13 mayıs 2021 marta şimoni kilisesine saldırı
başlık "killerqueen" tarafından 13.05.2021 13:46 tarihinde açılmıştır.
1.
muhtemelen saldırı bir kiliseye düzenlendiği için tanım yoktur bu başlıkta. ama dinlerarası hoşgörünün bulunması lazım. hristiyan kardeşlerime geçmiş olsun.
tanım; marta şimoni kilisesine yapılan saldırıdır.
tanım; marta şimoni kilisesine yapılan saldırıdır.
devamını gör...
2.
marsta kiliseye saldırı diye okudum
(bkz: yaran yanlış okumalar)
(bkz: yaran yanlış okumalar)
devamını gör...
3.
zihniyetinize tüküreyim.
devamını gör...
4.
medeniyetten nasibini alamamış dağ ayıları
devamını gör...
5.
ülkeye pompalanan radikal islamcılık anlayışının yarattığı iğrenç olaydır. devlet sponsorluğunda hüda par tarafından pompalanan bu gerici zihniyet sadece doğuyu değil batıyıda orta çağ karanlığına geri götürmeyi arzulamakta.
devamını gör...
6.
edit: istanbul keldani kilisesi papazı remzi diril, anne babasının başına gelenler konusunda akrabalarını suçluyor agos'a verdiği röportajda
gaza gelip gazoz olmamak lazım böyle kırılgan konularda. bu üzücü olay konusunda düşüncelerini aktarırken; hepsi aynı dinden olan akrabaların nesillerdir süren kavgalarını ve husumetlerini anlatıyor aynı röportajda üstelik. köyde yaşayan apro diril adındaki bir akrabalarından bahsederken şöyle diyor.
birincisi, 1993’te oğullarının kaybolmasından babamı sorumlu tutuyordu. babam apro’nun eşi meryem diril’in kendisinden istanbul’da bulunan oğlunu aramasını, köye geri dönmesini söylemesini istediğini söylemişti. o da arayıp ‘köye dön’ demiş. iki kuzen istanbul’dan dönerken kayboldular. babam olayı sahiplendi, avukatlar tuttu ve davalarını takip etti. babam bu davayı aihm’ne kadar gönderdi.
ikincisi, babalarımız daha evvel sınır konusunda kavga etmiş ve toprağı bölüşmüş. biz evimizi yaparken onların biraz toprağına girdik. çünkü inşaatı yapan adam bu toprağın ev yapmaya daha müsait olduğunu söyledi. onlara haber yolladık ‘ya toprak, ya para size ödemeye hazırız’ dedik.
2019 mayıs ayında apro diril anne ve babamın bulundukları eve ateş açtı. 5 el ateş etti. evde çocuklar yatıyordu, allah’tan birine denk gelmedi. şahitlerimiz var. mahkemedeki ifadesinde ‘ben alkollüydüm’ dedi. sabah sabah kim içer?
sonra da şunu ekliyor oğul remzi diril
eğer apro’nun dediği doğruysa annem ve babam pkk tarafından kaçırıldıysa, nereye götürüldüklerini bilmiyoruz. bilmediğimiz çok şey var: her şey apro’nun ifadelerine bağlı.
şimdi ellerindeki mezopotamya paçavrasına yaptırdıkları bu haberi çok farklı yorumlarla yayarak; birilerinin olayın tek tanığı olan apro'yu susturmaya çalışmadığından nasıl emin olabiliriz? anlaşılan apro bu kişileri pkk kaçırdı demiş ifadesinde ve bunlar da tutuşup bu şekilde bir haberi servis etmişler taa 2020 ocak ayında olan bir olayı kiliseye saldırı gibi süsleyerek. apro diril de remzi diril de gülcan diril de aynı dinden; hürmüz diril ve eşi şimuni diril de aynı dinden ama mezopotamya paçavrası öncülüğünde nefret suçu işlenmiş gibi bir duyar kasılıyor akıllara zarar bir şekilde. atıl vaziyette olan senede bir gün sembolik ayin yapılan bir ibadethaneye yepisyeni kumaşlar atılıp bir kaç foto servis edilerek!
