16 nisan 2021 erkan oğur'un açıklamaları

ibrahim kalın`ın şarkısına düzenleme ve eşlik ettiği iddalarına yanıt vermiş üstad. vokal ve enstruman olarak eşlik ettiğini ama düzenleme ve aranje kısımlarında bulunmadığını söylemiş. kendisini dinleyen ve sevenleri hayal kırıklığına uğrattığının farkında varmış olacak ki "sanırım bu benim hatamdı" diyerek açıklama yapmış kaynak: onedio

ne gerek vardı be erkan oğur, ergenliğimizde hayran olup bizi bugün hayal kırıklığına uğratmayan zaten bir avuç insan kalmışken gerçekten ne gerek vardı???

cumhurbaşkanlığı ödülünü kabul etmeyen adam bile saray yandaşı ilan edildi ya, daha diyecek bir söz yok. yine aynı haberden erkan oğur cevap versin bu tepkilere:
"... benim için bağlama çalıp, halk müziği seven ibrahimsiniz. tabii ki çalarım' dedim"
edit: sanıyorum ki tepkiler sonucu yaptığı eylemi yanlış görüp "benim hatam." demiş.
t: ferasetin sözlük tanımı olan erkan oğur beyanatı.

erkan oğur’un perdesiz gitarının teli olamayacak insanlar linç ediyor. adam sanatçı sanatını icra ediyor.yani başka sanatçılar gibi saraylarda yemek partilerine katılmıyor. rica edilmiştir adam da yapmış , hem sanatın siyaseti mi olur? sanat evrenseldir. ak partiyle uzaktan yakından alakam olmamasına rağmen , hayatımda hiç oy atmamış olmama rağmen , ibrahim kalın’ın bestesi çok da güzel olmuş ayrıca.

solcuların sağcılardan daha çomar olması.

maruz kaldığı linçle hata yaptığı kabul ettirilmiş olması çok incitici. o kadar senenin emeği bu kutuplaşma ortamında nasıl ayaklar altına alınırmış gösterdi ademoğlunun çiğ süt emdiğini burnundan fiti fitil getire...

arkadaşlar önce şunda anlaşalım. kimsenin erkan oğur'u linçlediği yok. mesnetsiz ağır yorumları geç. her konuda böyle davranan boş insanlar zaten fazlasıyla var.

sevenleri erkan oğur'un yaptığı harekete üzüldü sadece. kendisinden beklenen bir şey değildi. kendisi de hata yaptığını anlamış ki böyle bir açıklama yapma gereği duymuş zaten.

ortada bir hata yok, ortada siyasi bir olay da yok. sanat var ve bu sanatın zevkini sürmek varken, yapılan işi kendi ideolojisine göre yorumlamak boş iştir. içindeki nefreti kusan insanların mahalle baskısına maruz kalmıştır erkan oğur. bu olayla yobazlığın her kesimde mevcut olduğunu gördük. yapılan işin niteliğini, değerini arttırmak için eleştirmek yerine, gene kutuplaştırıcı söylemlerin ortasında kalmıştır severek, ilgi ile takip ettiğimiz erkan oğur.

bu kadar faşizan cemaatlere ayrılmış bi ülke için asla orta yol yoktur. iktidarın bunları ezişini keyifle seyrediyorum. umarım çok daha beterini yaparlar.

samimiyetine inanmak istediğimiz açıklamalar.
#758202 dediğim gibi, derviş gibi adamsın neyine senin kalın adamlar. sanata tüküren zihniyetin tepe noktasını müzikle adam edemezsin. sanat onları adam etseydi sahibinin sesi olmazdı.
kredin bir kerelik değil tabii ama ikilersen işin zor. sen sokaktaki herhangi biri değilsin abicim.

tutarsız, dürüstlükten uzak açıklamalardır.

asıl ibrahim kalın'ın açıklama yapması gerekiyorken yapılan açıklama.

belli gruplarla hatta külliyen muhaliflikle özdeşleşmiş bir enstrüman olan bağlamayı kalın ibrahim paşa severek mi çalıyor şimdi? böyle gözlerini yuma yuma bağlama çalıyor he mi? nasıl lan? ney, neyine yetmiyor ki acep...

kaç paraya yapıyor bu hatayı merak ediyorum.

adamlar bu işi para için yapıyor, profosyonel insanlar, bakkal gibi bir şey olduğu için, adam seçmemelerinin abes olan bir yanı yok. sonradan caymalarının da.

