılan hikayesi evrenine yıllar sonra tekrar girmiş olurduk. gerçi leyla ve mecnun bölümleri aşırı güzeldi ama bu da onun kadar güzel olurdu eminim.

bölüm sonunda tahsin behzat'ın odasına giriyor ve istanbul'a gitmesi gerektiğini söylüyor elinde de bir dosya var, çözülemeyen büyük bir cinayet örgüsü ve organize olaylar zinciri var diyor, orada da çok eski bir komiser var senin gibi zamanında çocuğunu kaybetmişti sana yardımcı olacak dosyada bilgileri var diyor, behzat sinirleniyor nereden çıktı la bu şimdi diyor tamam la tamam gideriz ne yapalım diyor. dosyayı masaya atıp odadan çıkıyor dosyadan bir foto fırlıyor kamera yavaşça yaklaşınca memoli'yi görüyoruz, yılan hikayesinin fon müziğindeki vurgu kısmı tek ensturman çalıyor ve bölüm bitiyor.

sonraki bölüm de işte yine istanbul'a gidiş, bu sefer emniyete gidiyorlar, harun ve cemşit şakayla karışık atışıyor hayalet ve akbaba kantinde etrafı süzüyor istanbullu diğer polisler garip garip bunlara bakıyor behzat ve memoli memolinin ofisinde karşışıklı çay içip strateji konuşuyorlar. anıları olayları konuşuyorlar. memduh'u ve ercü'yü haliyle memoli de tanıyor hatta flashback bir sahnede onların sahnesi de olabilir. sonrasında bölümün bir yerinde çatışma falan oluyor bunlar tam tongaya düşecekken erkan aga ve ercü bunları kurtarıyor meğer ayrı ayrı haberleri olmuş çatışmadan orada denk geliyorlar erkan aga saygılı bir adam olduğu için ercü ile anlaşıyorlar falan. güzel çekseler ve sinema ölmemiş olsa sinema filmi bile olabilirdi bu.

bugün havuz başında uyuklarken başıma gelmiş rezalettir. hala çok sinirim bozuk.

tatlı tatlı uyuklarken eşyalarımın durduğu yan şezlongdan hışırtı sesleri gelmeye başladı. serçeler sandım ama yine de bakayım dedim, o an saksağanla göz göze geldik ve kapalı paketten 2li lotus'umu yürüttü. gagasına aldı ve uçtu gitti. bağırmama rağmen bırakmadı.

tanesi 20 tl o ikili paketin. hala çok sinirim bozuk sözlük.

fenerbahçe iyi insanların takımıdır.

hepsi ruh hastasıdır. koşarak kaçın denk gelirseniz. bir tanesi muhabbet kuşlarıma bıçak çekti diğeri vapurdan atlıyordu zor tuttum. kuşlara bıçak çeken bir de parmağımı kırmaya çalıştı ama gücü yetmedi. flörtünüz burcuna ikizler derse hiçbir şey demeden ortamdan koşarak uzaklaşın.

cem davran galatasaray taraftarı olduğu için izlemediğim dizi.

yaptığım eylem. atlardan inanılmaz nefret ediyorum.

(bkz: atlardan nefret etmek)

mesleklere verilmesi zorunlu olması gereken minimum maaştır.

garson - 175.000 tl
resepsiyonist - 150.000 tl
çağrı merkezi - 135.000 tl

gibi gibi

2001 model 5.30i'nın bile her anlamda paramparça ettiği bir araba modeli.

olmayan durumdur.

iş değil maaş beğenilmiyor, çünkü hak edilen maaş verilmiyor.

adam resepsiyoniste asgari ücret veriyor çağrı merkezi çalışanına asgari ücret veriyor. lan asgari ücrete yapılacak işler mi bunlar?

sen adam gibi hak edilen maaşı ver, o zaman beğenmezlerse istediğin gibi eleştir.

ama asgari ücret verip ırgat yerine koyduğun adama da iş beğenmiyor deme.

kaliteli iskoç viskisi seven bir arkadaş

defalarca başıma gelmiş durum. hepsinde de arkadaşlarla kutladık. 365 gün tatil kazanmak gibi mutlu hissetmiştim başta ama sonra insan maalesef çalışmamaya da alışıyor ve mutlu olamıyor tabi.

2 kere otel resepsiyonundan, 3 kere çağrı merkezinden bir kere de e-ticaret yapan bir firmadan kovuldum. hepsinde de adamı it gibi çalıştırmaya çalıştılar ama ben verdikleri maaşın karşılığı kadar verdiğim için kovdular.

atıyorum çağrı merkezinde adam diyor günde 70 çağrıya bakacaksın ama veriyor 1.2 asgari ücret. koçum 70 çağrının karşılığı 3 asgari ücrettir. e haliyle ben de 20 çağrıya falan baktım kovdular.

otel resepsiyonu da aynı. 8 saat ayakta dikilmeni millete aman efendim kaplan efendim demeni istiyor, 1.1 asgari ücret veriyor. ayakta dikilip millete kaplan çekmem için en az 4 asgari ücret vermen lazım bana. ben de 2 saat ayakta durup arka ofiste diğer işleri yaptım yok çok kaytarıyorsun bilmemne dediler kovdular.

en son çalıştığım e-ticaret firmasında da benden 6 yaş küçük eleman üst perdeden konuştu, 6 tane iş verdi tanesi zaten 1 saat sürüyor neymiş akşama kadar bunlar bitecekmiş. bitecek diyor bir de üst perdeden. 1 tanesini yaptım akşam oldu işler noldu diyor dedim al sana iş. sonra firmanın sahibi aradı ayrılalım dedi iyi dedim arkadaş kalalım.

şu an 1.5 senedir işsizim.

ilk sezonu dehşet ötesi ultra feci iyi dizi. öyle böyle iyi değil hem de. çok çok çok çok çok iyi.

ikinci sezonu ise ilk sezonun 3 - 4 tık altında kalmasına rağmen iyi seviyesinde kalabilmiş anca.

keşke şahin ile devam edilseymiş. bir de ilk sezondaki yalnızlığı da benimle çok ortaktı. bu sezon partner gelmesi olmamış. *

dünya üzerinde nefes alan en çok nefret ettiğim insanlardan birisi. suratını tipini görünce gözüm kararıyor o derece.

aklıma çok kötü iddialar getiren durumdur.

bakın bu öyle baktın ettin tipine sinir oldum beyaz olmanı kıskandım cinayeti değil.

öncesinden talimat almışçasına hareket ediyorlar. önceden planlamışlar. 3 kere karşılaşıp üçünde de olay çıkarmaya çalışmışlar başarılı olamayınca da katletmişler.

öyle sesine tipine gözüne beyaz olmana sinir oldum olayı değil bu. çok daha ötesinde bir şey var bu olayın arkasında.

ben anne hariç herkesten şüpheleniyorum ahmet'in çevresindeki. herkesten ama. anladınız siz.

onurlu ve şerefli bir rakip olan beşiktaş'ın hakkıyla kazandığı maç. tebrikler.

siyasi görüş değil de; tutulan takım etkiler.

ben ruh hastalığı derecesinde holigan bir fenerbahçe faşizan militanıyım. karşımdaki adam galatasaraylıysa otomatikman muhabbeti kesiyorum çünkü galatasaray benim can ve kan düşmanım ve galatasaray'ı seven birisiyle arkadaşlığımın olması imkansız.

enseye patlatmalık tıraştır. eline ve o enseye kantaron yağını süreceksin sonra kolu gerip çok ama çok sağlam çok dolu bir tokat atacaksın o enseye, mahalle inleyecek şaaaaaaaaak diye. tam o tıraşın bittiği yerdeki boşluğa öyle bir koyarım ki tokadı, ooof of of.