aynı olaylarla ilgili iddialar sorulmuş apro diril'e de sorulmuş şurada
olay kesinlikle 8 ocak’ta gerçekleşmedi. 11 ocak cumartesi günü sabah 7-8 sularında kapının önüne odun almaya çıktım. şimuni kısık sesle bana “apro, apro, bir yere kadar gideceğiz, eğer geç gelirsek hayvanlara bir şeyler ver” dedi. “tamam” dedim. sobayı yaktım, şortlaydım üstümü giyindim. 10-15 dakika sonra dışarı baktığımda biri bayan üç kişinin hürmüz ve şimuni’yi aşağıya götürdüklerini gördüm. arkalarından 15 metre kadar gidip, “bırakın o insanları nereye götürüyorsunuz” diye bağırdım. içlerinden biri silahını bana çevirip kürtçe “kaybol, senin sıran da gelecek. konuşursan, ağzından bir laf çıkarsa yok olacaksın” dedi. ben de hemen eve kaçtım.
şimdi düşündüğüm zaman bence şimuni, hürmüz’ü yalnız bırakmadı. hürmüz onların ortasında yürürken şimuni hepsinin arkasından yürüyordu. yani arkasında kimse yoktu.
yine şunları da söylemiş apro diril
bu insanlar annelerini bulduklarını bile benden sakladılar. bana jandarma haber verdi. neden bana böyle yapıyorlar diye çok içerledim, çok üzüldüm.
bu girdideki ilk yazdığım kısım buydu. mezopotamya ajansının daha doğrusu paçavrasının yazdığıdır. kendilerinin dostlarını görmek şaşırtmamıştır. oysa güzelim hatay'da şunun gibi nice afişler asılmaktadır her bayram
kayıp kişileri tahminimce terör örgütü kaçırdı ve aileyi tehditle konuşturmaktalar. aile fertlerinin can güvenliklerini sağlamak amacıyla gözaltı yahut tutuklama kararı çıkartılsa iyi olur diye düşünüyorum. ama o vakit de iki ucu sakızlı değnek olur yine.
ek: aynı tayfanın diğer bir yayın organı da sosyal medya hesaplarına hangi yönde yazmaları gerektiğini anlatmış şurada tabii ya israil falan...şu pek ajite videoda gülcan'ın konuşmaları net olarak gösteriyor ki maksatlı bir haber. çünkü görüntüdeki kilise zaten atıl vaziyette. sembolik ayin yapılan bir yer. ama öyle bir anlatılmış ki sanki insanların aktif olarak kullandığı bir yer gibi.
görüntüdeki üç beş kumaş parçası henüz atılmış yere; pırıl pırıl neredeyse ütülü. utanmazlara bak nasıl bir metinle paylaşmışlar videoyu "saldırının askeri bir birimin bölgede görülmesinden sonra olması dikkat çekti" ba ba bak!!! olaydaki kişilerin de asıl bağları istanbul keldani kilisesi papazının ana babası olmaları.
gaza gelip gazoz olmamak lazım böyle kırılgan konularda. bu üzücü olay konusunda düşüncelerini aktarırken; hepsi aynı dinden olan akrabaların nesillerdir süren kavgalarını ve husumetlerini anlatıyor aynı röportajda üstelik. köyde yaşayan apro diril adındaki bir akrabalarından bahsederken şöyle diyor.
birincisi, 1993’te oğullarının kaybolmasından babamı sorumlu tutuyordu. babam apro’nun eşi meryem diril’in kendisinden istanbul’da bulunan oğlunu aramasını, köye geri dönmesini söylemesini istediğini söylemişti. o da arayıp ‘köye dön’ demiş. iki kuzen istanbul’dan dönerken kayboldular. babam olayı sahiplendi, avukatlar tuttu ve davalarını takip etti. babam bu davayı aihm’ne kadar gönderdi.
ikincisi, babalarımız daha evvel sınır konusunda kavga etmiş ve toprağı bölüşmüş. biz evimizi yaparken onların biraz toprağına girdik. çünkü inşaatı yapan adam bu toprağın ev yapmaya daha müsait olduğunu söyledi. onlara haber yolladık ‘ya toprak, ya para size ödemeye hazırız’ dedik.
