8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı

düğün salonunda babamla birlikte izlediğim ilk maç olması yönüyle unutamadığım bir maçtır. bir hafta boyunca maçı beklemiş, okulda hep kafamda kadro kurmuş, dizilişleri kurgulamıştım ve maç günü geldiğinde içimi büyük bir heyecan kaplamıştı. o gün de mart ayının başı olmasına rağmen mart martlığını pek göstermiyor, açık havadan yayılan güneş etrafı ısıtıp aydınlatıyordu. düğün salonuna girdik ve üç büyük ekrandan en sağdakini izleme kararı alıp en arkalardaki boş sandalyelerden birine kurulduk. stattaki atmosfer de çok güzeldi hatırladığım kadarıyla, öyle gergin bir hava yoktu. bahar egemendi bütün maça. maç başlayıp da galatasaray önce (bkz: selçuk inan)'ın çektiği şutta kale boş derken volkan'ın son anda hızla uzanmasıyla, sonra (bkz: burak yılmaz)'ın az farkla dışarı gidip bizim de kalpten gideyazdığımız aşırtmasıyla iki pozisyon bulunca biz bir korktuk. meşhur kadıköy serisinin biteceğini düşündük. ama sonra fenerbahçe sazı eline aldı ve ilk yarıda kuyt ve diego ile net pozisyonlar buldu. ikinci yarı iş iyice tek kaleye döndü. top dolaştıran biz, tempoyu ayarlayan biz, pozisyonlara giren biz ama 80. dakikaya kadar gol gelmedi bir türlü. emre serbest vuruşta topa vurur direkten döner, kuyt boş kaleye atamaz derken 80.dakikada oyuna yeni girmiş taze yedeğimiz, semih şentürk'ü izleyemeyenler için adeta bir ikinci gösterim niteliğindeki (bkz: pierre webo) (bkz: moussa sow)'un uzun topunu (bkz: mehmet topal)'a indirdi, topal'ın kuyt'a attığı çapraz uzun topu alan kuyt soldan bir vurdu, gol.

herkes seviniyor, coşku içindeyiz ve içimize bir ferahlık, bir rahatlık çöküyor. son 2 maçta akhisar'a ve konya'ya 5 puan kaybeden fenerbahçemizin artık yeni bir puan kaybına tahammülü yoktu ve 4. yıldız için çok çabalayıp direkt rakibimizi yenmemiz gerekiyordu. maçın renkli atmosferi güzel futbolla ve galibiyetimizle birleşince akşam güzel bitti. keşkem de var tabii, hep o maçtaki gibi oynasaydık sezon sonu ligi alırdık. o olmasa türkiye kupası'nı alırdık. böylesine uğraşmışken bu uğraşı bütün sezona yaymalıydık. ama olsun, o heyecan ve deneyim bile güzeldi o günün 14 yaşındaki ergeni için. işin ilginci, derbide genel olarak çok centilmen bir hava vardı. çok ufak 1-2 sürtüşme harici hiçbir şey olmadı. bu da seyir keyfini artıran bir diğer faktördü. en kötü derbimiz böyle olsun :)