#ödüllü filmler
komedi / drama / bilim kurgu
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

şu savaş mevzuları sağ olsun, bu ara aklıma dünyanın galaksiyi tersten gördüğü kurguların gelmesine sebep oluyor. insanoğlunun yazdığı distopyalar ve kurgu eserlerin bizi götürdüğü alternatif gerçekliğe pek de alternatif arıyormuşuz gibi gözükmüyor. * inatla, ''bunlar kurgu değil hepsini size yaşatacağız oğlum!'' diyen bir kitle ile karşı karşıyayız ve bunların çoğu da hacir altına alınması gereken akli melaikelerini kaybetmiş dedeler. tam bir dedeler çılgınlığı yaşıyoruz. nedense bu dedelerin bilge olanları ancak rüyalara giriyor ya da bir köşede kitaplarını gazetelerini okuyor. oyun sahasında ise balataları çoktan sıyırmış olanları var. onlara, bu oyun sahasını sağlayanlar da ne yazık ki bizleriz. neyse mevzu bu değil zaten. müsaade ederseniz ben size filmden bahsedeceğim;

film esasen harlan ellison'un yazdığı bir öykünün beyaz perde uyarlaması. 1975 yılında çekilmiş. bizi 2024 yılında yaşanan alternatif bir gerçekliğe götürüyor. 3. dünya savaşı aradan çıkmış. 4. dünya savaşı bile yapılmış. * 5 günde dünyanın fişini çekip, ruhuna fatiha okumuşlar. devletler sizlere ömür. dünya büyük bir çöl haline gelmiş. insanlar gruplar halinde yaşamaya çalışıyorlar. yer altına inmişler. böyle bir ortamda vic adında bir hergelenin gözünden dünyayı görüyoruz. yalnız filmde şöyle bir kara mizah örneği de var ki onun altını çizmek lazım. dünya savaşı esnasında şehirler nanay olduğu için kadınların çoğu ölmüş. dünya nüfusunun çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. kıyamette doğal olarak böylece kopuyor. * vic 18 yaşında ve beslenme, sığınma gibi ihtiyaçlarının yanında doğal olarak en büyük problemi cinsel açlık. cinsel açlığın afrikası türkiye'nin farklı bir kurgusuyla karşı karşıyayız anlayacağınız. * garibim kadın kadın diye inliyor. ama dünya kıyameti yaşamış. olanlar olmuş. sözlüklerdeki ergenler gibi seks ille de seks diye yazıp çizeceği bir mecra da bulunmadığı için kafayı kırmış durumda. yapsa yapsa mağara resmi yapar ama ona da yeteneği yok.

bu filmdeki asıl sağlam karakter blood. blood bir köpek ama öyle alelade bir köpek değil. telepatik yeteneklere sahip artı iq'su dünya üzerindeki insanların tamamından daha yüksek. akıllı, bilge ve öngörü sahibi bir köpek. yani şu an dünya üzerinde en çok ihtiyacımız olan şeye, alternatif akla sahip. * dedelerin yönettiği ve yok etmeye uğraştığı dünya için blood yeni bir umut olabilirdi zira dünya tarihine de hakim. ayaklı kütüphane mübarek. zaten vic'i adam etmek için çok uğraşıyor. blood'ın filmdeki en önemli görevi; vic'i eğitmek gibi gözükse dahi, vic üzerinden 7/24 insanoğluna giydirerek, mesaj kaygısı açığını ziyadesiyle kapatıyor ve daha önemli bir görev icra etmiş oluyor. vic içinse bu kahredici bir durum haline geliyor zira blood'ın söylediği her şey doğru. insan denen nane kötü bir varlık. aralarında yer alan iyilerde dilsiz şeytan. dünyada yaşanan onca kötülük karşısında asla inisiyatif alıp mevzuyu çözme noktasında etkin olamıyorlar. işleri güçleri üç maymunu oynamak. tabi blood'ın bu eleştirileri yüzünden sürekli tartışıyorlar ama son kertede hep sarılıp barışıyorlar. e sarılmayıp da ne yapsınlar? köpek doğru söylüyor. vic'in ve insanlığın bununla yüzleşmesi gerek. * blood'ın bu tartışmalardaki olgunluğunun da altını çizmemiz lazım. ders niteliğinde bir karakter *

neyse vic'in cinsel açlığın afrikası olan çöllerdeki macerası bir kadını takip ederek yer altına inmesiyle nihayete eriyor. film orada farklı bir yere doğru gidiyor. aslında kapitalizme ruhunu ve bedenini satmış insanoğlunun hicvi o noktadan sonra daha da sertleşiyor. insanlar karın tokluğuna ve sığınma ihtiyaçlarına binaen yöneticilerin kölesi haline geliyorlar. her türlü değerlerinden vazgeçiyorlar. kadınlar sadece kuluçka makinesi olarak görülüyor ve erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını gideren varlıklardan öte bir anlamları olmuyor. tüm bunlar da sahte bir inanç perdesiyle meşrulaştırılıyor. yani günümüz dünyasının medeni olarak lanse edilen ağdalı ve ışıltı yönünün altında saklı olan yer altı şehirleri (!) muazzam şekilde hicvediliyor. iki yüzlüğün ifşası...

kanımca bilim kurgu ve distopya severlerin keyifle izleyeceği, bolca acı acı gülümseyeceği ve gülebileceği bir film. izlemediyseniz muhakkak izlemenizi tavsiye edebilirim.

şuraya blood'ın karizmatik ve dimdik ayakta olduğu bir pozu koyayım. yerlerde sürünenin kim olduğu ise aşikardır herhalde *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

birbirlerinin üzerine bombalar yağdırıp, göğüslerini gere gere ben insanım diyenlerin de yerlerde sürünmesi temennisi ile kabuk dolusu selamlar.
devamını gör...
75 yılından 2024 nasıl olacak diye hayal edilmiş ve bu film yapılmıştır. tabi distopik bir tarzda. ama 2024e gireceğimiz şu günlerde yeniden yeniden izlenesi. üstelik içinde telepatik bir köpek de var daha ne olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"a boy and his dog" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim