29 mayıs 1453 istanbul'un fethedilmesi

an itibariyle olan güzel durum.

yok artık gemileri karadan mı yürüttük doğru mu bu bilgi.

hasta olduğum için katılamadığım fetihtir. ertesi gün yeniçeri ağasına rica edip savaşa katılmasam da savaş sonundaki yağmaya katıldım. 3 tane rum dilberine, 17 karabaş koyuna, 700 dirhem altına el koydum. daha sonra ölü taklidi yapan bir rum askeri tarafından gafil avlandım. sakat kaldıktan sonra ordudan emekli olup genç yeniçerilere uzaktan ders vermeye başladım. yeniçerilerle aramda yaklaşık 12 metre fark vardı. uzaktan ders anlatarak yeniçerilerin görme yetilerini geliştiriyordum. böylece ok atarken düşmanı alnının çatından vuruyorlardı. daha sonra günler ve aylar geçti. ben aniden vefat etmiştim.

reenkarnasyon ile geçen ay bingöl'de yeniden doğdum. 1433-1463 yılları arasındaki 30 yıllık dönemde yaşadım. bu 30 yıllık dönemde yıllık enflasyonun ve ortalama asgari ücretin değişimini, diş macunu ve duş jeli fiyatlarını ayrıca kadıköy'deki ev kiralarını merak edenler turunculandırabilir.

mayıslar bizim diye boşuna demiyoruz galatasaraylılar olarak ama 2022 mayısını sevmedim biterse mutlu olacagım geri kalan tum mayıslar bizim.

türk ve dünya tarihine yön veren bir kutlu hâdise, bir peygamber müjdesidir. türk ve islâm âleminin fetih bayramını yürekten tebrik ediyorum.

ancak, tarihçi ismâil hâmi dânişmend'in tespitlerine göre istanbul fethinin gerçek tarihi 08 haziran 1453'tür. her ne kadar 29 mayıs 1453 istanbul'un fethi tarihi olarak bilinse de tarihçimiz ismail hâmi; 1582 tarihinde papa 13. gregorius tarafından güneş takvimi ile jülyen takvimi arasındaki 11 dakikalık farkın m.ö 45 tarihinden itibaren hesaplanmak suretiyle jülyen takvimine 11 günün eklendiğini, istanbul'un fethedildiği tarih ile takvim düzenlemesinin yapıldığı tarih arasındaki 1 günlük fark da dikkate alındığında, aslında istanbul'un fethedildiği tarih olarak bilinen 29 mayıs 1453 tarihine 10 gün ilâve edilerek bulunan doğru fetih tarihinin 08 haziran 1453 olduğunu belirtmiştir.

türklerin şanlı başbuğu, kayzer-i rum yani roma'nın sezarı, müslüman roma imparatoru fatih sultan mehmet han hazretlerinin ısrar, inat ve inancı sonucunda, türk ordusunun konstantinopolis'i fethetmesi hadisesidir. şehir içindeki doğu romalı muhafızlar ve paralı italyan askerleri haftalar boyu başarılı ve ciddi bir mukavemet gösterse de, şehir en sonunda türk'ün kahredici pençesine dayanamamış ve düşmüştür. fatih marşta da dediği gibi tuğ ile sancak ile aziz romanos kapısı'ndan şehre girmiştir.
doğu roma'nın çöküş dönemlerinde iyice köhneleşmiş şehir, türklerin elinde yeniden hayat bulmuş, canlanmış, yeniden dünyanın en önemli birkaç şehri arasına girmiştir.
gerek istanbul'u fethederken, gerek istanbul'u tekrar önemli bir metropole dönüştürürken kan ve alın teri akıtan atalarımızın istanbul'u, şimdi tam anlamıyla bir arap şehrine dönmüştür. sokaklarında türkçe konuşan adam bulamazsınız artık. fatih'in de askerlerinin de kemikleri sızlıyor emin olun...