40 bin liraya iphone aldığına sevinmek

3 ay önce 40 bine aldığı iphone 14, bugün 43 olduğu için sevinen normal maaşlı vatandaşın durumu.
insanların iphone takıntısı beni cidden şaşırtıyor.

telefonla yaptığımız şeyler belli, konuşmak, mesajlaşmak, müzik dinlemek, fotoğraf çekmek ve sosyal medyada takılmak.
bugün orta veya orta üst seviye bir telefon ile bunları fazlasıyla yaparsın ve rahat 3-5 sene kullanırsın.

iphone'ların stabil olduğu konusu da palavra. sen gidip 7 binlik telefonla 50 binlik telefonu kıyaslarsan elbette fark görürsün. ancak 20 bin bandındaki hiçbir android telefon stabilite konusunda sıkıntı yaşatmaz. 10-15 bin bandındaki birçok telefon üzmez.

bu yukarıda bahsettiğim vatandaş 9 bine xs'ini satıp 40 bine iphone 14 aldı.
madem o kadar stabil neden xs'ini sattın?
ben 2017'de 1900'e mi 6 aldım, 5.5 sene kullandım. 6 ay önce 11500'e realme gt2 aldım.
bir sorun olmazsa bunu da uzun süre kullanmayı düşünüyorum.
benim mi6 aldığım dönemde iphone7 3500, iphone8 5500 liraydı.
bu telefonları alsam günümüzde yine demode ve kamera, ekran, işlemci yönüyle yetersiz olacaktı. yani çoook uzuuun süre kullanamayacaktım.

ayrıca iphone'da bazı özellikler hala yok. misal iphone 11'de 5g yok, iphone15 dahil düz modellerde aod yok, iohone 15 ile type-c'ye geçtiler ancak eski modellerde type-c yok, yine düz modellerde 60hz ekran bulunuyor vesaire vesaire.

ben bir hesap yaptım, bazı telefonların fiyatlarını ve gr altın fiyatını kaydettim. ileride bu yazıyı güncelleyeceğim.

(bu arada seçimden sonra dolar ve buna bağlı olarak telefon fiyatlarında ciddi artış olacak. ihtiyacınız varsa şu an alın.)

samsung a34 (11,500 lira)
samsung a54 (16,000 lira)
samsung s22 (21,600 lira)
samsung s23 fe (21,000 lira)
samsung s23 (31,000 lira)

iphone 12 (28,000 lira)
iphone 13 (37,000 lira)
iphone 14 (43,000 lira)
iphone 15 (52,300 lira)
iphone 15 pro max (79,000 lira)

gram altın fiyatı 2,030 lira

seneye görüşmek üzere

bugün ülkenin gelir durumu en yüksek kesimi de iphone 15 kullanıyor maaşlı çalışanı da 36 ay vadeli alsa da iphone 15 kullanıyor.

ortak katların en küçüğü iphone. insanın kendini zengin sınıftan hissedebilmesinin tek yolu bile olabilir.

80-100 liralık telefon kullanan adama kimse kaç taksitle aldın, yurt dışı cihaz mı, iphone görünümlü android cihaz mı demiyor.

insanlar tanışmak için dış görünüşe bakıyor. tipi az biraz düzgünse saat ayakkabı telefon üzerinden ekonomik durumu sorguluyor.

erkeğin ekonomik durumu tipinden sosyal statüsünden ailesinden bile daha önde geliyor.

illegal işlere özenen insan sayısında patlama yaşanmasının nedeni artık kimse namuslu olup 36 ay vadeli telefon almak istemiyor.

bazen ericsson’a döneyim diyorum, hatta kızaklı olan nokia modele. inanın iphone umrumda değil. çocukların okulundan dolayı mecburen whatsapp kullanıyorum, yoksa telefon melefon hak getire, dumanla anlaşmayı tercih ederim. t: enayiliktir.

teknolojik gelişimler zaman zaman taban ve tavanı ortak noktada buluşturacak şekilde zuhur edebiliyor. işte iphone denen zımbırtı da buna bir örnek.

araba da temelde benzerdir, en ucuzu da en pahalısı da aynı işi yapar ama bir tanesi 10 milyon dolar olabiliyor iken ötekisi 5 bin dolara satılabiliyor. zenginliği somutlaştıracak çok fazla done var.

ama 10 milyonluk arabaya binen kişinin, 10 milyonluk bir telefon kullanması gibi bir durum söz konusu değil çünkü teknoloji tüm kullanıcı gruplarına maksimize edilmiş şekilde arz ediliyor.

şu an fonksiyon anlamında en gelişmiş telefonlardan biri iphone 15 pro max denebilir. elinde milyar dolar olsa, butik olarak daha iyisini ürettiremezsin.
işte elinde milyar doları değil de 3-5 bin doları olan ile, diğer grubu ortak noktada buluşturan şey bu telefon.
hal böyle olunca taban için kendini tavana en yakın hissedeceği nokta, bu ürünü aldığı nokta.

insan fıtratı ister istemez buna meylediyor. ben şahsen xiaomi'nin işimi gören en ucuz modelinden şaşmam. param olmadığından da değil, zorlasam her ay bir tane bu zımbırtılardan da alırım, ama benim için ihtiyaç fazlası, bir bakıma israf.

insan fıtri olarak meylettiği davranışlardan arındığı kadar insan oluyor nihayetinde.
hele hele böyle bir arzuya elde avuçta para dahi yokken kapılıp bilmem kaç taksitle kıçı kırık bir telefon alınıyorsa bir sıkıntı vardır.

celladina aşık olmak gibi birşey,
sonuçta bu memleket hâlâ 3g sistemi kullanıyor 1000mb/s e kadar sistem 3g. bizde neden 4.5g var. çünkü uluslararsı lisans almak için alt yapı uygunlugunu sağlamak zorundasınız. ama kendi ağ taniminizi kurarsanız uluslararası lisans almaya gerek kalmaz. basit tabirle çocuğa isim vermek gibi birşey.. miley magazada 5g destekli telefon alıyor stabilize yolda ferrari kullanmak gibi birşey bu..

valla elimdeki bozulursa bana da bahane olur tuslu telefona gecerim direkt. fotoğraf çekiyoruz müzik dinliyoruz telefonla fakat her şeyi biraz biraz kalitesizlestirdiginin farkına varmıyoruz. gider bir fotoğraf makinesi alırım onunla uğraşırım fotoğraf çekmek istiyorsam müzik dinlemek istiyorsam gider plak alırım yani uğraşırim maddi manevi bir emek koyar mesai yapar ve aslında onu hobiye dönüştürmüş olurum. yani mesele bir şeylerin parmağının ucunda olmasının zaman ve emek isteyen ve bu süreç sonucunda tatmin eden hayatımızın bir parçası haline gelen belki yeni farklı insanlarla tanıştıran bir hobiyi bir sureci yok etmesi. zombilestirmesi . butun dopamin döngülerini bozması. hayatımızı bir çok yönden değiştirmesi . olay sadece hayatin basitlesmesi degil insanlarin da basitlesmesi.