23 aralık 2024 trump’ın lgbt açıklaması

ben haklı buluyorum.


trump'ı kişisel olarak sevmem hatta kişiliğinden nefret ediyorum. epstein davası sebebiyle, ona olan antipatimin limitleri bulunmuyor fakat sosyolojik açıdan ve antropolojik değerler bazlı toplumu korumaya çalışıyor ve bunu çok haklı ve tutarlı bir duruş olarak algılıyorum. homofobik değilim, lgbtq+r kategorisine mensup her arkadaşımıza saygım sonsuz ve bu grubun neredeyse tamamı benim arkadaşım sayılabilir. bir çok arkadaşım zamanla eşcinsel olduğuna karar vererek, lgbtq+r'a mensup olduklarını açıkladı hatta bir tanesi su an hormon tedavisi görüyor. hormon alımı bittiğinde, cinsiyet ameliyatı olacak ve kadın olacak. kısaca homofobik olmadığım ortadadır diye düşünüyorum.

bu işe el atılmasının gerekli olduğuna olan inancım ise, "derin devlet" ideolojisinden kaynaklıdır. aslında ortada var olan durum bu arkadaşlarımızın cinsel kimliğine ve yönelimine özgürce haklar tanımak değil( bu zaten olması gerekendir. bunu tartışmıyoruz bile), bizim bahsettiğimiz şey; neden eşcinselliğin son 1-2 yılda manipülasyon ile halka geçirilen bir olgu haline geldiğidir?


hadi derine gidelim;

eşcinsellik, bireyin kendisine ait, en mahrem duygusudur. bir insan kiminle sevişip- sevişmeyeceğine kendisi karar verir ve bunu odak alırken, kendi içsel duygularını analiz eder. burada var olan süreç sadece kişinin kendisine aittir. dolayısıyla, bir birey özgür iradesi kapsamında " hayır arkadaşım ben kendi hemcinsimden hoşlanıyorum!" diyorsa, buna bir şey deme hakkımız bulunmıyor. fakat,

sağlıklı ve straight bir bireyken, bu yönde gösterdiğin herhangi bir duygusal eğilim yokken; içinde yaşadığın kültür seni "eşcinsel olmaya kanalize eden ve özendiren" şeyler yapıyorsa( diziler, filmler, satılan t-shirtler, mekanlar, konserler, aile, arkadaş çevresi, tarikat öğretileri vb) senin cinsel kimliğin " sen hissettğin için değil, özendiğin için dönüşür." yani aslında bu bir "taklittir."

neden sakıncalıdır?

taklit, özü yansıtmaz. bu sebeple geçicidir. seni etkisi altına alan şey; 2-3 yıl sonra etkisini yitirdiğinde, yaşadığın her şeyden pişman olmaya başlar ve asıl hissettiğin duygu ile( straightlik), hipnoz edilerek kanalize edildiğin cinsel kimliğin( eş cinsellik) arasında kişilik bölünmesi yaşarsın. bu duygusal travma doğurur ve toplumda var olan bir grubun/ nesilin/ bir toplum dolusu insanın bunu yaşadığını düşünün? yeni jenerasyon için kim sağlıklı bir nüfus yetiştirebilir? elinde sağlıklı birey olmayan bir devlet( psikolojik açıdan) ne yapabilir? ne kadar gelişebilir?

bu noktada derin devlet algısının devreye girdiğine inanıyorum.
dünyada var olan "nüfus eleme" politikası üzerine konuşalım biraz. büyük, bulaşıcı hastalıkların başımıza sarılmasında var olan temel sebep; nüfus yoğunluğunu tüketmek. peki, covidle bu cok işe yaramadı. var olan nüfus eritilemiyorsa, ne yapılır? yenilerinin doğmasını engellersiniz. bunu en kolay ve hızlı nasıl yaparsınız? her toplumun temelinde anahtar olan bir olgu ile "kültür". modern kültüre eşcinsellik olgusunu fazlasıyla yerleştirir ve topluma düzenli olarak pompalarsanız, 5 yaşından cocuktan tutun- 90 yaşındaki bireye kadar herkesin psikolojik olarak algısını yönetebilirsiniz ve eşcinsel olduklarını düşünebilirler.

bu noktada yineliyorum; gerçekten olmak ayrı( cünkü burada duygusal bir his var), öyleymiş gibi hissettirilmek ayrı.( bu gerçek değil ve bir noktada bittiğinde, kişi yaşadığı her şeyden pişman olup; travma geçirip, intihara kadar sürüklenebiliyor. hele ki bu kategoride straight olduğu halde, buna extra kapılıp cinsiyet ameliyatı olanlar.. ameliyatlarından sonra aslında bunu istemediğini fark eden bir sürü insan var. youtube'da aratın ve izleyin)

neyse, peki eşcinsellik fikrini topluma yaydılar, ne kazandılar?

herkes kendi hemcinsiyle olursa, üreme olamaz. anatomik olarak 2 hemcins birleştiğinde, cocuk dünyaya gelemiyor. herkes kendi cinsine yönelirse, nüfus artım problemi oluşmaz.


