zelzele yazar profili

boyut olarak oldukça küçük olan, video odaklı kameralar.

aksiyon kamerası konusunda öncülük eden firma tabi ki de amerikalı (bkz: gopro).
gopro ilk makinesini 2004 yılında çıkarıyor. dijital olmayan ve bildiğimiz filmle çalışan makine günümüz aksiyon kameralarından çok uzak. video çekemiyor.
2006'da gopro, ilk dijital makinesini piyasaya çıkarıyor. sadece 10 saniyelik videolar çekebilen hero 2 oldukça ilgi çekiyor.
2014'ün başında hero 3+ ve 2014'ün sonlarında hero 4'ü piyasaya sürüyor ve aksiyon kameraların popülerliği artıyor.

gopro'nun başarının ardından sjcam gibi pek çok çinli firma fiyat/performans ürünü piyasaya çıkardı.
bununla birlikte dji gibi markaların da üst seviye cihazları var.

ben de zamanına (hero 4-5 zamanlarında) aksiyon kamerası alma niyetim vardı. gopro değil de çinli ucuz ürünlerden almak istiyordum. video çeken biri değilim ancak foto çekmek için kullanmak istiyordum.
çok gerekli görmediğim için almadım. çünkü video konusunda pratik olsalar da o kadar profesyonel makineler değiller.

fakat yakın zamanda gerçekten iyi makineler çıkmaya başlamış.
zamanında sony'nin çıkardığı makineler daha profesyonel ancak gereksiz pahalıydı.

şimdi insta360 ace pro ve ace pro 2 ile dji'ın action 4 ve 5 makineleri 1/1.3" sensör ile gayet profesyoneller.
bi tane ikinci el buldum, zamanım olursa kıyaslama yapmak da isterim. eğer kısmet olursa haftasonu almak istiyorum, çünkü fiyatı çok iyi.

(bkz: niran ünsal)'ın en güzel şarkılarından biri.
tam bir 90'lar şarkısı.
bu arada şarkının adını (bkz: zorlu sevdam) olarak biliyordum.
ancak spoty'de şarkının adı "helal et" şeklinde.

1- gram altının faizler düştükçe artacağı aşikardı. 2023-24-25 yılları yatırım yıllarıydı, 2026 da yatırım yılı ancak daha çok meyveleri toplama yılı olacak. konut altın borsa hepsi yükselişe geçecek. bu fiyata ev mi alınır dediğin ev 2 katına çıkacak (hatta daha faizler düşmeden yükselişe geçti)

2- ancak şuanki artışın ülkemiz ile alakası yok. ülkede bir olay olmadı, faizler düşmedi, o zaman neden artıyor. ons altın bu sene başında 2,700'dü, 3 ay önce 3,300'dü şimdi 4,400 ve giderek artıyor. trump'un uygulamaları, savaşlar bunlar hep altını zıplatıyor.

3- ben uzman değilim, altında bu artış doğaldır değildir diyemem. altının ons fiyatı çok ciddi anlamda yükseldi. ancak nereye kadar çıkar nereye düşer bilemem. düşse bile 3,000'e düşmez. benim görüşüm bu. çünkü pandemiden beri artacağı kesindi. ons fiyatı en son 2011'de böyle 1,900 dolara yükselmiş ve neredeyse 2020'ye kadar o değere tekrar gelememiş. 2020-2024 arası sabit kalmış ve 2024'ten bu yana tırmanıyor.

3- kuyumcu çeyrek, yarım, tam, reşat verirken fiyatı bindiriyor. makas yüksek. %5-6 makas koyuyor en az. altın fiyatının dengesiz olduğu dönemlerde fiyatı daha da zıplatıyor. (örnek vereyim çeyrek şu an 10,070 gösteriyor ama altınkaynak 10,400'e satıyor, ahlatçı diye bir site 11,050'ye satıyor, yani daha alırken %10 gibi ciddi bir para kaybı var)

4- gram (külçe) altında ve işçiliksiz bilezikte makas daha az.

5- ben daha çok bankadan almayı tercih ediyorum, alıp satması kolay. makas aralığı bankadan bankaya değişiyor, bazıları düşük.

durdurulamıyor.
5,000'i seri geçti. şu an 5,700'de.

fiat'ın 1.4 milyon liralık elektrikli arabası.
1.2 hibrit versiyonu da yakın zamanda gelecek.

bu sene eski arabamızı sattık, üzerine birikimleri de ekledik urban paket sıfır egea cross aldık. 5 yıl garantisi var, kısmet olursa en az 10 yıl kullanmayı düşünüyoruz.

bundan sebep yakın zamanda elektrikli araç alma gibi bir düşüncem ve imkanım yok. ancak ben çok para verecek olsam kesinlikle benzin yerine elektrikli alırım.

batarya eskiyecek argümanı çok saçma. benzinli arabanın da 300-500 binde zaten motoru pert oluyor. 300 bin üzeri bir araba sanayiden çıkmaz. (tersine örnekleri var ancak bu örnekler çok çok az, sürücünün gerçekten düzgün bakmış olması lazım)

2 hafta önce babam arabayı sanayiye götürdü, motor contası ve birkaç hortum falan değişti. 26 senelik araba, normal bir durum ancak usta 18 bin lira almış. bu normal değil. malzeme taş çatlasa 4-5 bin eder, belki o kadar bile değil. 2-3 saatlik iş için usta en az 10 bin lira işçilik parası alıyor. motoru açtım diye ayaküstü sağlam geçiriyorlar. bujisi yağı suyu mekaniği hortumu borusu derken adam profesör doktordan daha yüksek bir saatlik ücreti geçiriyor.

işin daha kötüsü, arabada başka sorunlar var, ustaya diyorum ki bak arabada şu sorun var, adam diyor ki normal. çünkü uğraşmak istemiyor. hem çoğu usta işini düzgün yapmıyor, hem de geçiriyorlar.

elektrikli arabalar çoğalsın da tamirci tayfa bir ağlasın.

diğer yandan elektrikli araçlar o kadar yakıt konusunda avantajlı değiller. misal benim araba atmosferik olduğu için az yakmıyor, ortalamam şu an 7.5lt/100km.
yılda 10-12 bin km yapıyorum. hadi diyelim 15 bin km olsun. ben elektrikli araba alsam yıllık tasarrufum 30 bin lira ancak oluyor. yıllık bakım masrafı da 10 bin desen. yıllık max 40 bin tasarruf ederim. ben 40 bin tasarruf için 400-500 bin fazla para veremem.

ama ilerde (min 5-6 sene sonra) nasip olursa bunu satıp elektrikli almak isterim. veya belki şehiriçi için ufak bir elektirikli alırım, bu da durur. özellikle ufak araçlara ben bayılıyorum. fakat fiyat konusunda o kadar da mantıklı değil. ilerde 5-10 sene sonra bu araçların ikinci eli elbette ucuzlar. menzil de o kadar mühim değil. şehiriçi 200-250 km yeter. (biz şehiriçi 500-600 km ancak gidiyoruz aylık)

sıkıntı 20 yazar olması değil.
sıkıntı 20 yazarın 19'unun sadece foto atmak için sözlüğe gelmesi.

(bkz: bitkisel hayat)

xiaomi'nin uygun fiyatlı akıllı saati.

akıllı saat alma niyetim çok yoktu olmasa da bazen incelemelere bakıyordum. (daha önce 6 sene kadar amazfit bip kullandım, ancak kayışı tutan kısmı kırıldığı için kullanamıyordum)
amazon bana 150₺ kupon verdi, saati de uygun fiyatlı görünce alayım dedim. indirmli fiyatı 2,000. kupon ile bana 1,850'ye geldi.