erkan oğur'u severim.ama gerçekten gerek var mıydı bu açıklamaya?birilerine kendini kanıtlama çabası:ya yaptım ama ben de devrimiciyim hee cumhurbaşkanlığı müzik ödülünü de kabul etmedim ona göre.hiç yakıştıramadım. bir müzik yapılmış birlik olunmuş.hani müziğin dili dini rengi yoktu.hani müzik evrenseldi,birleştiriciydi?zaten yeterince bölünmüşken üstüne böyle bir şeyde bile "siz farklı taraflardasınız nasıl yapabilirsin bunu" gibi yobaz bı düşünce kabul edilebilir türden değil.bunun üstüne özür dilenmesi hiç hiç hiç olmadı.nedir abi abartmayın lütfen yaa iç savaşta mıyız?iki müzik seven insan bir araya gelmiş.etrafımızdaki herkes:ailemiz,akrabamız,arkadaşımız,tanıdıklarımız bizim düşüncemizde değilse napıcaz hayatımızdan mı çıkarıcaz(eğer bu kişilerin hepsiyle aynı düşüncedeysek bu normal değildir) ya da bi ortama girdiğinde he sen akp'lisin senle arkadaş olmam mı diyeceğiz?(diyorsan bu da sağlıklı değildir ve arkadaş kavramını bilmiyorsun) unutmayın ki hükümetler gelip geçidir.günün sonunda birlikte yaşayan,birbirinin yüzüne bakan yine biz oluyoruz.siyaset gibi kirli işlerin bu kadar da aramıza girmesine izin vermeyelim.yoo verelim diyorsanız da benim bu olaydan anladığım kadarıyla çıkmaz sonumuz ektedir:(bkz: https://encrypted-tbn0.gsta...)

gönüllere taht kurmuş insanların açıklama yapmak zorunda kalmayacağı işler yapmasını isterdik

ben solcuyum ne isim vardı bu işte demiş kendisi. kanım dondu desem yeridir. ınsan insana müzik yapmanın sağla solla ne ilgisi var. ınsaf yahu.

müzik yaptığı kişinin kutuplaştırmanın baş kahramanları arasında olmasından mütevellit pişmanlığını açıklamıştır.

zalimle müzik yapılmaz. ayrıca evet uçarken gölgesi o yana düşmüş kuşun kanadı da dahil nefretimize.

solculukla, sağcılıkla ne ilgisi var denmiş. hayatta yaptığın her işte, en küçük uğraşta bile, kafandaki belli referanslara göre kendini konumlandırarak hareket edersin. aksi halde benlik duygusu ve bilinci neye yasalanacak? elbette kafanda kendinle ilgili oluşturduğun referanslara. tuvalette bile belli bir değerler sistemi vardır kafanda. üstüne işememeye ya da tuvaleti temiz bırakmaya çalışırsın örneğin. neden? çünkü tuvaleti temiz bırakmak, senin kafanda "iyi" bir referanstır.

bu referans kimi için iyi olmaktır, kimi için sağlıklı olmak, mutluk olmak, kimi için ahlaklı olmak, kimi için solcu, sağcı, müslüman, devrimci vs. vs. olmak diye uzar gider. bunlardan birkaçı bir araya da gelebilir. ancak, bazı çıkarların için kafandaki referanslara aykırı hareket ettiğin vakit, işte o zaman buna biz "kendime saygım yok davranışı" deriz ve bunu en çok da kendin hissedersin.

şunun bununla ne ilgisi var, bunun şununla ne ilgisi var demeyin. cesur olun, hayattaki bağlantıları görmekten korkmayın. korkuyorsunuz, çünkü kabul ederseniz kendinizi değiştirmeniz, bir mücadele vermeniz gerekecek. zihinsel konforunuzdan feragat etmeniz gerekecek.

tutarlı olun. çünkü tutarsızlık zaaftan beslenir, zaaf da tutarsızlıktan. onun ne yapacağını da yusuf hayaloğlu ve ahmet kaya beyler söylemişler zaten:

yoksa bu ilişkiler bu zaaflar
seni yiyip bitirir, seni yiyip bitirir
dirhem dirhem azalırsın

yine de herkesin işine kimse karışamaz tabi. sonrasında kimin kimi ne kadar seveceğine de kimsenin karışamayacağı gibi.