bu yüzden toplumun "cinsel algısı" ile oynadıklarını düşünüyorum. olay kimsenin yatak odası değil yani. olay büyük- küresel çaplı bir proje. netflix'te su an her 10 yapımdan biri eşcinsellik üzerine. baş rolün eşcinsel karakterler olduğu romantik filmler izliyorsunuz. 7-8 yaşında ki cocuk bunları izleyip, nasıl manipule olmayabilir?

ben insanları zorla bir kategori içerisine yerleştirmeye karşıyım. kimse bu şekilde psikolojik işleme ile yönlendirilemez. gelecekte, cinsel kimliği sebebiyle buhrana girmiş, sağlıklı insanlar ordusu görmek istemiyorum. bu beni aşırı üzer.

bu noktada trump, bunların hepsini görebilen bir adam. gerek sahip olduğu uç serveti gerek elon musk ile kurduğu yeni müttefiklik, onda bazı şeylerin ön görüsünü yaratmış belli ki. bu noktada söylemek istiyorum ki; elon musk benim için büyük s.o.|s. tir. toplumla ilgili cıkacak her kaostan haberi olduğunu hatta belki kaos'un oluşmasında teknolojisi ile bile kaynak olduğunu düşünüyorum. bu yüzden bu adamı kişisel olarak çok takip ederim. paylaştığı her şey ilgi alanımdadır çünkü oynadığı şey "tüm dünyanın düzeni". teknolojisi, bize( medyaya) gösterdiğinden aşırı ileride. sahip olduğu kaynakla, neler yapabileceğini tanrı bilir. bu yüzden trump ile müttefikliği, trump için inanılmaz bir kaynaktır. kaos'un kralı ile rutin iletişim halinde hatta kanka oldular daha ne olsun?

trump için, biden'dan önce, başkanlık yaptığı 4 yılda hiç böyle bir duruşu olmamıştı. şu an bunu yapıyorsa, eşcinsellik doğal bir eğilim olmanın dışındadır. demek ki kültürel açıdan bir proje/ manipülasyon var ki, önünü yasal olarak kesmeye çalışıyor.

trump kendi ülkesine ve kimliğine aşık bir adamdır. sık sık amerikalı olmanın onurundan ve gururundan bahseder hatta seçim politikası " make america great again" idi. dolayısıyla, bu adamın toplumuna hasar vereceğine inanmıyorum.

trump kendi toplumunun kafasına sıkmaz, aksine toplumuna yönlendirilmiş namlunun yönünü değiştirir.

abddeden bildiriyorum gercekten boku cikmis durumda...

simdi woke ve sjw tayfasi dusunsun. zira abd’deki hatta meseleyi genisletelim amerika kitasindaki gidisat, gidisat degildi. durum oyle bir hale evrildi ki ozellikle cocuklar/ ergenler yasitlarinin yonlendirmesi ve ozentiyle degil; ailelerinin, okul idaresinin veyahut terapi gordukleri pedogog tarafindan manipule edilerek cinsel/ cinsiyet yonelimlerini degistirmekteler artik.
anaokul/ ilkokullarin duvarlarinda lgbt afisleri boydan boya asili. hatta ve hatta siniflarin camlarinda sticker seklinde pride yok bilmem ne gorselleri yapistirilmis. bu duruma itiraz etmen bir yana yanlis anlasilmaya yakin cumle kurman bile homofobik etiketiyle zorbaca susturulma nedeni.
bu arada kanada’da 2019 yilinda bir yasa cikti. 4 yasindan itibaren bir cocugun kendi cinsiyetinin aksi yonunde davranis ve tercihleri (ornegin bebekle degil de arabayla oynamaya merakli olmasi, mavi yerine pembe giymeyi sevmesi) bilhassa ogretmeni, okul idaresi tarafindan gozlemlenirse ailesine sorulmaksizin konuya mudahil olunup gerekli gorulmesiyle hormon takviyesiyle cinsiyetini dahi degismesinde yonlendirmeler yapilabilir. ebeveyn olarak bu duruma karsi cikmanizla hapse dahi atilabilirsiniz. sistem bu kadar leş artık. swj kesimi haric din, inanc fark etmeksizin herkes bu gidisattan hayli rahatsiz. umarim trump’un bu cikisi global duzeyde bir seyleri hakikaten degistirmeye yardimci olur.

olması gereken hareket.

olimpiyat açılışında bile lgbt propagandası yapılınca, yeter dedim, bunu öyle sıradan birileri yapamaz, bu uluslarüstü bir akıl projesi. küreselci birileri var onlar bir amaçla bunu yapıyorlar da 'üreme kısıtlama' sanki zayıf bir amaç gibi geldi bana. daha basit yollarla üreme sınırlanır sanki...

bir yazar batı toplumunda yahudi karşıtlığının kökeninde 'cinsel kısıt öfkesi' var diyen sosyal bilimciler nedeniyle yapılıyor diyor. bu da ikna edici gelmedi ya da 'gazze canlı yayın katliamı' sonrası proje bitmiş olsa gerek.

hala emin değilim hedef konusunda. ama insanla oynamak cüreti çok büyük kabahat. yapmasınlar. dilerim

eger 1 yonelim, ilkokulda ogretilemiyorsa, o yonelim anormaldir. o yuzden homofobigim.