abd büyükelçiliği önünde soykırım protestosu

portakal sıkma, turp kesme, sahte dolar yakma, çinli yerine uygur dövme derken zeybekli folklorlü “eleştiri” protestosu da geldi ameriga için. dansöz bekliyorum ben.. yaratıcı olun biraz.

1- ermeni soykırımı diye bir olay 'uluslar arası siyaset' anlamında yoktur. 'soykırım' suçunun tanımı 1948 yılında yapılmıştır. 1948 yılında soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi (soykırım sözleşmesi) 1951'de tüm dünya'ya ilan edilmiştir, yani yürürlüğe konmuştur. soykırım suçu bizzat nazi almanya'sının faaliyetlerini konu almaktadır.
2- soykırım olarak isimlendirilen olayları hiç bir ülke sahiplenmek istemez. holokost yahudi katliamı'nı almanya kabul etmiyor. siz almanya'yı tek bir ülke tek bir millet mi sanıyorsunuz. unutmayın tarihte doğu almanya ve batı almanya olarak bölünmüştü bu ülke. holokost katliamı'nı doğu almanya yaptı diyor şimdiki almanlar.
3- ermeni soykırı denilen olayları da türkiye cumhuriyeti kabul etmiyor, etmeyecek, etmemelidir. biz zaten osmanlı devletinin borçlarını ödedik. türkiye halkı çok ezildi, sömürüldü. şimdi tam rahata erdik dedik başımıza fetö ve milli görüş hareketi bela oldu.
4- ermeniler, talat paşa'nın emriyle o dönem osmanlı toprağı olan doğuya göçe zorlandı.
5- 1914 yılında bolşevik lider vladimir lenin 'millerlet kendi kaderini tayin etmelidir.' dedi. bu fikir ingiltere'nin çok hoşuna gitti. çünkü rus çarlığı ve osmanlı imparatorluğu topraklarında en çok etnik kimliği barındıran devletlerdi. abd başkanı woodrow wilson da bu fikri her yerde dile getiriyordu. ancak her nedense wilson ilkeleri denen 14 maddelik sözleşmede böyle bir fikir yazılmamıştı. abd'de bir laf vardır; yazılmamışsa yapılmamıştır. yazılı evrak batı için çok önemlidir. herifler sömürdüğü okyanusya devletlerinin manastırlarından, mağaralarından el yazmaları getirip kendi kütüphanelerine koymuşlar. yazılı belgeye, sözleşmelere çok önem veren insanlar bunlar. siz hala batılıları anlamıyorsunuz. batı sizin dostunuz değil. beyaz adam sizin dostunuz değil. londra'^da tüm dünyayı yöneten insanların lafına inanıp 'osmanlı devleti bize soykırım yaptı' diyorsunuz.

osmanlı devleti'nde müslüman olmayanlar çok zengin olmuşlar. çünkü islamiyette faiz haram. müslümanların haram diye korktuğu ve yapmaktan çekindiği her şeyi rumlar, ermeniler, venedikliler yapmış. öyle zenginleşmişler ki padişaha bile kredi verir olmuşlar. 1. dünya savaşı petrol yüzünden çıktı. sanayi devriminin enerji yakıtı olan sıvı petrol arap çöllerinde çıkıyor. batı'nın ihtiyaç duyduğu enerji ve gemi yolları orta doğuda > mısır'da, tunus'da, cezayir'de, libya'da, yemen'de, ürdün'de, umman'da.
siz hiç avrupa'ya gittiniz mi bilmiyorum ama genelde havası soğuktur. avrupa'da çiçekler bile pek kokmaz. bu yüzden hep sıcak ülkelere tatile gider bu memleketin insanları.
birinci dünya savaşı'nda tankları, uçakları için petrole ihtiyaç duyan avrupa imparatorlukları ingiltere'nin içten pazarlıklı anlaşmaları yüzünden petrole ulaşamadı. ingiltere bütün etnik toplumlara bir hayali aşıladı; devlet olun, bağımsız olun
bağımsızlık mücadelesi için komşular birbirlerini öldürdü o topraklarda. yüz yıldan fazla arapları zengin eden kabe'nin yolunu koruyan ve hacılar için kervansaraylar inşa eden bir devlete ihanet etti araplar. prens selman bunu itiraf etti.

düşmanınız türkler değil. kimse kimseye soykırım filan yapmadı. ingiltere imparatorluğu'nun gücünü arkasında hisseden şeyh said, taşnak, hınçak, pontus rum, kürt teali gibi cemiyetler osmanlı devleti'nin toprak bütünlüğüne ihanet etti. çünkü bu milletlerde 'vatan' bilinci yoktur. madem öyle 'sizi nereye göndersek orayı yurt edinirsiniz' dendi ve tehcir kararı alındı.
osmanlı arşivleri açıktır. vilayet nüfus defterleri açıktır.
ülkelerin dostlukları olmaz. doğduğun toprağa ihanet etmeyeceksin, ne olursan ol. ermenisin diye katletmiyor kimse seni.
ermeni patriği ile papa görüşmeler yapıyorsa osmanlı devleti huylanır zaten. bugün de böyledir. heybeliada fener rum patriği ile papa görüşme yapsa türkiye milli istihbarat yetkilileri diken üstünde olur. bunlar şarap masasında iki ayyaş değil ki. milyonlarca insanın izlediği, takip ettiği, inandığı insanlar. gizli anlaşmalar yapabilir.
ingiltere'nin gizli anlaşmalar yaptığı biliniyor zaten. 50 sene sonra italyanlar öğrendi ki ingiltere hem italyanlarla hem fransızlarla gizli anlaşma yapmış osmanlı toprakları üzerinde.

benim bildiğim kadarıyla yunanistan'dan ve ermenistan'dan türkiye cumhuriyeti'ne bir dostluk eli gelmedi. türkiye cumhuriyeti sömürgeci bir devlet değildir. nedense kürtler, ermeniler, yunanlar hep sömürge devletlerinin tarafında. demek ki neymiş? güç kimdeyse onun sözü geçiyormuş.
tekrar soykırım iddialarına dönersek; değişen birşey yok. o dönem güç osmanlı devleti idi. siz de osmanlı devleti'nin tarafındaydınız. hep birlikte yediniz içtiniz ama vatan mücadelesi söz konusu olduğunda taraf değiştirdiniz. ermeni halkı kumar oynamıştır. onların kaybı bizim kaybımız değildir.
1945 yılında kabul edilen soykırım suçu ile 1915 yılındaki olayı hiç bir mahkeme yargılamaz. yargıla-ya-maz demiyorum bakın. yargılamaz. öyle bir sistem yok. abd senatosu'nun da yargılama yetkisi yoktur. abd başkanı 'yargı' değildir. soykırımı kabul edebilir. 50 yıldır aynı terhane. biz sıkıldık artık bu safsatadan.

edit: abd'de 65 milyon alman yaşıyor. bunların kökü nazi'dir. hepsinin kökü nazidir demiyorum. abd, gizli bir operasyonla alman bilim adamlarını abd'ye getirmiştir. (bkz: operation paperclip). bu bilim adamları 2. dünya savaşından sonra soykırım-savaş suçlarından yargılanmamıştır. günümüzde kullandığımız çoğu teknolojik ürün nazi bilim adamlarının bilgilerinden köken almaktadır. mesela hava yastıkları, mesela ergonomik yataklar, mesela genetik hastalıkların erken teşhisi için kullanılan test kitleri, mesela biyolojik silahlar mesela atom bombası vs.

abd tarihi soykırımlarla ve katillerle doludur. yapanlar kendileri, soykırım yaptılar diye suçlayanlar da kendileri. davul da tokmak da abd'nin elinde. kimse davulun sesine aldanmasın.

biz ekmeğimizi bölüşürüz. türkler öyle bir millettir.
yunanlar çıktı yoğurt bizim, baklava bizim diyor.
ermeniler, türk kahvesini 'ermeni kahvesi' diye pazarlıyor.
*kahve yemenden ama pişirme şekli türklere özgü. türklerle aynı yöntemle pişirip ermeni kahvesi diye satıyorlar. espresso'yu dünya'da kimse sahiplenemez. italya ebesini s*ker o milletin. biz fikri mülki haklar kanunu hala oturtamadık. bu yüzden osmnalı mirası'na başkaları sahip çıkıyor.

osmanlı'nın kültür mirasını sahiplenirken ermenilerde rumlarda bir gocunma yok?
bunlar işte böyle nankör, iki yüzlü, teşne insanlar. armudu sapıyla yiyen açgözlü insanlar.

dip not: bir iddiayı ortaya sunuyorsam kanıtı internette var. herhalde arama motoru kullanmayı bilmiyorsunuz. mesajlarla beni darlamayın. her yazdığım entry için kaynak arşivi mi tutucam. bana 'ermeni kahvesi diye satmıyor kimse' diye mesaj atacağına arama motoruna 'armenian coffee' yaz. bakalım ne çıkıyor? bingo türk kahvesi