1.
şehre ilk gelen adana'yı otogarda görür. şimdiki manzara, bakımsız ve ilkel bir görüntü veriyor. çaycısından simitçisine, kol saatçisinden esansçısına kadar çeşitli seyyar satıcı rahatsızlık verecek derecede satış yapmaya uğraşıyor. açık alandaki bekleme yeri soğuk ve yağmur yüzünden elverişsiz bir ortam sunuyor. kapalı bekleme salonu ise kötü ve yetersiz kalıyor. oturulacak bankların üzerinde uyuyanlar oluyor. orada bir aile ya da bayanın rahatsız olmaması imkansız. otogar bir türlü düzene kavuşamadı.
devamını gör...
2.
diğer şehirlerin otogarıyla kıyaslanınca gerçekten de çok ilkel kalıyor.bakımsız ve yetersiz bir otogar maalesef
devamını gör...
3.
uzun süredir gitmiyorum kendisine. yeni arkadaşlarımız için çok teknik iki kritik meseleyi açıklayayım. bunların değişmediğini varsayıyorum. bu iki bilgi sayesinde, adana otogarında daha güvenle, daha cesur zaman geçirebilirsiniz.
1- (bkz: çayçen):
otobüsün merdivenlerinden adımını attığınız salisede, tam son merdivenden inerken birisi yüzünüze doğru bağırarak "çayçen" derse ona "ney?" demeyin. çünkü tekrar "çayçen" der. efenim derseniz yine çayçen der. dilleri çok alışık olup hızlandığı için "çayç" şeklinde söyleyen de var. "çay içen var mı" anlamında kullanılan bir kısaltma bu. saçma ve gerizekalı duran kısaltmaları, z kuşağından önce adana otogarında hizmet veren çaycılar bulmuştur aslında. bu gerçeği uzun süre sakladım. itiraf etmek buraya kısmetmiş. türkiye'nin ilk z kuşakları adana otogarı çaycılarıdır.
2- (bkz: atilla altıkat mı):
ilk bakışta anlamsız duran bu soru yüzünden, adana otogarındaki kilit kelimelere alışık olmayan bir çok yeni arkadaşımız ile dalga geçiliyor. adana'da otobüsten inince bir adam yanınıza gelip "atilla altıkat mı" diyerek size bön bön bakabilir. bazı erkek arkadaşlarımız buna, "hayır ben cemil ışık" şeklinde isim vererek yanıt verdiği için gülüyorlar. dayak yiyen de olabiliyor. güzel adanamız, sebepsiz yere insan dövenleri ile de ünlüdür. dayak bir ritüeldir adana'da. özellikle otogarda, insanın durduk yere gidip birini tekmeleyesi geliyor. kavganın yoğun yaşandığı bir bölge diyebilirim kesinlikle.
atilla altıkat köprüsü, adana'da ve dünyada her aracın durduğu bir merkezdir. hatta ben uzun süre evrenin merkezinin bile orası olduğunu düşünmüştüm. birisi size bunu diyorsa, servise binip binmeyeceğinizi soruyordur. adana'daki tüm servisler, kaderin tüm cilveleri o köprüde kesişir.
herkese mutlu adanalar dilerim.
1- (bkz: çayçen):
otobüsün merdivenlerinden adımını attığınız salisede, tam son merdivenden inerken birisi yüzünüze doğru bağırarak "çayçen" derse ona "ney?" demeyin. çünkü tekrar "çayçen" der. efenim derseniz yine çayçen der. dilleri çok alışık olup hızlandığı için "çayç" şeklinde söyleyen de var. "çay içen var mı" anlamında kullanılan bir kısaltma bu. saçma ve gerizekalı duran kısaltmaları, z kuşağından önce adana otogarında hizmet veren çaycılar bulmuştur aslında. bu gerçeği uzun süre sakladım. itiraf etmek buraya kısmetmiş. türkiye'nin ilk z kuşakları adana otogarı çaycılarıdır.
2- (bkz: atilla altıkat mı):
ilk bakışta anlamsız duran bu soru yüzünden, adana otogarındaki kilit kelimelere alışık olmayan bir çok yeni arkadaşımız ile dalga geçiliyor. adana'da otobüsten inince bir adam yanınıza gelip "atilla altıkat mı" diyerek size bön bön bakabilir. bazı erkek arkadaşlarımız buna, "hayır ben cemil ışık" şeklinde isim vererek yanıt verdiği için gülüyorlar. dayak yiyen de olabiliyor. güzel adanamız, sebepsiz yere insan dövenleri ile de ünlüdür. dayak bir ritüeldir adana'da. özellikle otogarda, insanın durduk yere gidip birini tekmeleyesi geliyor. kavganın yoğun yaşandığı bir bölge diyebilirim kesinlikle.
atilla altıkat köprüsü, adana'da ve dünyada her aracın durduğu bir merkezdir. hatta ben uzun süre evrenin merkezinin bile orası olduğunu düşünmüştüm. birisi size bunu diyorsa, servise binip binmeyeceğinizi soruyordur. adana'daki tüm servisler, kaderin tüm cilveleri o köprüde kesişir.
herkese mutlu adanalar dilerim.
devamını gör...
4.
allah yolumuzu düşürmesin.
devamını gör...
5.
bilgiler taze değil. zira atilla altıkat köprüsü yıkılalı epey oldu.
devamını gör...
6.
bir kaç ay önce ilk kez gittiğimde navigasyon ne gösterdiyse oradan daldım. meğersem otobüslerin giriş kapısıymış. ama işaret mi yoktu, ben mi fark etmedim, yoksa o sırada direksiyonla mesajlaşmak arasında mıydım, orasını hâlâ bilmiyorum.
güvenlik görevlisi yaklaşarak durumu açıkladı; buradan girişin yasak olduğu, normalde ceza yazılması gerektiği gibi şeyler söyledi. devamlı caddeden geçerken görüyordum oranın ana giriş olduğunu düşünmüştüm. geçmiş bulununca durumu fazla uzatmadan geçmeme izin verdi. adeta geçici bir vizeyle adana otogarı’na kabul aldım.
annem uçaktaki bagaj sınırına takılmamak için kolileri, kavanozları, kargoyu bana yıkmıştı. firmayı da özel seçmiş ki otogarın içinde. 90’ların şehirlerarası yolculuk romantizmiyle yapılmış bir plan. mersin'den kadın ne bilsin adana otogarı’nın çehresini.
ben de saf, aracı kargonun önüne çekip indiririm sandım. indim, her yer kokulu peron, yerini de bilmiyorum. firmayı aradım. sesimden anlamış olsalar gerek, nerede olduğumu sorup sağ olsunlar geldiler, kolileri birlikte taşıdık.
bir insan kaç koku tanıyabilir? kaç farklı çöp çeşidini tek karede görebilir? orada cevabı var. herkes başka bir telden çalıyor.
gönderdiğim kavanozlar yerlerine ulaştı. annemin sistemi çalıştı. ama bir daha gider miyim? bilmiyorum.
güvenlik görevlisi yaklaşarak durumu açıkladı; buradan girişin yasak olduğu, normalde ceza yazılması gerektiği gibi şeyler söyledi. devamlı caddeden geçerken görüyordum oranın ana giriş olduğunu düşünmüştüm. geçmiş bulununca durumu fazla uzatmadan geçmeme izin verdi. adeta geçici bir vizeyle adana otogarı’na kabul aldım.
annem uçaktaki bagaj sınırına takılmamak için kolileri, kavanozları, kargoyu bana yıkmıştı. firmayı da özel seçmiş ki otogarın içinde. 90’ların şehirlerarası yolculuk romantizmiyle yapılmış bir plan. mersin'den kadın ne bilsin adana otogarı’nın çehresini.
ben de saf, aracı kargonun önüne çekip indiririm sandım. indim, her yer kokulu peron, yerini de bilmiyorum. firmayı aradım. sesimden anlamış olsalar gerek, nerede olduğumu sorup sağ olsunlar geldiler, kolileri birlikte taşıdık.
bir insan kaç koku tanıyabilir? kaç farklı çöp çeşidini tek karede görebilir? orada cevabı var. herkes başka bir telden çalıyor.
gönderdiğim kavanozlar yerlerine ulaştı. annemin sistemi çalıştı. ama bir daha gider miyim? bilmiyorum.
devamını gör...