orijinal adı: leon l'africain
yazar: amin maalouf
yayım yılı: 1986
amin maalouf'un yazdığı ilk kitap olma özelliğini taşıyan eser; granada, fas, kahire ve roma isimli dört bölümden oluşmaktadır. 1489'da granada şehrinde doğan hasan, işgal sonucu müslümanların o bölgeyi kaybetmesi üzerine yaşadığı yerden farklı yerlere göç etmek zorunda kalır. kitapta hem bu bölgeleri, insanlarını ve yaşam biçimlerini, hem müslüman ve hristiyanların birbiriyle etkileşimini, hem de yavuz sultan selim, kanuni sultan süleyman, ı. ferdinant, ı. francis gibi dönemin önemli isimlerini görmek mümkündür.
yazar: amin maalouf
yayım yılı: 1986
amin maalouf'un yazdığı ilk kitap olma özelliğini taşıyan eser; granada, fas, kahire ve roma isimli dört bölümden oluşmaktadır. 1489'da granada şehrinde doğan hasan, işgal sonucu müslümanların o bölgeyi kaybetmesi üzerine yaşadığı yerden farklı yerlere göç etmek zorunda kalır. kitapta hem bu bölgeleri, insanlarını ve yaşam biçimlerini, hem müslüman ve hristiyanların birbiriyle etkileşimini, hem de yavuz sultan selim, kanuni sultan süleyman, ı. ferdinant, ı. francis gibi dönemin önemli isimlerini görmek mümkündür.
fransız - arap dostluk ödülü.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rieux" tarafından 06.12.2020 15:22 tarihinde açılmıştır.
1.
okurken sizi tarihi olayların göbeğine bırakan ve oralarda dolaşmanızı sağlayan amin maalouf kitabıdır.
amin maalouf abinin ilk kitabı olan afrikalı leo hasan karakterinin hayatında gelişen olayları anlatır.
kitap 4 bölümden oluşur ve karakterimizin hayatı bu şehirlerde geçer.
1.granada kitabı
2.fas kitabı
3.kahire kitabı
4.roma kitabı
bence bu romanın başarılı kısmı okurken sizi o mekanlarda hissettirmesidir. yazar amin maalouf şehirleri mekanları öyle güzel tasvir etmiş ki hayretle ve keyifle okudum.
kendi tabiriyle yaratılıştan göçmen olan hasan karakteri hayat onu nereye sürüklerse gidiyor veya gitmek zorunda kalıyor ve hiç şikayet etmiyor.
ayrıca bahsettiğim şehirlerde yaşayan insanların hal ve hareketleri , yaşantıları , inançları , davranışları çok güzel ve sizi hayran bırakıyor. bir masal aleminde gibi hissettim kendimi okurken.
kitapta bol bol osmanlı kısımları var okurken garip hissettim. herkese tavsiye ederim. ilk 50 sayfa kitabın içine girmekte zorlananlar olacaklardır korkmasınlar ve devam etsinler çok güzel bir yolculuk sizi bekliyor olacak.
ve sevdiğim alıntıları ekleyeyim.
bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar. " hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar
binlerce aç insanın karnını doyurabilecek, binlerce yetimin yüzünü güldürecek denli çok parayı nasıl, ne zaman, hiç utanmadan, hesapsızca, yalnızca kendi hoşnutluğunuz için harcadınız? evler, tarlalar sanki yalnızca sizinmiş gibi davranıyorsunuz.
nereye gidersen git, birileri sana derinin rengini ve dualarını soracak. onların itkilerini hoşnut etmekten uzak dur! oğlum, çoğunluk önünde boyun eğmekten kaçın! ister müslüman, ister hıristiyan, ister yahudi olsunlar, seni olduğun gibi kabul etmeliler ya da seni yitirmeyi göze almalılar. insanların görüşünü dar bulduğun zaman kendi kendine tanrı'nın ülkesinin çok geniş olduğunu söyle; o'nun elleri çok geniştir, o'nun yüreği de çok geniştir. uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama.
amin maalouf abinin ilk kitabı olan afrikalı leo hasan karakterinin hayatında gelişen olayları anlatır.
kitap 4 bölümden oluşur ve karakterimizin hayatı bu şehirlerde geçer.
1.granada kitabı
2.fas kitabı
3.kahire kitabı
4.roma kitabı
bence bu romanın başarılı kısmı okurken sizi o mekanlarda hissettirmesidir. yazar amin maalouf şehirleri mekanları öyle güzel tasvir etmiş ki hayretle ve keyifle okudum.
kendi tabiriyle yaratılıştan göçmen olan hasan karakteri hayat onu nereye sürüklerse gidiyor veya gitmek zorunda kalıyor ve hiç şikayet etmiyor.
ayrıca bahsettiğim şehirlerde yaşayan insanların hal ve hareketleri , yaşantıları , inançları , davranışları çok güzel ve sizi hayran bırakıyor. bir masal aleminde gibi hissettim kendimi okurken.
kitapta bol bol osmanlı kısımları var okurken garip hissettim. herkese tavsiye ederim. ilk 50 sayfa kitabın içine girmekte zorlananlar olacaklardır korkmasınlar ve devam etsinler çok güzel bir yolculuk sizi bekliyor olacak.
ve sevdiğim alıntıları ekleyeyim.
bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar. " hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar
binlerce aç insanın karnını doyurabilecek, binlerce yetimin yüzünü güldürecek denli çok parayı nasıl, ne zaman, hiç utanmadan, hesapsızca, yalnızca kendi hoşnutluğunuz için harcadınız? evler, tarlalar sanki yalnızca sizinmiş gibi davranıyorsunuz.
nereye gidersen git, birileri sana derinin rengini ve dualarını soracak. onların itkilerini hoşnut etmekten uzak dur! oğlum, çoğunluk önünde boyun eğmekten kaçın! ister müslüman, ister hıristiyan, ister yahudi olsunlar, seni olduğun gibi kabul etmeliler ya da seni yitirmeyi göze almalılar. insanların görüşünü dar bulduğun zaman kendi kendine tanrı'nın ülkesinin çok geniş olduğunu söyle; o'nun elleri çok geniştir, o'nun yüreği de çok geniştir. uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama.
devamını gör...
2.
afrikalı leo yazarın ilk romanıymış. bunu bitirdikten sonra öğrendim. ilk romana göre gayet başarılı bir kitap. dört bölümden oluşan kitap ilk yüz sayfada beni zorlasa da devamında alışınca daha kolay okudum. tarihin yoğun olduğu bir kitap olduğu için sevmeyenler zorlanabilir tabii ki. yine kitabın dört bölümünü oluşturan ülkeler ve onların kültürlerini tanımak açısından çok faydalı. granada, fas, kahire ve roma. granadalı için kader ona göçebe bir yaşam belirlemiş. elinde olmayan sebepler yüzünden kimi zaman arkada ailesini bırakıp başka bir yere gidiyor, kimi zaman da ailesiyle. kitapta bolca savaş var. savaş olur da osmanlının adı geçmez mi? bolca geçiyor. bizden büyük türk diye söz ediyorlar. o zamanlar bu ünvanın hakkını vermiş atalarımız. helal olsun. kitapta tek sevmediğim nokta yan karakterleri iyice tanıyıp onlar geride kalınca tamamen dışta kalmaları. başlarına ne geldi, ne yaşadılar, nasıl hissettikleri hakkında daha çok şey okumak isterdim. güzel bir amin maalouf kitabı ama mutlaka okunmalı da diyemem.
sözlük kütüphanesine bir kez daha teşekkürler. sayelerinde bir kitap almaktan kurtulmuş oldum. daha çok yazıp daha çok kitapla buluşmak dileğiyle.
sözlük kütüphanesine bir kez daha teşekkürler. sayelerinde bir kitap almaktan kurtulmuş oldum. daha çok yazıp daha çok kitapla buluşmak dileğiyle.
devamını gör...
3.
ben sevemiyorum yaa bu kitabı, bunun devamı niteliğinde semerkant kitabını da okudum. ama sevemedim, yazarı da, düşüncelerini de. ayrıca islamı yanlış tanıma ve değerlendirmesi var. kısacası beğenmedim. beğenenler varsa da normaldir, herkesin fikri kendine.
devamını gör...
4.
beğendiğim bir kitap. yarısına kadar durgundur, pek akıcılığı yoktur ama ondan sonra gayet akıcıdır. kitapta türkleri övme durumu var ama hemen hemen her kitaptaki gibi türklerle sorun yaşayan karakterler de var. amin maalouf'u sevmiyorum adam klasik türk düşmanı ama kitapları güzel.
devamını gör...