acı olaylar sonrasında insanları üzülmediniz diye suçlamak

acı toplumsal olaylar, doğal afetler vb sonrasında insanları üzülmedikleri gerekçesiyle suçlamak, eleştirmek ve benzeri şeylerdir...
suçlananın değil suçlayanın eleştirilmesi, kınanması gerekir.

"ayrıca ben yaşamadıysam benim için yok hükmündedir diyebilecek cesareti gösterebilecek insana en azından dürüstlüğü için teşekkür ederim.
deprem olduğu için söyleyemese de içinde garip bir mutluluk ve keyif hisseden, deprem haberlerini ekran başından dikkatle, ilgiyle takip edip bu konu üzerinde bol bol konuşan yüz binlere kıyasla daha düzgün bir insandır."

bunun adı dürüstlük ya da cesaret değildir. buna kansızlık diyoruz.

yalandan üzülmenizi falan bekleyen yok. binlerce insanın bir doğal afet sonucu ölmesi seni etkilemiyorsa zaten bu vicdansızlığa diyecek bir şey de yok. ancak saygı göstermenizi beklemeye hakkımız var.

etrafına karşı bu kadar duyarsız kişileri sözle uyarmaya çalışmak da benim ayıbım olsun.

başlık sahibi burada çok kişinin sabrını zorlamaya başladı. zaten gergin ve üzgünüz sinirimizi senden çıkaracağız en sonunda.

meursault'nun başına gelendir.

acı olaylar sonrasında eğer üzülmemişsek durumu idrak edememişiz demektir. ya da üzülmemek için öğrenmeye çalışmamışızdır, empati kurmamışızdır. yani üzülmek de üzülmemek de bizim tercihimizdir. araştırdıkça, öğrendikçe kendimizi acınası ve işe yaramaz hissettiğimiz için kulak tıkarız belki ya da bencil de olabiliriz. ama kimseyi duyguları için suçlamak bizim haddimize değildir. suçladığımız kişi var olan en cani kişi olsa bile...