" insanın yeni bir şey görebilmesi için yeni bir şey yap­ması lazım. "


1742/ 1799 yılları arasında yaşayan alman filozof, yazar ve profesör georg christoph lichtenberg imzalı eser; aforizmaların yer aldığı eseri dilimize ise tevfik turan çevirmiştir.

hayatı farklı konularda ve geniş bir yelpazede ele alıyor georg christoph lichtenberg; insan, kültür, doğa, tanrı, tabiat, bilgelik, duygu ve düşünceler, bazı durumlar üzerine çıkarımlar, şahsi gözlemler, kitabın belirleyici ögelerindendir denilebilir.

okurken denemeler tadı da aldım, ele aldığı konular açısından benzerlik gösteriyor ancak bu kitaptaki sözlerin daha felsefik olduğunu kendi adıma söylemem mümkün gibi, yalınlık az, kibir fazla gibiydi.

kendini bilgili sandığı halde aslında öyle olmayan kişileri topa tutuyor yazar, şüpheci olmaktan kolay sıyrılamıyor, her şeye eşit uzaklıktan bakıyor, bazı düşünceleri akışkan iken bazı düşünceleri ise oldukça katı bir seyirde ilerliyor, insanın dünya için pek de önemli bir varlık olmadığını düşündürüyor bazı sayfalarda, yaşam bize bağlı değildir fikrini düşünmeye sevk ediyor.

kitaba dair en can alıcı bulduğum nokta şuydu;

hiçbir şey bizim inandığımız gibi değildir, o senin tahminindir, özellikle de tanrı konusunda, senin öyle düşünüyor olman onun senin zihnindeki gibi olduğu anlamına gelmez.

bakış açısına etki etme garantili bir kitaptı.
seçtiğim bazı cümleleri bırakarak burada bir son veriyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


önyargılar bir anlamda, insanın sunî içgüdüleridir; in­sanlar düşüne taşına karar vermekte zorlanacakları birçok şeyi önyargılar sayesinde hiç yorulmadan hallederler.

bütün dünyamız tanrı düşüncesinin madde üzerindeki etkisinden başka bir şey değildir.

kaybetmenin dereceleri vardır.
bir şeyi verilmiş za­manların hiçbirinde bulamamak o şeyi kaybetmiş olmak­tır.

bilgeleşmek demek, algılamakta ve yargılamakta kul­landığınız o aletin düşebileceği yanlışları gittikçe daha çok tanımak demektir.

kum saatleri insana sadece zamanın hızla aktığını değil, günün birinde dönüşecek olduğumuz bir avuç tozu da hatırlatır.

insanlar bir olayın nasıl olduğunu söyleyemezler, sadece bir olayın nasıl olduğunu düşündüklerini söyleyebilirler.

kaderin fırtınalarına karşı en iyi kale daima mezardır.

ruhun hastalıkları ölümle sonuçlanabilir,
bu da intihar biçiminde gerçekleşebilir.

dünyada öyle yüzler vardır ki, insan bir türlü " sen" diye hitap edemez.

altın bir kural: insanları görüşlerine göre değil, bu görüşlerin onları neye dönüştürdüğüne göre değerlendir­meli.

fakiriere cenneti o kadar tatlı gösteren şey, orada züm­relerin eşit olacağı düşüncesidir.

insanın yeni bir şey görebilmesi için yeni bir şey yap­ması lazım.

bilgeliğin ilk adımı:
her şeyden şikâyet etmek.

son adımı:
her şeyle uzlaşmak.

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aforizmalar (georg christoph lichtenberg)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim