4 mart 2021 fenerbahçe antalyaspor maçı
başlık "patagonyalı" tarafından 04.03.2021 18:26 tarihinde açılmıştır.
1.
2.
amilton’un gördüğü kartın saçmalığı... hemen tehlikeli adamın önünü keselim mantığı, neyse biz bu filmi dün izledik. tşkler mhk
devamını gör...
3.
antalyanın karbonat erol ve popçu yıldızlarına futbol oynamayı öğreteceği maçtır.
devamını gör...
4.
antalya'nın bir penaltısı güme gitti. fenerde samatta ne işe yarıyor çözemedim, geçen maçtaki gibi pelkas ya da sosa uzaktan atarsa atar gibi duruyor.
devamını gör...
5.
szalai, türk modernleşmesinin önündeki en büyük engel olan siyasal islamcılar gibi bütün golleri engelliyor.
devamını gör...
6.
anlaşılan fener hakeme yeterince para verememiş dediğim müsabaka. yoksa mesut'un olduğu kadronun antalyayı yenememesi mümkün değil.
ah unutmuşum takım fenerbahçeydi*
edit:
birde antalyaya öğretseydiniz ya futbolun nasıl oynandığını.
(bkz: cik cik cik)
ah unutmuşum takım fenerbahçeydi*
edit:
birde antalyaya öğretseydiniz ya futbolun nasıl oynandığını.
(bkz: cik cik cik)
devamını gör...
7.
hakemlerin desteği ile bir hiç bir şey beceremeyen takımdır kendileri bedava penaltı fener atana kadar +10 uzatmalar ama ona rağmen tırt oldu.
devamını gör...
8.
fenerbahçemin yine yeniden fırsat teptiği ve ben şampiyon olmak istemiyorum dediği bir oyun başlangıcı ile ve neredeyse 3 yıldır alışık olduğumuz kaleye gelen ilk şutun gol golması hastalığını bu sefer de %100 bireysel (amatör kümeden hallice) hata ile pekiştirip puan kaybettiği maç.
daha önceki entrylerimde yazmıştım, okuyanlar görmüştür zaten çok uzun yıllardır futbol takip ederim ve iyi bir futbol izleyicisi
olduğumu da düşünürüm.
en son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim;
""bu oyun ve saha diziliş tercihleri ile bir mucize olmazsa şampiyon o-la-ma-yız.""
açık ve net.
kim olur bilmiyorum** ama biz o-la-ma-yız.
sebeplerini çok ince detayları ile analiz etmeyeceğim ana hatları anlatmak sanıyorum 26 haftası bitmiş bir ligde takımın görüntüsü itibariyle yeterli olacaktır.
-mesut özil transferini yanlış bulanlardan değilim, ki bence oynadığı maçlarda çok verimli olmasa da basit ve topun sende kalması lazım gelen oyunlarda tecrübesi ve aklı ile çok iyi. eksiği zaten belli, ki ben bu yıl büyük bir beklentide olmasam da seneye daha iyi olur diye düşünenlerdendim. bu senesi antrenman yılı diye kabul ediyorum.
acil şifalar, bileği kötü döndü, zaten 4-5 hafta yok galiba ve bizim adımıza hayırlı oldu diye düşünüyorum aslında.
çünkü mesut'u oyuna değil, oyunu mesut'a göre yapman lazım. iyi olduğu zaman için söylüyorum bunu.
devam edelim;
-oyun başlangıç felsefesi gustavo olsa da olmasa da yanlış. ki gustavo'suz da oynar bu takım, o kadar büyük eksik değil.
olursa çok daha iyi, olmazsa dünyanın sonu değil. bu her topçu için geçerli bu, takım olmak böyle bir şey.
tabi doğru alternatifler koyulduğu müddetçe.
şanssız bir sakatlık geçirdi, eksikliği önemli biliyorum fakat her şey demek değil, oraya her maç 11 kişi çıkıyorsun.
her konuya alternatif çözüm üretmek için var teknik ekipler.
-daha önce de yazdım bu takım 3'lü defans ile oynar. 4'lü ve bekli defans ile oynamanın anlamı yok çünkü ne ofansif katkı çok iyi ne de defansif olarak bir stabilite sağlanamadı, sağlanamıyor 4'lü defans ile.
bekler yaşlı ve savruk.*
sezon başından beri hatalar yapılıyor, çünkü ofansif hatta iken kim nerede ve nasıl duracak konusunda bile mental olarak sıkıntılar var.
(26 hafta oldu beyler!)
korkunun ecele faydası yoktur. 3'lü başla, koy önüne 5'li orta sahayı ve 2 forveti başla oyuna. bunu illa 3-5-2 olarak düşünme.
kendi oyun şablonun içinde bunu 3-1-4-2 veya 3-5-1-1- gibi şekillerle güncellersin, çıkardığın 11'e göre. onuda mı ben anlatayım abicim.
-dün bu şekle dönene kadar mesut'un 44'de kaçırdığı pozisyon hariç sadece yarım pozisyonumuz var. görüntü tamamen suni baskı izleniminde. çift forvete geçilince takım oyunu yığdı ve biraz kıpırdadı ve golü buldu. şanssız bir şekilde direğe takıldık bir de.
haa bu arada 2 ve 3'ü de yiyebilirdik o da ayrı bir mesele, ki aldığın riskle alakalı maçın durumu itibariyle.
tamam antalya iyi takım, haftalardır ivmesi var ve yenilmiyor ama sana her takım böyle oynayacak içeride.
bunu görmemek için ya kör olmak ya da hakikaten futbolu bilip bilmediği, takımının optimum değişik dizilişlere
evrilebilme konusunda açık ve büyük tartışmalara gark olmak demektir.*
-peki bu takım ikili forvetle nasıl başlamalı?
-mbwana samatta denilen adamı satın alma opsiyonu* ile aldık diye halen daha inatla tek fovet oynatmaya kalkarsak bu işin sonu belli, dün de görüldü.
bakın bir golcü gol kaçırabilir, üst üste çok gol de kaçırabilir, orada hiç sorun yok. futbolda var bunlar ama o golü yapacağına dair bir sinyal verir, bu adamda sinyal bile yok. mars'a giden araçlardan daha iyi sinyal alıyoruzdur eminim.
-şu haliyle bütün forvetlerin gerisinde bu samatta, hem fiziken hem de oyun aklı olarak, bunu nasıl görmezler aklım almıyor gerçekten.
adamın topu tutup sırtı dönük oynama yetisi yok, ayak kabiliyetleri çok sınırlı, adam geçemiyor ve sadece ya ortalara tek vuruş yapacak veya kafa vuruşu yapacak biri. daha fazlası değil!! (attığı gollere bakın)
şu an ne mame thiam'ı ne de enner valencia'yı kesecek bir yapıda değil, ilk 11 oynaması cidden insanın kendi kafasına sıkması demek ya hu.
bu takım ikili forvet'i thiam'ın pivotluğunda yanına valencia ile oynar, şut atma özelliğinden dolayı.
en iyi ikili bu. sonra cisse'yi atabilirsin oyuna, en son samatta.
her şey çok iyi gider daha fazla şans verirsin, anlarım ama bu şekilde olması için hiç bir sebep yok teknik heyete yazar bu eksi.
sinan gümüş denilen çöpü kadroya dahi almam zaten, ondan beklentisi olan futbol konuşmasın hiç.
-gelelim orta sahaya;
gustavo( yoksa banko irfancan, sosa birlikte)- irfancan- önlerinde pelkas, osayi, ferdi
(tercihen ve alternatif olarak valencia da kanatların birinde oynar, bu arada osayi'yi beğeniyorum geliştirilmeli bu çocuk)
mert hakan'ı da kullanırsın istediğin zaman, bizde an itibariyle göründüğü kadar kötü değil. belli bir özgüveni yakalatmalısın adama.
ozan haftalardır düştü tempo olarak, eğer satarsak "çok çok büyük iş olur" bu adamın oyununu daha ileri taşıma şansı yok.
geldiği günden beri söylediğim bir şey var, bu adam çevre kontrolü olarak çok zayıf ve hiç gelişmedi, hem de hiç.
oyunda çok kopuk, 10 dk. iyi ve oyun içinde 25-30 dk. kayıp, bu da toplamda 20-25 dk'lık performans demek ve işe yaramaz, yaramıyor da.
