demokrasiye vurulan darbenin 2. yılıdır. hile dediler, çamura yattılar, saçmaladılar. sonuç; 600 bin oy farkı ile uğurladık iftiracıları. ortamlarda demokratız derler. at yalanı... ağızlarından düşürmedikleri "millet iradesi" nden güzel bir tokat yediler. çok da güzel oldu.
devamını gör...
tamamen iktidarın istanbul'u kaybetmenin verdiği acıyla hareket ettiği, seçimin iptalini gerektirecek 1 tane ellerinde somut delilin olmadığı tarihin en utanç verici kararlarından birisi olarak tarih sayfalarında yerini alacak olaydır. yüksek seçim kurulu ve anadolu ajansı'nın akp önde giderken bütün veri akışını göstermesi lakin muhalefet öne geçince aniden ne olduysa kendilerini uyanık sanıp sonuçları kasti olarak girmedikleri de halen daha akıllardadır. bu seçimde eğer hile varsa neden ikinci seçimde fark yediniz diye sormazlar mı adama? utanmaları da yok malesef.
devamını gör...
o gün öğleden sonra tv'lerin son dakikalarında gördüğümde sinirden ağlamıştım. bildiğin yumruklarımı ve dişlerimi sıka sıka ağlamıştım. o halimi gören malum partili arkadaşlardan biri abartılı şekilde dalga geçince "sen anca haksız galibiyetin sevinciyle havlar durursun haramzade köpek" diye cevap vermiştim de aramızda ufaktan itiş kakış olmuştu. o sırada tesadüfen bir arkadaşın video çekimi sayesinde de o anlar kısa bir süre bizim arkadaş çevresinde elden ele ufaktan dolanmıştı.

kabul edilemez bir haksızlıktı benim için. yıllar yıllar sonra ilk defa bu haramzadeleri bileğimizin hakkıyla yenmeyi başarmışken gelen haber daha büyük bir yıkım olmuştu benim için. lakin son 15 senedir tekrar ettiğim cümleyi o günde kurdum: "olmaz denen neler neler oldu daha beteri de olacak"

ilk haksızlıkta sesi çıkmayan muhalif liderler sayesinde hepsini ne de güzel yedik yuttuk. belki tek istisna 6 mayıs'ın rövanşı olmuştu. belki ilk defa sessiz sedasız yenilgilerini kabul ettiler. ama gerçekten ilk ve tek oldu. ne bu olaydan önce ne bu olaydan sonra haksızlıkları karşısında geri adım attılar, ne de muhalefet liderleri adam akıllı karşılarına dikilebildi.

aylarca 6 tane hain köpeğin bir masanın etrafında toplanıp bizim umutlarımızla oynamasını bekledik. sonrasında daha yarışa başlamadan kaybettik. zaten daha öncesinde en yaşlı köpek bunların içinden ayrılıp tasmasını sahibine vermişti bile.

bütün gelenek ve göreneklerimizi ayaklar altına alarak, bütün hassasiyetlerimizi hiçe sayarak önce teröristle pazarlık yaptılar, sonra söz hakkı verdiler, sonunda davulla zurna ile karşıladılar. ama teröristle tesadüfen yolda denk geleni bile terörist ilan ettiler, hain dediler. he bu arada yakındır teröriste özgürlük vermeleri ya da daha çok söz hakkı tanımaları.

diyorum ya neleri yedik yuttuk da sesimize öncü olacak, bizi arkasından koşturacak bir önder çıkıp dur deme cesaretinde bulunamadı. bizim cesaretsizliğimiz suyun karşı tarafında hadsizlik, haksızlık, hukuksuzluk olarak vurdu yüzümüze.

suç kimde? zamanında mağdur olduğu için her şeyi yapma cesaretini kendini bulanlarda mı? yoksa bunlara ses çıkarmaktan aciz olanlarda ya da kuklalarda mı?

hani sokak röportajlarında ara ara saçma salak çıkıp vatandaşa soruyorlar ya: "atatürk şimdi yaşasa ne söylemek istersiniz?" çok sever bizim insanımız romantikliği, muhalif olan hemen hemen herkes aynı cümleleri kurar. "atam bak kurduğun memleketi kimler yönetiyor ne halde" diye. halbuki atatürk hiçbir zaman romantik bir insan da olmamıştır. hep mantığıyla düşünür, mantığıyla hareket ederdi.

daha ortada ittihat ve terakki yokken suriye'de doktor mustafa ve müfitle gizlice kurdukları vatan ve hürriyet cemiyetinin ardından arkadaşlarına yaptığı konuşmadan sonra müfit'in gaza gelip "gerekirse ölürüz ama yolumuzdan dönmeyiz" demesine cevaben "gün ölme günü değil yaşama günüdür, ideallerimizi gerçekleştirene kadar yaşayacağız" diyecek kadar realisttir.

