acının dönüştürebilme yeteneği

acının insanı bambaşka birine dönüştürebilme yeteneğidir.

düşmanını bile affedecek hale gelirsin, işte o acıdandır, acı çektiğini bildiğin kişiyi affedersin. işte o da acıdandır. aynısını bizzat yaşamışsındır çünkü, artık değişmiş...

kalbiyle görür hale gelmiş, acıdan...

"çektiğim hiçbir acı nedensiz değil,
ben onlar sayesinde 'ben' oldum."

doğan cüceloğlu' nun da dediği gibi, insan yaşadığı acılarla kendini değiştirir ve ancak acılarla bir 'ben'lik oluşturabilir.

farkındalık seviyesine göre değişkenlik gösterir. farkında olan bir insan, acısıyla yaşamayı bilir. onu unutmaya ve sindirmeye çalışmaz. her ne yaşadıysa zihnini ona göre dizayn eder. kısacası götünü kurtarmak adına zihnini manipüle edip, sirk maymunlarına dönüşmez.

perfer et obdura; dolor hic tibi proderit olim.
sabırlı ol ve dayan; gün gelecek bu acı sana yarayacak.

acı insana hep bir şey katar .olumlu veya olumsuz yönde.acının insana kattığı değer sayesinde bazı şeyleri gerçekten anlar ve dünyanın ne kadar boş olduğunu anlarız

bazı insanlar için acı diğer bütün duyguları önünde olup , hüzünlenemeyen üzülemeyenlerdir. acıyı hüzne dönüştüremediklerinden ötürü kimliksel ve ruhsal tek malzemeleri, hammaddeleri ‘’acı’’ dır. onlar için fiziksel açılan yaralarda acıyı dindirmek için anestezi etkisi gösterirler. onlar için fiziksel acı içsel gerilimin, ıztırapın hem sözcüleri hem de ilacıdır.

kendilerine zarar verenler için ayarlar acıyı kontrol eder, akan kan ise hissettikleri boşluğu doldurur. bu yüzden ‘’yaralar, kesikler, her türlü modifikasyonu ben yarattığıma göre onlar benim varlığımın ve var oluşumumun somut kanıtlarıdır’’ düşüncesi hakimdir. ‘’ benim için eylemsizlik , cansızlık ve ölümse ,hareket ve her türlü eylem, bu cansızlığı ve ölü ruhumu harekete geçirendir