(tabi oynayacağı maçlar olacak toparlanmalı)
şu an diziliş bu olmalı, çünkü beklerimiz iyi değil. sangare fena değil ama yeterli değil. 4'lü oynasam sol beke koyarım, gökhan'ı da sağa.
sol bekler iyi değil, takımın bugu orası. (caner/novak) novak geldiğinden beri sakat ve şu an istenilen seviyede değil. dün de bir tane akıllı işi yoktu. caner'i söylemiyorum zaten, o tam bir futbol apaçisi benim gözümde, yaşı da malum gökhan ile birlikte.
o sebeple 3'lü defans, szalai de sol tandemi bu işin, yanına tisserand ve serdar/lemos ısrarla denenmeli.
tisserand tecrübesinde bir adamdan daha iyi şeyler bekliyor insan, hadi yapamadın ama o amatör hatayı yapma bari.
serdar, lemos ve sadık ortalama ama serdar kadar lemos'a da ısrarcı olmak lazım. bu adam düşünüldüğü kadar kötü değil, sertliği iyi sadece yontulmalı ve de ısrar edilmeli. tandemin sertliği için lemos diyorum ısrarla.
yani yukarıda yazdıklarımın tamamı teknik ekibin aslında ne kadar önemli olduğunu açıklıyor, %100 suçlamıyorum ama oyuncunun senin oyun felsefende gelişmesi lazım, biz de gelişen adam görmedim daha ben. duyan varsa bana söylesin lütfen.
(hata yapan 3-5 hafta yok, oyuncu böyle gelişmez bunu 10-12 yaş grubunda bile yapmazlar ve ısrarla oynatırlar)
kısa dedim ama epey döktürmüşüm yine de, içim acıyor cidden, iyi bir taraftar olarak üzülüyorum.
şampiyonluk tabi önemli ama düzeni ve istikrarı sağlamak çok çok daha önemli, yapılanmak önemli.
ali koç ve ekibi geldiğinden beri aynı hataları yapıp yapıp iyi sonuç bekliyor, sahaya odaklanıp doğru kararlar verilmeli,
suni gündemler takımı işin aslından koparır, bunun onlarca örneğini verebilirim geçmiş yıllara dair.
yapmayın; bu takımı sahaya odaklayacak bir futbol aklını koyamıyorsak oraya herkes dükkanı kapatsın zaten.
o sebeple hayatım boyunca hiç bir konuda karamsar olmadım halen daha önümüzde beşiktaş'ı yenecek şansımız varken, herkesin puan kaybedeceği de %100 iken durumu kotarmak çok mümkün ama sahada kalıp doğru işler yaparak.
(geri gidip 3 gün boyunca geçmiş 26 hafta izlenmeli tek tek, bunu yapamayıp bir çözümünüz yoksa orada da işiniz yok bence)
erol veya başka biri olsaydı da farketmezdi, görüşüm bu.
önemli not:
türk futbolunda işler kötü ve işleyiş de yıllardır kötü. federasyonlar ve üst kurullar, mhk hepsi eyyam peşinde ama hepsi.
sebebi de siyaset, hem de 35 yıldır net bu şekilde. hakemlerin büyük çoğunluğu ne futbol biliyor ne de oyun/oyuncu psikolojisini biliyor.
ve bir çoğu maç içinde ya da hafta hafta denge kurmak peşinde, adalet dağıtmak değil dertleri.
(federasyon başkanlarının neci ve kimci olduğundan bağımsız söylüyorum bunu, bana göre yarın bir gs'li federasyon başkanı olabilir
hiç sorun yok, çok ciddiyim ama artık futbolun içinde birisi şu türk futbolunu yönetmelidir)
benim bildiğim yayıncı kuruluş bir ligin köpeği olur, oysa biz de bakın bakalım o yayıncı nelerle iştigal ediyor, daha bir pozisyonun 3-4 açısını adam gibi veremezken para tehditleri, taraflı hareketler, şaibeye mahal verecek şekilde flu olarak pozisyon analizleri, bir kulübe karşı duruş veya başka bir kulübe yakınlık vs.vs.vs.
