26 ocak 2021 istanbul'un iki ilçesinde ikamet sınırlaması

kaynak

tabi öğrencileri kapsamaması çok ironik. emlak sektörünün asıl parayı öğrenciden kaldırması ile alakalı. pandemi girince araya aç köpeğe döndü hepsi.

işte bu yüzden imamoğlu. suriyeli ve pakistanlı vatan hainlerine haddini bildiriyor.

zannımca ilçelerdeki resmi, gayriresmi popülasyonun çok artmasından dolayı getirilen sınırlama. özellikle o bölgedeki türkmen ve özbekleri sıkıntıya sokacaktır. suriyeliler zaten mülteci konumunda oldukları için ikamet işlemine ihtiyaçları yok. afganların bi çoğunun ise pasaportu bile yok.

t: yine vizeyle ikametin farkını bilmeyen adamlar doluşacak başlığa dediğim başlık.

türkçeye çevrilince "esenyurt ve fatih'in ırzına geçildi biraz diğer ilçeleri perişan edin" manasına gelen sınırlama.
hani bunları almayalım, aldıklarımızı artık göndermenin yoluna bakalım yok! işte bunlar iç savaşın tamtam sesleri.

bu iki ilçede türk yok ki zaten. bu saatten sonra ikamet izni almasalar ne yazar.

biraz geç olmuştur ama güzel bir karardır. esenyurt ve beylikdüzü’nün marmara park tarafı gerçek anlamda bir arap dünyası olmuş. sokakta yürürken türk görmüyorsunuz abartısız! böyle iş mi olur canım?!

beni çok mutlu etmiş gelişmedir. özellikle fatih ilçesine bir tık zaafım olduğundan yarın bir gün hak iddia edilmesine dayanamazdım sanırım.

fatih'teki iş yeri tabelalarına bakın, yarısından fazlası arapça.
yahu büyük fastfood zincirlerinin hamburger kağıtları bile arapça artık siz neyi sınırlandırıyorsunuz?!

türkiye'nin geldiği mükemmel nokta. isveç norveç kıskanç gözlerle izliyor. yazık.

yaklaşık 20 yıl önce alınması gereken gecikmiş karardır.

çok geç kalınan sınırlamadır. sokağa çıktığımızda türk göremiyoruz artık. sanki ben yurtdışından gelmişim de onlar yerliymiş gibi hissediyorum.

pasaport için gitmiştik şaştık kaldık. bu kadar yabancı uyruklu adamı abudabi havaalanında görmüştüm bi de.

artık bu ilçelerde türkçe konuşan birine rastlansa, hemen boynuna sarılıp öpülecek. ağlamalı gülmeli karışık mevzu.

yabancılar diyince sanki akla didim, kuşadası gibi yerleri getiren haberdir. yabancılardan kasıt devasa bir kavimler göçüyle ülkemizin sınırlarından içeri girmiş afganlar, pakistanlılar, türkmenistanlılar, savaş kaçkını suriyeliler, türkiye ile vize muafiyeti olan bazı afrika ülkelerinin insanları filan; yani tırnak içerisinde üçüncü dünya diye tabir ettiğimiz ve nüfusları 10 milyon olarak tahmin edilen her yerden gelen insanlardan bahsediliyor. türkiye bu göç yükünü göğüsleyebilecek bir ülke değil. hatta yeryüzünde bu denli büyük bir hareketi tek başına omuzlarında taşıyabilecek bir ülke olabileceğini de düşünmüyorum. elbette bir yerden patlak verecekti. bu da olayın nüvesi oldu. dilerim göç idaremiz vatanlarının hasretleriyle yanıp tutuşan bu mazlum insanları bir an önce asıl vatanlarına kavuşturacak projeler geliştirirler. bu insanlarının her birinin türkiye'de yaşamaktan hoşnut olmadığından ve vatanlarına vuslatla yanıp tutuştuklarından hiç kuşkum yok.

10 yılda bu ülkeye resmi olarak 6 milyon, gayri resmi olarak da 10 milyon insan göç etti. bu çok büyük bir skandal. roma imparatorluğu da buna benzer bir hareketle yok olmuştu.

öğrencileri kapsamaması çok normaldir. bir süre sonra herkes tekrar yüz yüze eğitime dönecek, fatih ve yakın çevresinde kaç tane üniversite var ben sayamam.

hümanist mümanist gibi isimler çok sinirimi bozuyor da herkesin yaşam, barınma, yeme, temel ihtiyaçlarını savunurum, etiketini yapıştırmasam da olur. benim anamdan doğmamış olması, ırkı, dili, dini benim için önemli değil. yalnız bikaç yıl önce historia mekdanısta bir adam kasiyere "do you speak arabic" diyince bende kayışlar koptu. düşünsene ya, ben gidicem elin -sallıyorum- italyanına dicem ki "do you speak turkish?" adamlar suratıma patlamalı gülerler herhalde. kasiyer öyle bakakaldı no dedi. artık ya kontrollü ikamete başlanmalı ya da türkçe kurslarına.

siyasal cemaat ideolojisi ülke yönetiminden gittikten sonra çok iyi olacaktır. resmen ikinci kurtuluş savaşı'nın içindeyiz, ancak kimse farkında değil.

güzel bir uygulama ama geç kalınmış. nüfus olmuş zaten 25 milyon. ama olsun fikir fikirdir.

olmayan sinirlama. sayilari sürekli artiyor. baska ilcelerden kayit yapip esenyurt ve fatihe geliyorlar. esenyurt ve fatih artik türklerin degildir. türkler bu ilcelerde göcmendir.

avcılar denizköşklerde 3-4 yıl önce tek tük arapça tabelaları olan nargile cafeler ve bakkallar görmeye başladık. bakkalları bilmiyorum ama cafeler çok kalabalık olmuyordu. hatta kısa süre sonra kapanıp, hemen yakınlarında yenisi açılıyordu.

şuan durum inanılmaz. türk esnaf kalmadı diyebilirim. yemek satılan yerlerin önündeki motokurye hareketliliği inanılmaz. sosyal medyada da yeterince ses gelmedi bu konuya ama burada çok ciddi bir mağduriyet var.

malum kentsel dönüşüm, avcılar adeta şantiye. bu kadar plansız bir kentsel dönüşümün üzerine, bir de bunlar. kiralık ev yok, evet bildiğiniz ev yok. bu insanlara ödenen kira yardımı 1200tl. avcılar'da içinde oturulmayacak daireler(inanın daire demeye dilim varmıyor, klozeti olmayan ev gördüm ben) 2.000 tl'den başlıyor. kentsel dönüşüme giren daire sahipleri bu kötü şartlara mecbur bırakılıyor. maksimum 1-1,5 sene yaşayacakları yere dünyanın masrafını yapıyor, bir yandan da kentsel dönüşüm kredisi ödüyor. kiralık baktığımız dairelerin ev sahiplerinden istisnasız aynı cümleyi duyuyoruz 'evde yabancılar yaşıyordu, mahvettiler artık yabancıya kira vermeyiz, ev de dönüşüme girecek zaten zamanı net değil, bu sebeple tadilat masrafına girmek istemiyoruz' iyi de bu insanlar nerede yaşayacaklar? durumun vehameti o kadar fena ki, insanlara kiralık daire gösterilmesi için 100 tl ön ödeme istiyorlar, evet yanlış duymadınız;talep o kadar fazla ki, insanlar evlerini göstermek için bile para istiyor! bu vesileyle dolandırılan onlarca mağdur hikayesi dinledim.

fatih'i bilmem ama esenyurt taştı arkadaşlar. çevre ilçeler de bitti. avcılar nüfus müdürlüğündeki görsele hiç şaşırmadım. avcılar denizköşkler bulgaristan ve makedonya göçmenlerinin yoğun yaşadığı, ağırlıklı aile apartmanları bulunan, sakin bir semtti. herkes gitti, eski demografik durumdan eser yok. kesinlikle azınlık değiller ve geldikleri yeri tahrip ediyorlar. bizim insanımızı yerlerinden yurtlarından ediyorlar. bu insanlar mecburen beylikdüzü tarafına gidiyor ve beylikdüzü'nde de durum aynı. avcılar-marmara park arasındaki trafik sorunu istanbul' un en korkunç problemlerinden biri oldu. bu kadar insanı altyapısı kaldırmıyor. metrobüs denen işkence aracına hiç girmiyorum bile.

gitsinler dediğimizde ırkçı olmaktan bıktım ama kendi insanını bu kadar mağdur eden başka devlet de bilmiyorum.

hakettik bunu. beter olalım.