4 mayıs 2021 çiftçilerin mahsüllerini çöpe dökmesi

edito: genelgesi de taze çıktı. buradan
şimdi üretici çöpten mi toplasın emeğini..
aferin size...

bugün haber akışımda birkça kez önüme çıkan durum. pazarları da kapatarak iyi yaptınız çünkü kapalı marketlere doluşan insanlar virüs bulaştırmıyorlar, yerseniz..
buradan

kimisi çöpe dökerken kimisi etraftaki insanlara dağıtıyor. yazıktır yahu, daha neler göreceğiz!? bazı belediyelerin toptan alıp dağıttığını da duydum ama böyle bir sorunun çözümü belediyenin alıp yardım diye dağıtması olamaz. yarın kapanma bittiğinde markette domates biberi kaça alacağız biz?
tesk başkanı adamın vizyonu kadar işte ülkeyi yönetenlerin vizyonu da. neymiş haksız rekabet yüzünden esnaftan satılan ürünler markette satılmayacakmış, bak bak kafaya bak. tekelleşmenin önüne geçilecekmiş. e bu çiftçiye reva görülenle sebzede meyvede marketler nasıl tekelleşmeyecek şunu bir anlatsanıza..

ekleme editi: bazı bölgelerden pazar var diyen arkadaşlar var lütfen yazın başlığın altına, genelgelerde pazar kurulması yasak mı değil mi emin değilim bunu bilen birileri varsa kaynak paylaşabilir. teşekkür ederim.

spor salonları açık, vıcık vıcık ter içinde spor serbest. mitinglerde hülooğ çekmek de ok. ekmek alanın kurdesen gezmiş gibi gezmesi parkta çayırda yayılmasına da karışan. iş pazara gelince yassak gardaşım. yoruldum sözlük bu kadar diyeceklerim.

akp dönemi her yaz gerçekleşen olaydır. kendi üreticisini kerizleyip, ardından dışarıdan ithal mallarla her yeri dolduran, gelecek sene üretim yap(a)mayan çiftçiye söven bir zihniyetin eseridir, övünün!!

ortada çiftci bile bırakmadılar çiftinin bir yıllık emeği olan patatesi yok pahasına aldılar

emeğinin peşinde olanın ne zaman yüzü güldü ki bu ülkede ?
devlet bu insanları görmeyerek, duymayarak toprağına ihanet ediyor. başka da birşey yapmıyor. ucu koltuklulardan başkasına dokunmaz inşallah - onlar hariç herkese dokunur ama işte bir umut -

çiftçilerin her seçimde akp'ye oy vermesi deyip susuyorum.

bana 1700’lerde koloniler ile birleşik krallık’ın arasını açan olayı hatırlattı?bağımsızlık savaşını başlatan olaylardan biri: boston’daki gemilerden okyanusa çayların dökülmesi. (bkz: boston tea party)

pazarcısına ayrı çiftçisine ayrı. yirmi yıllık serüven kardeşim bu bunlar hep senin eserin. kendin yap yap sonra ağla yok çöpe mahsül dök bi şovlar havalar. su itfaiye hortum.

bu hep böyledir. işin içindeyim de oradan biliyorum. bizim mozambikte çiftçi kıymete binmek istiyorsa üretmeyecek , sütçü sütünü satmayacak yalnız bu bir iki kişi ile değil mozambikteki bütün çiftçiler aynısını yapacak. taze sebze meyve depolarda ne kadarımıza yeter?
not: mozambik için konuşuyorum.

henüz farkında değilsiniz ama her geçen gün bir çiftci , hayvancılık yapan yahut sanayici üretimden vaz geçiyor ya da böyle böyle vaz geciriliyor. ekilebilir araziler ve hayvancılık tekellesiyor. yarın süt 20 tl et 250 tl ya da domates 30 tl olduğunda aklımız başımıza gelecek ama çok geç olacak . gelecek çok karanlık.

yine birilerinin cepleri dolmadı diye çiftçinin, emekçinin emeği hiçse sayılmıştır. ve ne yazık ki henüz tehlikenin kimse farkında değil.