(bize karşı anlamında demiyorum fakat iştifal ettiği yön yanlış)
bunu fenerbahçe özelinde demiyorum, o sebeple akıllı olup yukarıda dediğim gibi "kulübü doğru stratejilerle sahada tutsun ali koç
ve ekibi" dedim zaten.
kim gerçekten hak ediyorsa o şampiyon olsun, son olarak söylediğim bir şey daha vardı ilave edip bitireyim;
bir takıma karşı yapılan hatalar en fazla +- 8 puan oynar, sen iyiysen bu puanları telafi edersin, son 6 haftada değilse eğer.
yani sen çıkıp oyununu iyi oynayıp, kabul ettireceksin felsefesini ve sahadaki adam o formayı almak için canını dişine takacak.
saygılar.
edit: küçük düzeltmeler ve ilaveler.
daha önceki entrylerimde yazmıştım, okuyanlar görmüştür zaten çok uzun yıllardır futbol takip ederim ve iyi bir futbol izleyicisi
olduğumu da düşünürüm.
en son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim;
""bu oyun ve saha diziliş tercihleri ile bir mucize olmazsa şampiyon o-la-ma-yız.""
açık ve net.
kim olur bilmiyorum** ama biz o-la-ma-yız.
sebeplerini çok ince detayları ile analiz etmeyeceğim ana hatları anlatmak sanıyorum 26 haftası bitmiş bir ligde takımın görüntüsü itibariyle yeterli olacaktır.
-mesut özil transferini yanlış bulanlardan değilim, ki bence oynadığı maçlarda çok verimli olmasa da basit ve topun sende kalması lazım gelen oyunlarda tecrübesi ve aklı ile çok iyi. eksiği zaten belli, ki ben bu yıl büyük bir beklentide olmasam da seneye daha iyi olur diye düşünenlerdendim. bu senesi antrenman yılı diye kabul ediyorum.
acil şifalar, bileği kötü döndü, zaten 4-5 hafta yok galiba ve bizim adımıza hayırlı oldu diye düşünüyorum aslında.
çünkü mesut'u oyuna değil, oyunu mesut'a göre yapman lazım. iyi olduğu zaman için söylüyorum bunu.
devam edelim;
-oyun başlangıç felsefesi gustavo olsa da olmasa da yanlış. ki gustavo'suz da oynar bu takım, o kadar büyük eksik değil.
olursa çok daha iyi, olmazsa dünyanın sonu değil. bu her topçu için geçerli bu, takım olmak böyle bir şey.
tabi doğru alternatifler koyulduğu müddetçe.
şanssız bir sakatlık geçirdi, eksikliği önemli biliyorum fakat her şey demek değil, oraya her maç 11 kişi çıkıyorsun.
her konuya alternatif çözüm üretmek için var teknik ekipler.
-daha önce de yazdım bu takım 3'lü defans ile oynar. 4'lü ve bekli defans ile oynamanın anlamı yok çünkü ne ofansif katkı çok iyi ne de defansif olarak bir stabilite sağlanamadı, sağlanamıyor 4'lü defans ile.
bekler yaşlı ve savruk.*
sezon başından beri hatalar yapılıyor, çünkü ofansif hatta iken kim nerede ve nasıl duracak konusunda bile mental olarak sıkıntılar var.
(26 hafta oldu beyler!)
korkunun ecele faydası yoktur. 3'lü başla, koy önüne 5'li orta sahayı ve 2 forveti başla oyuna. bunu illa 3-5-2 olarak düşünme.
kendi oyun şablonun içinde bunu 3-1-4-2 veya 3-5-1-1- gibi şekillerle güncellersin, çıkardığın 11'e göre. onuda mı ben anlatayım abicim.
-dün bu şekle dönene kadar mesut'un 44'de kaçırdığı pozisyon hariç sadece yarım pozisyonumuz var. görüntü tamamen suni baskı izleniminde. çift forvete geçilince takım oyunu yığdı ve biraz kıpırdadı ve golü buldu. şanssız bir şekilde direğe takıldık bir de.
haa bu arada 2 ve 3'ü de yiyebilirdik o da ayrı bir mesele, ki aldığın riskle alakalı maçın durumu itibariyle.
tamam antalya iyi takım, haftalardır ivmesi var ve yenilmiyor ama sana her takım böyle oynayacak içeride.
bunu görmemek için ya kör olmak ya da hakikaten futbolu bilip bilmediği, takımının optimum değişik dizilişlere
evrilebilme konusunda açık ve büyük tartışmalara gark olmak demektir.*
-peki bu takım ikili forvetle nasıl başlamalı?
-mbwana samatta denilen adamı satın alma opsiyonu* ile aldık diye halen daha inatla tek fovet oynatmaya kalkarsak bu işin sonu belli, dün de görüldü.
bakın bir golcü gol kaçırabilir, üst üste çok gol de kaçırabilir, orada hiç sorun yok. futbolda var bunlar ama o golü yapacağına dair bir sinyal verir, bu adamda sinyal bile yok. mars'a giden araçlardan daha iyi sinyal alıyoruzdur eminim.
-şu haliyle bütün forvetlerin gerisinde bu samatta, hem fiziken hem de oyun aklı olarak, bunu nasıl görmezler aklım almıyor gerçekten.
adamın topu tutup sırtı dönük oynama yetisi yok, ayak kabiliyetleri çok sınırlı, adam geçemiyor ve sadece ya ortalara tek vuruş yapacak veya kafa vuruşu yapacak biri. daha fazlası değil!! (attığı gollere bakın)
şu an ne mame thiam'ı ne de enner valencia'yı kesecek bir yapıda değil, ilk 11 oynaması cidden insanın kendi kafasına sıkması demek ya hu.
bu takım ikili forvet'i thiam'ın pivotluğunda yanına valencia ile oynar, şut atma özelliğinden dolayı.
en iyi ikili bu. sonra cisse'yi atabilirsin oyuna, en son samatta.
her şey çok iyi gider daha fazla şans verirsin, anlarım ama bu şekilde olması için hiç bir sebep yok teknik heyete yazar bu eksi.
sinan gümüş denilen çöpü kadroya dahi almam zaten, ondan beklentisi olan futbol konuşmasın hiç.
-gelelim orta sahaya;
gustavo( yoksa banko irfancan, sosa birlikte)- irfancan- önlerinde pelkas, osayi, ferdi
(tercihen ve alternatif olarak valencia da kanatların birinde oynar, bu arada osayi'yi beğeniyorum geliştirilmeli bu çocuk)
mert hakan'ı da kullanırsın istediğin zaman, bizde an itibariyle göründüğü kadar kötü değil. belli bir özgüveni yakalatmalısın adama.
ozan haftalardır düştü tempo olarak, eğer satarsak "çok çok büyük iş olur" bu adamın oyununu daha ileri taşıma şansı yok.
geldiği günden beri söylediğim bir şey var, bu adam çevre kontrolü olarak çok zayıf ve hiç gelişmedi, hem de hiç.
oyunda çok kopuk, 10 dk. iyi ve oyun içinde 25-30 dk. kayıp, bu da toplamda 20-25 dk'lık performans demek ve işe yaramaz, yaramıyor da.
(tabi oynayacağı maçlar olacak toparlanmalı)
şu an diziliş bu olmalı, çünkü beklerimiz iyi değil. sangare fena değil ama yeterli değil. 4'lü oynasam sol beke koyarım, gökhan'ı da sağa.
sol bekler iyi değil, takımın bugu orası. (caner/novak) novak geldiğinden beri sakat ve şu an istenilen seviyede değil. dün de bir tane akıllı işi yoktu. caner'i söylemiyorum zaten, o tam bir futbol apaçisi benim gözümde, yaşı da malum gökhan ile birlikte.
o sebeple 3'lü defans, szalai de sol tandemi bu işin, yanına tisserand ve serdar/lemos ısrarla denenmeli.
tisserand tecrübesinde bir adamdan daha iyi şeyler bekliyor insan, hadi yapamadın ama o amatör hatayı yapma bari.
serdar, lemos ve sadık ortalama ama serdar kadar lemos'a da ısrarcı olmak lazım. bu adam düşünüldüğü kadar kötü değil, sertliği iyi sadece yontulmalı ve de ısrar edilmeli. tandemin sertliği için lemos diyorum ısrarla.
yani yukarıda yazdıklarımın tamamı teknik ekibin aslında ne kadar önemli olduğunu açıklıyor, %100 suçlamıyorum ama oyuncunun senin oyun felsefende gelişmesi lazım, biz de gelişen adam görmedim daha ben. duyan varsa bana söylesin lütfen.
(hata yapan 3-5 hafta yok, oyuncu böyle gelişmez bunu 10-12 yaş grubunda bile yapmazlar ve ısrarla oynatırlar)
kısa dedim ama epey döktürmüşüm yine de, içim acıyor cidden, iyi bir taraftar olarak üzülüyorum.
şampiyonluk tabi önemli ama düzeni ve istikrarı sağlamak çok çok daha önemli, yapılanmak önemli.
ali koç ve ekibi geldiğinden beri aynı hataları yapıp yapıp iyi sonuç bekliyor, sahaya odaklanıp doğru kararlar verilmeli,
suni gündemler takımı işin aslından koparır, bunun onlarca örneğini verebilirim geçmiş yıllara dair.
yapmayın; bu takımı sahaya odaklayacak bir futbol aklını koyamıyorsak oraya herkes dükkanı kapatsın zaten.
o sebeple hayatım boyunca hiç bir konuda karamsar olmadım halen daha önümüzde beşiktaş'ı yenecek şansımız varken, herkesin puan kaybedeceği de %100 iken durumu kotarmak çok mümkün ama sahada kalıp doğru işler yaparak.
(geri gidip 3 gün boyunca geçmiş 26 hafta izlenmeli tek tek, bunu yapamayıp bir çözümünüz yoksa orada da işiniz yok bence)
erol veya başka biri olsaydı da farketmezdi, görüşüm bu.
önemli not:
türk futbolunda işler kötü ve işleyiş de yıllardır kötü. federasyonlar ve üst kurullar, mhk hepsi eyyam peşinde ama hepsi.
sebebi de siyaset, hem de 35 yıldır net bu şekilde. hakemlerin büyük çoğunluğu ne futbol biliyor ne de oyun/oyuncu psikolojisini biliyor.
ve bir çoğu maç içinde ya da hafta hafta denge kurmak peşinde, adalet dağıtmak değil dertleri.
(federasyon başkanlarının neci ve kimci olduğundan bağımsız söylüyorum bunu, bana göre yarın bir gs'li federasyon başkanı olabilir
hiç sorun yok, çok ciddiyim ama artık futbolun içinde birisi şu türk futbolunu yönetmelidir)
benim bildiğim yayıncı kuruluş bir ligin köpeği olur, oysa biz de bakın bakalım o yayıncı nelerle iştigal ediyor, daha bir pozisyonun 3-4 açısını adam gibi veremezken para tehditleri, taraflı hareketler, şaibeye mahal verecek şekilde flu olarak pozisyon analizleri, bir kulübe karşı duruş veya başka bir kulübe yakınlık vs.vs.vs.
(bize karşı anlamında demiyorum fakat iştifal ettiği yön yanlış)
bunu fenerbahçe özelinde demiyorum, o sebeple akıllı olup yukarıda dediğim gibi "kulübü doğru stratejilerle sahada tutsun ali koç
ve ekibi" dedim zaten.
kim gerçekten hak ediyorsa o şampiyon olsun, son olarak söylediğim bir şey daha vardı ilave edip bitireyim;
bir takıma karşı yapılan hatalar en fazla +- 8 puan oynar, sen iyiysen bu puanları telafi edersin, son 6 haftada değilse eğer.
yani sen çıkıp oyununu iyi oynayıp, kabul ettireceksin felsefesini ve sahadaki adam o formayı almak için canını dişine takacak.
saygılar.
edit: küçük düzeltmeler ve ilaveler.
devamını gör...