7 ekim 2022 türkiye abd voleybol maçı

kadın voleybolunda, fivb dünya şampiyonası son 16 turu üçüncü maçı.
şampiyonada çeyrek finali daha önce garantiledik.
zorlu bir maç olacak.
prestij anlamında önemi büyük.

birkaç dakika içinde başlayacak bu maça polonya ev sahipliği yapacak, trt spor da yayınlayacak.

ilk seti 18-14 önde götürürken akıl almaz bir psikolojik çökkünlüğe girip son 10 sayının sekizini kaybeden ve o noktadan sonra da oyunu döndüremeyen bir takımımız var..

her şey o kadar güzel giderken ne oldu nasıl oldu anlaşılır gibi değil.
abd iyi bir organizasyon yapmadı sadece basit hatalarla kaybettik. çok ilginç.
ama yıllardan beridir güçlü rakipler karşısında hep bunu yapıyoruz..

psikolijik bence...

moralim çok bozuk. bakalım diğer setlerde ne olacak..

kadın voleybolu türk erkeklerinin futboldan sonra en çok takip ettiği spormuş biliyor musunuz?

nereden bileceksiniz ben şimdi uydurdum.

ya mükemmel bir spor bu ya, cennetten mi çıkmış nedir?

iyi takımız da alınan her sayıdan sonra aşağı resmini koyduğum tarzda tepkiler göstermek ne kadar sağlıklı? oyunun başlarında bile... bu sinirleri etkileyip mental distorsiyona sebep olmaz mı ve uzun vadede enerjiyi düşürmez mi? (tüm oyuncular için konuşuyorum.)



aklıma nedense, stadyumda maçtan 1 saat önce bağırmaya başlayan ve gol atılması gereken son 10 dakikada sesini kaybeden türk futbol taraftarları geliyor. akıllı olacaksın; taraftar desteği çok değerlidir. bak ingiliz taraftarlarına... maç 500 dakika sürse adamlar (taraftarları) enerjilerini koruyabilir ve kritik anlarda takımlarına ittirici gücü verebilir. (ama onların bile futbolcuları 500 dakikalık maç oynayamaz tabii, haha.)

bu kadar hırs iyi değil arkadaşlar.

sağlıklı değil.

o reklam senin bu reklam benim koşulmasından rahatsızlığımı zaten önceden belirtmiştim sözlükte.

ülkede her şey o kadar kötü gidiyor ki, kadın milli voleybol takımımız ne yapsa başarı sayılır.

ama şampiyonluklar alabilecek kapasitemiz var ve bunu kullanamıyoruz.

üzücü...

tanım: abd'ye karşı kaybettiğimiz maçtır.

biz voleybolda futboldan örnek verecek olursak sevilla gibi bir konumdayiz. real , barça, bayern, mancity gibi şampiyonların ligi'nde degiliz ama kalan uyduruk takımlarda üst sıralardayiz.

abd ye yenilmemiz normal çünkü zaten voleybolun reali abd'dir. sonra italya , sırbistan, brezilya gibi ülkeler var diğer şampiyonlara örnek olarak . onlardan birini yenemedik hiç .

türk voleybol takımının en önemli başarısı insanlara futbol dışında bir sporun olduğunu da göstermek ve insanlara bu maçları izlettirmek bu yüzden onlara teşekkür etmek gerek ama o kadar. abartılacak başka bir şey yok.

her konuda dünyanın çok gerisinde olan bir ülkenin voleybolda şampiyon olmasını beklemenin de bir anlamı yok .

yenildiğimiz her voleybol maçından sonra ağzı olanın konuşması olayı öldürüyor beni. milli takım dönemindeki kritik maçlarda aniden spawn olan bu kişiler dışardan nasıl göründüklerinin farkındadır umarım.

neyse maça gelirsek, elbette çok kötü bir maç çıkardık. manşet konusunda hala çözüm bulamadık. hande ve saliha ikilisi aynı anda ilk 6'da başlamamalı. guidetti bu hatadan ne zaman dönecek bilmiyorum ama setin ilerleyen anlarında meliha mutlaka oyuna giriyor.

en iyi servis karşılayan smaçör meliha ismailoğlu. manşet aksadığı an pasöre düzgün bir top gitmiyor ve hücumda ya bloktayız ya out. naz aydemir'in eksikliği bu zamanlarda çok hissediliyor maalesef. cansu çok çabuk heyecanlanabiliyor ve oyun kurgusunu çözmek çok basit ne yazık ki.

dün polonya'nın kanada'yı yenmesiyle biz büyük ihtimal grubu 4. sırada tamamlayıp sırbistan'la çeyrek finalde oynayacağız. umudum var diyemem, bölüm sonu canavarı erkenden geldi bu sefer. ama brezilya, sırbistan ve italya üçlüsünün birbiriyle oynayacağı maçları bekliyorum. bu yönden keyifli bir şampiyona oluyor.

bu akşam sırbistan maçı var. boskovic kaç senedir bizim ligimizde oynayan biri. çoktan onu çözmüş olmamız gerekirdi ama geçen avrupa şampiyonasi'nda gördük. * umudum yok ama desteklerim sultanlarla. vurduğunuz smaç sayı olsun!

çok uzun uzun üstüne konuşup kendime tekrardan sinir krizi geçirtmek istemediğim maçlardan biri. guidetti’yi koç olarak gerçekten beğenirim ama vakıfbank’ta olduğundan çok daha farklı geliyor artık milli takımda. savunma sorunumuzu bir türlü çözemiyoruz, saliha-hande ikilisinin uyumsuzluğu bir kenara saliha’nın bu kadar hatalı olmasına rağmen ilk 6’da olmasının nedenini bir türlü çözemiyorum. güzel manşet gelmeyince güzel pas da gelmiyor. dublaj deseniz dün hak getireydi. umarım bugün farklı bir maç izleriz.

bu noktaya gelmemizde guidetti’nin katkısı çok büyük ve buna kimse itiraz etmiyor ama buradan bir tık öteye gidemeyişimizde de onun payı büyük. kafa kafaya giden setin son bölümünde cansu’yu kenara almalar, zehra’ya aynı muamele…
sonra takımın yedekleriyle as kadro arasındaki kalite farkı
sonra hep negatif vücut dili…
bence teşekkür edip daha iyisiyle devam etmenin vaktidir.