hadi romantiklik yapalım biz de. gerçekten yaşıyor olsaydı kızacağı ya da tepki göstereceği gerçekten akp mi olurdu? "iktidar sahipleri gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olabilirler" diyen bir adam gerçekten iktidar sahiplerine mi kızardı? yoksa başında baykal, kılıçdaroğlu, özel gibi adamları tutan, insanların umutlarıyla oynayan, doğru tepki veremeyen, insanların sesine kulak tıkayan, çizgisinden çıkan, partinin kuruluş amaçlarından tavizler veren ve yavaş yavaş muhalifleri her zaman daha kötüye alıştıran iktidara çanak tutan muhalefet partisine mi?

nelere alışamadık ki? haksız kazançlara, kendisinden olmayanlara terörist denilmesine, açık açık yalanlar söylenmesine, adam kayırmalara, eğitimin bitirilmesine, cumhuriyet ilkelerinin hiçe sayılmasına, ölümlere, daha fazla ölümlere, ölümlere sebep olanlardan hesap sorulmamasına, sebep soranların hain ilan edilmesine, gerçek hainlerle işbirliği yapılmasına, insanların haksız yere hapislerde çürümesine, adaletsizliğe, haksızlığa ve daha binlercesine

her seferinde dediğim gibi yeniden diyorum "neleri yedik yutmadık ki?" dahası da olacak, dahası da gelecek. kendilerini sütten çıkmış ak kaşık ilan edenler. zamanında zulme uğradıkları için şimdi herkese zulmetmeyi kendilerine hak görenler gün geçtikçe hem daha cüretkar, hem daha zalim olacaklar kendilerinden olmayanlara. biz mi? biz de yine başsız kendimizce tepkimizi koymaya çalışacağız. ve aslında sadece çalışacağız, ne yazık ki çalışmaktan öteye geçmeyecek, ama onlar zulmetmeye devam edecek.
devamını gör...
ilk paragrafı okudum ve bıraktım çünkü yaş olarak muhtemelen büyük olduğum bu insanın görmediklerini gördüm ama bıktım bunların ucuz kahramanlarından, mağduriyetlerinden ...
o lanet olası seçimde ekrem denilen herife son genel seçimin mottosu olan "değişim iyidir" düsturu ile 2 defa oy verdim ve geldiğim aşamada zamları vs geciyorum onlara zaten inanıyordum ama calısmayan yuruyen merdivenler, gelmeyen toplu taşıma araçları, konserve gibi binilen metrolar, kar yagarkn o..nun bu defa degisikliğe kalkıp sac taramak yerine sarıyer'de balıkcıya gitmesini, son kar yagısında mobeselerin kapatılısını gordum oysa değişim iyidir daha guzel bir istanbul'a inanarak bu yalancıya oy vermiş 13 bin farkla kazanmasına vesile olmuştum.
şimdi alsın o oyları götüne soksun. sizlerde çakma kahramanlarınızın göz boyamalı mağduriyetiyle oturun ağlayın üzülenin göz çukurunu silkiyim.
devamını gör...
yav abi yapmayın. türkiye denilen şu garip diyarda siyaset zenginler kulübüdür. üç beş tane zenginin hangisi yiyecek diye seçim yapıp duruyoruz. birbirinizi incitmeyin. o adamlar zora girdiler mi özel jetlerine atlayıp giderler. biz başbaşa kalırız. kahramanlar ancak zor zamanlarda ortaya çıkar. allah'a şükür o kadar da zor günlerden geçmiyoruz. falanca ikinci atatürk falan böyle gazlara gelmeyin. öteki tarafta da tayyibe mehdi diyorlar. yok yürüyüş yok gezi falan geçin. burada işlemez öyle şeyler. çünkü kanunlar öyle kurgulanmış ki tazıya tut demişler tavşana kaç demişler.
devamını gör...
#3461443 hem edit hem devam niteliğinde

ya kusura bakmayın da s***yim sizin hizmet aşkınızı. kusura bakmayın da sanki istanbul'da imamoğlu'ndan önce bozulan merdiven yoktu, yolda kalan araç yoktu. ben kendimi bildim bileli bu istanbul lanet bir yer, nereden tutsan elinde kalıyor.

hadi sidik yarıştıralım o zaman. ben de buraya imamoğlu'nun olumlu icraatlarını yazayım. bu haramzade köpekler yüzünden çocuğuna süt dahi alamayacak olan ailelere her sabah süt dağıtması, falanca cemaate filanca derneğe bahşedilen arsa arazi binaları onlardan geri alması, yurtlar kreşler açması, üniversite öğrencilerine yurt vermesi burs vermesi.

hadi hepsini geçtim de bundan önceki seçilmiş ibb başkanının bi kendisini, ailesini araştırın bakalım hangi örgütle bağlantılı çıkacaklar. ya da her şeyi bırak son seçilmiş ibb başkanı neden görevden alındı. son seçilmiş abb başkanı neden milyonların gözü önünde siktiri yedi?

çok değil internette 1 saat araştırsanız 15 temmuz tiyatro girişimine aylar kala gökçek denen itin gülen ile erdoğan'ın arasını düzeltmek için köpek gibi koşuşturduğunu, kulis yaptığını bulursunuz. hadi bunu da geçtim 15 temmuz'dan sonra terör örgütü ilan edilen feto mensuplarına ve kurumlarına gökçek denen vasıfsızın para aktarmaya devam ettiği delilli ispatlı mevcut. e şimdi hangi noktadayız? bunun eniği meclise vekil olarak girdi.

sizin adalet teraziniz olsa, vicdanınız olsa haksız yere hayatı kararan binlerce insan varken bu gökçek ailesine neden kimse dokunmuyor diye sorarsınız kendinize. ya da imamoğlu'nun, özdağ'ın içeri alınmasına haklı sebepler bulmak yerine öncelikle gökçek ailesi neden hala dışarıda diye sorarsınız.

siz adalet değil ayrımcılık istiyorsunuz. siz 28 şubat'ta size yapılanların intikamını kat be kat almak için her yolu mübah görüyorsunuz. siz bu intikamı almak için dine, kur'an'a başörtüsüne, adalete 28 şubat'ta olduğundan daha fazla zulmediyorsunuz. ve daha önceki entry'de söylediğim sözü arkadaşın özelinden çıkarıp adalet değil ayrıcalık kovalayan, olayları işine geldiği gibi okuyan hepinize söylüyorum. ne yazık ki hepiniz haramzade köpeklersiniz.

mesele imamoğlu'nun yaptığı ya da yapmadığı işler değil. ben ilk seçimde imamoğlu'nun seçilmesi için insanlara bir şeyler anlatmaya çalışan, 1 oy 1 oydur diye yırtınan bir insandım. araya küçük bir not chp ile ne organik ne inorganik bir bağım yok. lakin seçildikten sonra bir kadınlar gününde onlarca şehit anası varken, şehit eşi varken meral akşener ve pervin buldan denen köpeğin kadınlar gününü özellikle kutlayan tweet atmasını en çok eleştiren en çok sövenlerden biriydim. sonrasında pkk'nın partisi çizgisinde yaptığı her açıklama ve söylemi en çok eleştiren en çok söven de ben oldum. körü körüne bir bağlılık değil yani benim şu an imamoğlu'nu savunuyor olmam. yanlışını görüp, eleştirip, söven de bir insanım.

mesele ibb'nin yaptıkları ya da yapmadıkları değil, icraatları ya da yapamadıkları da değil. mesele adalet terazisinin sol tarafına kendinden kimseyi koymayıp, kendini ak ve pak ilan edip, teraziyi bütün hasımların ile doldurmak ve kendinden olanların yaptıklarını görmemezlikten gelinmesidir.

imamoğlu örgüt mü kurdu, örgüt mü yönetti?
hadi öyle diyelim. senin devletinin içinde kendine örgüt kuran haraç kesen soylu'yu al önce

imamoğlu teröre destek mi verdi?
sen önce doğu bölgesindeki il ve ilçe teşkilatlarını bir silkele bakalım içinden kimler çıkacak

imamoğlu belediyeden para mı aşırdı?
sen önce gökçek'in görev aldığı son 5 yılda ortadan yok ettiği 100küsur katrilyon lirayı araştır önce

imamoğlu kayırmacılık mı yaptı?
sen baştan aşağı tüm devlet kurumlarının üst yönetim kadrolarını bi gözden geçir önce

hâlâ meseleyi "ibb başkanımızı içeri aldılar, götünün kılıyık ekrem başgan" kafasıyla gördüğümüzü zanneden bir kitle var. son 15 yıldır bu memlekette sadece iyi ve kötünün savaşı var. gerçi adalet terazisi şaşmış olanlar iyi ve kötüyü bilmez. mesele akp-chp ya da iktidar muhalefet kavgası değil. anladığınız dilden söyleyeyim: mesele hak ve batılın savaşı. haktan kastım chp değil de batıldan kastım direkt akp
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim