1991 yılında ne oldu sorusu

1991 doğumlu çok kişi var ne oldu o sene türkiye' de, tez konusu olmalı. evet 1990-1991 sezonunda neden bu kadar sevişti eşler?

trafolara kedi girmişti desek o daha 10 senelik mevzu.

sünnetimden bir yil sonrasi.

ilkokul'a başladım. beşiktaş şampiyon oldu ve bende travma başlattı. 90'lı yıllardaki her beşiktaş maçı travma gibiydi benim için.

azerbaycan bagimsizligini "kazandi" aklimda bi tek bu var

1991 doğumluların sadece %25'i 1991 yılında yapıldı, bu bilgiyi es geçemezdim*
%75'i 1990 yılında döllenme.

anamla babam evlenmiş.

abd öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından ırak'a karşı başlatılan körfez harekâtı dünya gündemine oturdu .azerbaycan ve gürcüstan'ın bağımsızlığı ile sovyetler birliğinin dağılışı tam anlamıyla resmileşti.

brucellaya yakalandığım yıl. zor geçen 10 ay. o yaştaki bir çocuk için travma. hastalık anksiyetesinin temeli. özetle kötü bir yıldı benim için.

resmi olarak çalışmaya başladığım yıl olmuştu.
başlığı açan yazara ise 1991 yılında doğan çok insan var ise 1990 yılının mart ayından sonrasına bakmasını öneririm. benim anımsadığım 1990'da fifa dünya kupası vardı.

metallica'nın the black album'ü çıktı ve metal tarihini, metalin seyrini değiştirdi. megadeth'in bile rust in peace'ten sonra countdown to extinction ve ardından youthanasia albümünü çıkardığında bu akıma kapıldığını görürsünüz. hatta testament bile buna ayak uydurdu. belki zorlarsak iron maiden'ın fear of the dark'ında dahi bunu iddia edebiliriz.

bu albümle birlikte o vahşi, saldırgan thrash ruhu duruldu ve dönüşüm geçirdi yani. ayrıca bir metal grubunu, rock ve metal dinlemeyen bile sayısız kişi öğrendi dünyada, bu albümle birlikte. albümdeki nothing else matters ballad'ı adeta bir pop müzik hiti kadar popüler oldu.

lisede oturma eylemi * ile haberlere çıkmıştık!

16 takımlı ligde beşiktaş 69 puanla şampiyon olmuş. gol kralı tanju olmuş. 4. olan sarıyer balkan kupasına katılma hakkı kazanmış.

sovyetler birliği dağıldı ve türk cumhuriyetleri bağımsızlığını ilan etti. dünya, abd'nin liderliğinde tek kutuplu dünya'ya gitti. ayriyetten bir de körfez savaşı oldu..

üniversiteyi kazandığım yıldı. hayatımda ilk kez istanbul'a uzun süreli gelmiştim. karşıdan karşıya geçmek için yeşil ışığı beklersem geçemeyeceğimi, profiterolün ağır, sütlü nuriye'nin muhteşem bir tatlı olduğunu, salı pazarı'ndaki 50 milyonluk ucuz kotların sidik koktuğunu, otostop yapmadan avcılar'dan beyazıt'a gelmenin bir buçuk saat sürdüğünü, ankara'dan doğusunun tamamen kürt olmadığını, parasını vererek seks hizmeti aldığın kadının bacaklarını omzuma atamayacağımı hızlı bir şekilde öğrenmiştim. parası olana güzel, olmayana bok gibi bir seneydi.

öğrenciydim ilk sevgilim hamile kalmıştı kürtaj parası toparlamıştım tanıdıklardan. beş lira on liralardan bir deste para uzatınca doktora durumu anlayan adam paranın birazını geri verip 'taksiyle götür kızı' demişti.
bi döl verimlilik artışı olmuş demek ki o dönem.