2019 mayıs ayında apro diril anne ve babamın bulundukları eve ateş açtı. 5 el ateş etti. evde çocuklar yatıyordu, allah’tan birine denk gelmedi. şahitlerimiz var. mahkemedeki ifadesinde ‘ben alkollüydüm’ dedi. sabah sabah kim içer?
sonra da şunu ekliyor oğul remzi diril
eğer apro’nun dediği doğruysa annem ve babam pkk tarafından kaçırıldıysa, nereye götürüldüklerini bilmiyoruz. bilmediğimiz çok şey var: her şey apro’nun ifadelerine bağlı.
şimdi ellerindeki mezopotamya paçavrasına yaptırdıkları bu haberi çok farklı yorumlarla yayarak; birilerinin olayın tek tanığı olan apro'yu susturmaya çalışmadığından nasıl emin olabiliriz? anlaşılan apro bu kişileri pkk kaçırdı demiş ifadesinde ve bunlar da tutuşup bu şekilde bir haberi servis etmişler taa 2020 ocak ayında olan bir olayı kiliseye saldırı gibi süsleyerek. apro diril de remzi diril de gülcan diril de aynı dinden; hürmüz diril ve eşi şimuni diril de aynı dinden ama mezopotamya paçavrası öncülüğünde nefret suçu işlenmiş gibi bir duyar kasılıyor akıllara zarar bir şekilde. atıl vaziyette olan senede bir gün sembolik ayin yapılan bir ibadethaneye yepisyeni kumaşlar atılıp bir kaç foto servis edilerek!
aynı olaylarla ilgili iddialar sorulmuş apro diril'e de sorulmuş şurada
olay kesinlikle 8 ocak’ta gerçekleşmedi. 11 ocak cumartesi günü sabah 7-8 sularında kapının önüne odun almaya çıktım. şimuni kısık sesle bana “apro, apro, bir yere kadar gideceğiz, eğer geç gelirsek hayvanlara bir şeyler ver” dedi. “tamam” dedim. sobayı yaktım, şortlaydım üstümü giyindim. 10-15 dakika sonra dışarı baktığımda biri bayan üç kişinin hürmüz ve şimuni’yi aşağıya götürdüklerini gördüm. arkalarından 15 metre kadar gidip, “bırakın o insanları nereye götürüyorsunuz” diye bağırdım. içlerinden biri silahını bana çevirip kürtçe “kaybol, senin sıran da gelecek. konuşursan, ağzından bir laf çıkarsa yok olacaksın” dedi. ben de hemen eve kaçtım.
şimdi düşündüğüm zaman bence şimuni, hürmüz’ü yalnız bırakmadı. hürmüz onların ortasında yürürken şimuni hepsinin arkasından yürüyordu. yani arkasında kimse yoktu.
yine şunları da söylemiş apro diril
bu insanlar annelerini bulduklarını bile benden sakladılar. bana jandarma haber verdi. neden bana böyle yapıyorlar diye çok içerledim, çok üzüldüm.
bu girdideki ilk yazdığım kısım buydu. mezopotamya ajansının daha doğrusu paçavrasının yazdığıdır. kendilerinin dostlarını görmek şaşırtmamıştır. oysa güzelim hatay'da şunun gibi nice afişler asılmaktadır her bayram
kayıp kişileri tahminimce terör örgütü kaçırdı ve aileyi tehditle konuşturmaktalar. aile fertlerinin can güvenliklerini sağlamak amacıyla gözaltı yahut tutuklama kararı çıkartılsa iyi olur diye düşünüyorum. ama o vakit de iki ucu sakızlı değnek olur yine.
ek: aynı tayfanın diğer bir yayın organı da sosyal medya hesaplarına hangi yönde yazmaları gerektiğini anlatmış şurada tabii ya israil falan...şu pek ajite videoda gülcan'ın konuşmaları net olarak gösteriyor ki maksatlı bir haber. çünkü görüntüdeki kilise zaten atıl vaziyette. sembolik ayin yapılan bir yer. ama öyle bir anlatılmış ki sanki insanların aktif olarak kullandığı bir yer gibi.
görüntüdeki üç beş kumaş parçası henüz atılmış yere; pırıl pırıl neredeyse ütülü. utanmazlara bak nasıl bir metinle paylaşmışlar videoyu "saldırının askeri bir birimin bölgede görülmesinden sonra olması dikkat çekti" ba ba bak!!! olaydaki kişilerin de asıl bağları istanbul keldani kilisesi papazının ana babası olmaları.
devamını gör...
7.
israil'i protesto edeceğim derken, kiliseye saldırmak. sinagog yoktu biz ne yapalım...
devamını gör...
8.
bu mu sizin hoşgörünüz? bu mu kültürlere saygı, misafirperverlik? bu mu israil'in vahşiliğine gösterilebilecek çözüm? bu mu bayramın ilk günü kutlaması?
denilecek çok şey var ama dememek bazen daha iyi. çünkü ne kadar anlatmaya çalışılsa da anlaşılamıyor. insanlara iyi niyet, hoşgörü öğretilemiyor. sadece bu tür haberleri okumaktan, bir adım ileriye gidememekten utanıyorum.
denilecek çok şey var ama dememek bazen daha iyi. çünkü ne kadar anlatmaya çalışılsa da anlaşılamıyor. insanlara iyi niyet, hoşgörü öğretilemiyor. sadece bu tür haberleri okumaktan, bir adım ileriye gidememekten utanıyorum.
devamını gör...
9.
şırnak veya van dedin mi böyle işte, akan sular ve beyne giden kan duruyor
bkz:
bkz:
devamını gör...
10.
"cehalet nedir?" sorusuna kısa bir cevap vermem gerekse örnek göstereceğim olay.
dini bir yere yapılan saldırıyı protesto etmek için dini bir yere saldırmak. ne desek, ne yazsak boş. böyle bir aptallık bünyeye fazla geliyor artık. işin bu aptallık tarafını bir kenara ayırmak gerekirse:
(bkz: savaş suçu) (bkz: nefret suçu) (bkz: terör)
başınıza öyle bir bela alırsınız ki türkiye ile beraber tüm komşu ülkeler birleşse gelip kurtaramaz sizi.
dini bir yere yapılan saldırıyı protesto etmek için dini bir yere saldırmak. ne desek, ne yazsak boş. böyle bir aptallık bünyeye fazla geliyor artık. işin bu aptallık tarafını bir kenara ayırmak gerekirse:
(bkz: savaş suçu) (bkz: nefret suçu) (bkz: terör)
başınıza öyle bir bela alırsınız ki türkiye ile beraber tüm komşu ülkeler birleşse gelip kurtaramaz sizi.
devamını gör...
11.
az daha uğraşın ortaçağ kesmedi çünkü şevkinizi, bir de 21. yüzyıl dünya din savaşı çıkarın da hepimiz ölelim, rahat edin.
devamını gör...
12.
bir başkasına saygı duymuyorsan kendin için de saygı beklemeyeceksin ve dinler arası nefret böyle devam ettiği sürece dünyada ne savaş eksik olacak ne de zulüm bakın israil’in kudüs’e saldırı nedeni kutsal olan ağlama duvarı ama aynı mekanda müslümanlar için kutsal olan mescidi aksa bulunuyor birbirimize saygı duymayı ve birbirimizi sevmeyi öğrenmemiz gerek yoksa gerçekten bu dünya yok olacak nefretimiz en sonunda bizi öldürecek
devamını gör...
13.
zulmün dini, ırkı olmaz. bu katiller hapisle haklanmaz. küfüretmekyasak.
devamını gör...