özellikleri
1.96" amoled ekranı
telefon görüşmesi
gps
18 gün batarya ömrü
(ultra tasarruf modda 36 gün)
22mm standart kayış

5 bin lira veya 10 bin lira bandında pek çok seçenek var ancak 2 bin bandında alınabilecek en iyi saat bu.
ben şarjı en az 10 gün giden bir akıllı saat almak istiyordum. bu saat o konuda çok çok iyi.

saat ilk başta bana biraz büyük geldi. aynı çözünürlük ile bir miktar daha küçük bir ekranı olsa daha iyi olurmuş.
ana ekran dışında kısayol atayabileceğiniz widget ekranları var. (ancak bazı uygulamalar yok.)

bu saatin kardeşleri redmi watch 4, 5, 5 active.
bunun dışında xiaomi smart band 8 pro, 9 pro modelleri var.
ayrıca huawei, honor ve başka markaların da seçenekleri var.
vaktim olsa bunlarla ilgili bir karşılaştırma yapardım.

kısaca bahsedecek olursak 5 active modeli daha ucuz ancak amoled ekran ve gps yok. watch 4 bu saatle aynı fiyatlarda, watch 5 ise hem çözünürlük olarak biraz daha iyi hem de 2.5d ekranı sayesinde daha premium hissi veriyor ancak fiyatı 2 katı.

ben pahalı tv alanları cidden anlamıyorum.
evet lg, samsung, philips marka olarak daha iyi.
ayrıca panel tipi, ekran kalitesi vesaire bunlar önemli. ancak günün sonunda televizyon televizyondur.

bugün bir arkadaş lg marka 55" tv'yi 45 bin liraya almış. bu adamın maaşı benden daha yüksek değil.
insanlar bu paraları gözünü kırpmadan "aptal kutusuna" nasıl veriyor anlamıyorum.

bu hafta bim'e tcl'nin 55" qled android'li tv'si geliyor, bt ses kontrolü de olan kumandası ile fiyatı 19 bin lira..
45 bin liralık tv ne özelliği olursa olsun 45 bin etmez.
ben tv alacak olsam 19 bine tcl mi alsam yoksa 1-2 bin ucuza onvo, senna mı alsam diye düşünürüm.

ucuz etin yahnisi iyi olmaz ama 19 bin'lik tv'nin her özelliği var, markası iyi, ben nerden 2 katından fazla para vereyim?

xiaomi'nin giriş seviye telefonu.
xiaomi'nin eskiden fiyat/ performans telefonları vardı. (annem 5 senedir redmi note 8 pro kullanıyor)
ancak günümüzde hem ülkemizi 3. dünya ülkesi statüsüne koyuyorlar, hem de fiyatları pahalı.

redmi 15 globalde 5g'li snapdragon 6s gen3 işlemci ile gelirken ülkemize çok daha düşük bir işlemci (snapdragon 685) ile 4g'li modeli geliyor.

şu an indirimde fiyatı 13 bin lira. benzer fiyatlara satılan (bkz: samsung galaxy a26) daha iyi.
samsung'un amoled ekranı var, 5g destekliyor ve işlemcisi çok daha iyi.

decathlon'dan 1600 liraya aldığım kışlık giysi.
normal fiyatı 1,750'ydi. 150 lira da kuponum vardı.
geçen sene de kış bitiminde 2 al 1 öde ile 2 montu yanılmıyorsam 3 bin lira gibi birşeye aldım. (flo'dan lumberjack marka)
allah kimseye yokluk göstermesin.
fakat düşününce 1 mont 1 aylık sigara parası etmiyor.
geliri iyi olup, hergün 1 paket sigaraya parayı verip, mont bot çok pahalı, alamıyorum diyen insanları anlamıyorum.

samsung'un 2025'te çıkardığı giriş seviyesi telefon.

çok fazla android telefon çıktığı için telefonların hepsini takip etmem zor ama bu telefon tam bir fiyat performans telefonu imiş. bugün amazon'da öyle bir bakarken gördüm.

120hz amoled ekran
exynos 1380 işlemci,
6 gb ram, 128gb rom
50mp ana kamera
5000 mah batarya / 25w hızlı şarj

hiç de fena değil. hem de fiyatı 14 bin lira.
bu fiyata bu telefon bedava.
tabi ki daha yüksek fiyata kamerası ve ekranı daha kaliteli telefon alınır ama bu telefon exynos 1380 işlemcisi ve 6gb ram ile 3-5 yıl hiç üzmez. donma kasma yapmaz.

edit: samsung dediğin s serisinden başlamaz hacı dayı.
eğer son kullandığın samsung telefon 15 yıl önceki galaxy ace ise dediğin doğru olabilir ancak teknolojiyi yakından takip etmediğin belli.
örneğin yukarıda bahsi geçen telefon 5g destekliyor. iphone 11 desteklemiyor. iphone 11'de 18w hızlı şarj varken bunda 25w var. bu telefonda 128gb hafıza varken iphone 11 64gb'dan başlıyor vs.
samsung a26, iphone 11'den daha iyi demiyorum.
samsung a26, 1 asgari ücretten bile ucuz olan (0.64 asgari ücret) giriş seviyesi bir cihaz olmasına karşın işlemcisi iyi, ekranı iyi, kamerası ve hızlı şarjı fena sayılmaz. giriş seviyesi bir cihaz olmasına karşın özellikleri güncel. daha ne olsun?
şu telefonu alıp kamerasını beğenmeyebilirsin ama 3 sene boyunca sıfır sıkıntı ile kullanırsın. hatta zorlasan 5-6 sene bile kullanırsın. 10 sene önce olsa en pahalı telefonu dahi alsan 3 sene sonra özellikleri demode oluyordu.

ikisi de olmaz.
evde kedi köpek beslemeyi uygun bulmuyorum.

hiçbişey almadım ama tabletimin kulağına su kaçtı, hoparlör cızırtılı geliyor. bu gidişle bi tablet alıcam gibi.
bir yandan canım sıkkın diğer yandan bilemiyorum işte.

gereksiz pahalı olan bir terlik kim ne derse desin.
bu ay lescon'da kampanya vardı. 3 tane ayakkabı 3 bin liraydı. lescon'un ayakkabıları çok konforlu oluyor.
bin liraya kaliteli bir ayakkabı alabilecekken 2 bin liraya plastik terlik neden alayım?

çinli lens ve fotoğraf mekinesi ekipmanı üreticisi.

fotoğraf makinesi deyince aklımıza daha çok japon markalar geliyor. canon, nikon, sony, fuji hepsi japon markası. bu markaların bazı f/p lensleri olsa da fiyat konusunda pahalı lensleri var. f/p olarak diğer lens markaları ise yine japon sigma, tamron ve tokina markaları. bununla birlikte güney kore'li samyang da iyi işler çıkarıyor.

ancak artık pek çok alanda çinli markalar "ucuz ve dandik" algısını değiştirmeye başladı. viltrox da bu markalardan biri. viltorx için boynuz kulağı geçti desek yanlış olmaz.

ben sony a6000 sahibiyim ve bu konuda yorum yapabilirim. sony, 2010 yılında ilk aynasız makinesini tanıttı. ardından peşpeşe pek çok model çıkarmasına rağmen lens konusunda o kadar hızlı değildi. zamanla profesyonellere yönelik kaliteli ve pahalı g/gmaster lensleri çıkarsa da f/p diyebileceğimiz lensleri çıkarmayı bıraktı. bu işi profesyonel olarak yapanlar için hiç sorun yok ancak amatörler için ve özellikle de ülkemiz gibi alım günü yüksek olmayan ülkeler için sony lensler pahalı.

japon sigma hem prime hem zoom tarafında, tamron ise zoom tarafında güzel işler yapıyor. güney koreli samyang ise full frame tarafında güzel işler yapıyor.

şimdi gelelim viltrox'a.
viltrox ilk olarak 2020'de 85mm ile 23, 33, 56mm lensleri çıkardı. bunlar kötü olmasa da aman aman kaliteli lensler de değillerdi. 85mm'de sony, 33 ve 56mm de ise sigma'nın f/p lensleri olduğu için o kadar da önemli lensler değillerdi.

2021'de yine klasik 24mm, 28mm, 35mm, 50mm (tam kare) lensler çıkardılar. bunlar sadece alternatif olarak değerlendirilebilen lenslerdi.

sonrasında viltrox büyük oynamayı seçti. 2 grupta lens çıkarmayı hedefledi. pro ve lab serisi kaliteli ve pahalı, air serisi ise hafif ve ucuz lensler olacaktı.

apsc tarafında 13mm f1.4, 27mm f1.2, 75mm f1.2, 56mm f1.2
ff tarafında 16mm f1.8, 35mm f1.2, 85mm f1.4, 135mm f1.8
bunlar hem çok çok kaliteli hem de fiyat anlamında çok rekabetçi lensler. sony'nin apsc formatında f1.2 lensi hiç yokken viltrox'un 3 tane ultra kaliteli lensi var.

air tarafında ise inanılmaz hafif ve kaliteden ödün vermeyen lensleri var.
apsc formatta 9, 15, 25, 35 ve 56mm lensleri varken.
ff formatta ise 14, 20, 40mm lensleri var.

ilk lensini 2020'de çıkaran bir şirket için muazzam gelişme. sony'nin 15 yılda yapamadığını adamlar 4.5 yılda yaptı.

benim de 25mm'de gözüm var. yeni bir lens olduğu için henüz ikinci ele düşmüş değil. bende tamron 24mm var. bunu satıp viltrox almayı düşünüyorum ama şimdilik bakalım. 27mm ve 75mm de çok havalı lensler ama o kadar para vermek istemiyorum. çok lense sahip olmak insanı yoruyor. sigma 56mm ile gayet mutlu mesut takılıyoruz.

8 bölümlük mini netflix dizisi.

şimdi gözlerinizi kapatın ve hayal edebileceğiniz en saçma dizi veya filmi düşünün.
işte platonik mavi bilmem ne zımbırtısı bundan 2 kat daha saçma.

alaçatı'da butik otele sahip bir kadın, kocası ölmüş 2 kızı ile oteli işletiyor ancak otele ne gelen var ne giden.
ist'da bir genç yakışıklı ceo ise bu otele talip oluyor ancak ne kadar para verseler de kadın oteli satmıyor.
genç ceo da "o zaman ben müşteri kılığında gidip bunları ikna edeyim" diyor.

dizideki karakterlerin hepsi nevi şahsına münhasır, komik tipler. bu yönüyle güzel. oyunculuk anlamında da güzel.
saçma olan dizinin hikayesinin temeli.

- alacaktı gibi bir yerde bir otele nasıl tek bir müşteri dahi gelmiyor, saçma değil saçmalığın ötesi.

- diğer yandan 2 kız (gupse ve kız kardeşi) otele hiç kimse gelmediği için "erkeksizlikten" geberiyorlar. dağın başı değil burası, otele birinin gelip gelmemesi ile ne alakası var, otele birileri gelse onla mi yatıp kalkacaklar normal şartlarda.

- otele yıllardır kimse gelmiyor ama para gani. bu otelin elektrik, su, vergisini şusunu busunu geçtim, bu insancıklar nasıl para harcıyor. kadının 12 bin liralık emekli parası ile mi yaşıyorlar. gupse neden çalışmıyor, kardeşi neden çalışmıyor. bunlar 5 parasız yan gelip yatıyor ama su gibi para harcıyorlar.

evet dizide karakterler komik. ama bu tom ve jerry çizgifilmi değil. yukarıda saydığım ultra saçma konular beni daha ilk dakikadan diziden soğuttu.
genç yakışıklı ceo olayı da artık gına gelen bir klişe.
kadın hakları diyen tayfa kendini zengin ceo'ya sorgusuz sualsiz sunan, "kadının tek özelliği cinselliğidir" imasında bulunan dizi filmleri neden eleştirmezler mesela.

ülkemizde 2007 ile 2017 yılları arası üretilen sedan araba.
fiat linea, fiat albea'nın yerini aldı, yerini fiat egea'ya bıraktı. (2016-17 yıllarında egea ve linea birlikte satıldı)

araç fiat punto'nın sedan versiyonudur. donanım ve fiyat olarak b segment olsa da büyüklük olarak c segmente yakındır. bundan sebep ülkemizde çok tutuldu. linea'nın harflerini değiştirdiğinde "ailen" oluyor. fiat, reklamlarda buna vurgu yaparak aile arabası olarak gösterdi.

1.4 benzin, 1.4 turbon benzin, 1.3 dizel ve 1.6 dizel motorları bulunur. özellikle 1.3 dizel çok tercih edildi.

linea çok tutulsa da kendinden sonra gelen egea daha çok sattı. bunun birkaç temel nedeni var.

1- egea sedan ile birlikte hb ve sw modelleri de sattı. bu yüzden egea'yı linea+punto gibi düşünebiliriz.

2- linea'nın satıldığı dönem ekonomik olarak ülkemizin en iyi olduğu dönemdi. biraz geliri iyi olan focus, corolla, civic, jetta, megane gibi arabalar alabiliyordu, keza golf, 308, c4, i30 gibi hb arabalar alabiliyordu. ayrıca b segment'te accent, symbol gibi rakipler vardı.
egea döneminde vergiler arttı, fiyatlar yükseldi. civic üretimi ülkemizde bitti, fiyatı arttı. accent üretimi bitti. reno, dacia logan'ı symbol diye sattı. jetta azalarak bitti vesaire derken alternatif azaldı, fiyatlar yükseldi. egea'nın benzer fiyatta rakibi kalmadı. bundan sebep türkiye'de en çok satan araba oldu.

biz de babam için ikinci el araba almayı düşünüyoruz. temiz bir linea fazlası ile iş görür. 550-650 bin lira bandında km'si uçuk olmayan temiz araçlar var. (bu fiyata 20 yaşında honda civic ancak alıyorsun.)
ancak üzerine 100-150k daha ekleyince egea alınıyor.
egea daha mantıklı duruyor ama bilemedim.

outdoor veya trekking (doğa yürüyüşü) çantası olarak da bilinen sırt çantası.

bu çantalar hacim olarak genelde büyük olur, sırt desteği sağlam olur, sağında solunda bişeyler asmaya yarayan kısımları olur ve genelde hafif çantalardır.

bundan yıllar önce decathlon'un en ucuz 50lt olanını almıştım. bunlar dışında 10, 20 ve 30 lt çantalarım da var. ben valiz yerine sırt çantası taşımayı daha pratik bulunuyor. ancak unutmamak lazım bu çantaları uzun süre taşımak o kadar dolay değil. bu yüzden çanta ve valizi birlikte kullanmak güzel olacaktır. bu sene 17lt'lik bir çanta daha aldık. oldukça hafif ve seyahatlerde yanında taşıması kolay oluyor.

fiyatlarına gelecek olursak.
mt100 50lt / 2,150 lira.
mt100 easyfit 50lt / 3,450 lira.
mt100 easyfit 70lt / 4,400 lira.
mt500 air 45+10lt / 5,500 lira.

bunlar harici pek çok çanta var.
bende arpenaz 100 (20lt) ve arpenaz 500 (30lt) var.
arpenaz 100 ucuz ve hafif, arpenaz 500 ise çok bölmeli.
arpenaz 500'ün ısı yalıtımlı modelleri bu sene çıktı.
ayrıca escape 500 de çok gözlü bir çanta.
escape 100 ise oldukça hafif. biz bunun 17lt olanını aldık ve kullanıyoruz.