ahmet altan'ın tahliye olması

böylece fetönün medya ayağının da birer birer salındığını gösteren haber.



link

daha önce çıkıp bi dürüm yedikten sonra tekrar tutuklanmıştı. aynı senaryo gerçekleşebilir.

onun dışında ister fetocu olun ister tayyipçi, durup düşünenler için bu durumda büyük bir ibret gizlidir. adil yargılama kavramının ne kadar önemli olduğunun altını tekrar çizmiş oluyoruz burada.
diyelim ki kişiye göre ahmet altan fetocudur. bu durumda bu kişinin isteyeceği ilk şey adil bir mahkeme olmalıdır. çünkü adil bir mahkemenin alacağı karara hiç bir yerden itiraz gelmez. aıhm'e de gitseler suçlusun deyip geri gönderirler. ama şuan türkiye hukuk sisteminin hukukla o kadar alakası kalmadı ki, suçlu olduğu kesin olan insan bile "yargilama adil değil" deyip haklı cikabiliyor.
yani ayarı bozulan terazinin tarttigi şey hayır getirmiyor.

ha şimdi iktidarın umrunda değil bu durum zaten. onların derdi suçlu olanları hapse atmak değil, karşısındakini cezalandırmak. onlar için hükmün adaleti öncelik değil. hukuk sistemi değil rakibe karşı sopa olarak kullanacakları tiyatrolar lazım.

ahmet altan'in etkisiz hale geldiğini düşünüyorlar ise salarlar. yok hala kendilerine zarar verecek bir kapasitesi olduğunu dusunurlerse de yine içeri tıkarlar.

daha dün aihm’nin türkiye’yi mahkum etmesi başlığı altında da yazmıştım, bundan sonra benzer kararları sıkça göreceğiz.
bence asıl olay, anayasa mahkemesi’nin infaz kanunu hakkında vereceği karardan sonra çıkacak.

ahmet altan'ın dedesi tatar hasan paşa'dır. babası çetin altan olup eski zamanlardan bu yana ailecek sürekli bazı tartışmaların odağında ülkenin farklı zamanlarına şahit olarak yazmayı sürdürmüşlerdir. 2016'da tutuklanıp 2019'un kasımında beraat etse de bir hafta sonra yeniden tutuklanmıştı. bu topraklarda pek çok yazarın, düşünce adamının ortak yazgısı bu. umarım bundan sonraki dönemlerde bu toprakların tüm fanileri masmavi göğün altında beyaz güvercinler kadar özgürce uçarlar.

fetö artığı olan bu satılmış kalemin tetikçi ve itibar suikastçisi olduğunu zaten söylemiştik.

siyasal islamcılar liboşları bir bir serbest bırakmaya başladı, sebebi var. türk atalar sözünü hatırlayalım cinsel birleşme yapılmayacak eşeğin önüne ot konulmaz.

bir diğer hatırlatma şu olacak, ki aslında başlığa bunu yazmak için geldim laf lafı açtı, (bkz: yetmez ama evet dedim dersimi aldım).

lakin bu (bkz: ben memleketi bir kiraz ağacı ve bir kadın memesine satarım) tıynetindeki yardakçı, aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyen bir ahmaktan ötesi olmadığı için çok yakında nagiyle diz dize iktidar yaladığını göreceğiz, hem de enine.

düşünceyi ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü anlamında olumlu bir gelişme. ahmet altan'ın yazılarını seversiniz ya da nefret ederseniz o ayrı ancak kişilerin düşünceyi ifade hakkını, haber alma ve verme hakkını kullandıkları için yargılanmaları ve hapsedilmeleri insan haklarına aykıdır. avrupa insan hakları mahkemesinin türkiye kararının ardından altan'ın serbest bırakılması olumlu bir gelişmedir. türkiye hala en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülkeler arasındadır.
ahmet altan'ın serbest bırakılması dünya basınında geniş yer buldu. guardian gazetesinde verilen haber için buradan

ergenekon döneminde yaptıklarından ötürü ceza çekmediği için ömrü yeterse bir kez daha hapse girecek. şimdilik akp yargısı biraz hava almaya salmış. türkan saylan'ın ahı daha çıkmadı.

siyasal islamcılardan daha rezil bir güruh varsa onlar kesinlikle liboşlardır.

ergenekon ile alakalı hapis yatmamıştır. bundan dolayı tahliye edilmesi olumlu.
ama.
ahmet altan ve onun gibilerin "askeri vesayet ile savaşıyoruz" söylemi altında ülkeyi fethullahçılara peşkeş çekmesi, affedilemez. edilmemelidir. bu insanlar askeri vesayete karşı durdular. yıllardır yazdılar, çizdiler. ama niteliklerine kıyasla, nicelikleri çok azdı. halka fazla inemiyorlardı. belli bir kesim saygı duyuyordu ama kitleler liberal görüşlü değildi. bu insanlar da nicelik olarak fazla halka inebilen islamcıları tercih ettiler. liberallerin devlet kadrolarında da pek esameleri okunmuyordu. bunu da fethullahçılarla kapatmaya çalıştılar. insanlar uyarmalarına, "bakın bu insanlar şeriat istiyor" demelerine rağmen, dinlemediler. belki de zamanında yaşadıklarından kemalizmi sorumlu tutuyorlardı. ki kemalizm birçok art niyetlinin kalkanı olmuştu, milliyetçilik ve din gibi. fakat bu direkt islamcılğa sarılmayı ve müttefik olmayı kabul edilebilir kılmıyor.

ahmet altan ve onun gibi liberaller destekledikleri kişiler ile ülkenin ordusunu yıprattı, birçok insanı hapse attırdı hatta bazılarının ölümüne neden oldu. bir korku imparatorluğu oluşturdu. 2010 referandumuna destek verip bugünkü siyasal yargının oluşmasına destek verdiler. bu kumpas davaları ile fethullahçılar orduda güçlerini artırdılar ve 15 temmuzda yüzlerce insanı katlettiler. şimdi ise resmen otoriter bir rejim ile yönetiliyoruz.

bunca olay ve felaketin sorumlularından biri hatta en önemlilerinden biri ahmet altan ve onun gibilerdir. kendisini asla affetmeyeceğim. hala savunuyorsa "allah akıl fikir versin". eğer kandırıldığını veya o dönemin şartları onu gerektirdi derse de. ilkokul mezunu insanların bile savunduğu kişilerin ne mal olduğunu bilirken, nasıl kandırıldığını ve bir aydının dönemin şartlarıyla değil gelecekte ne olacağını düşünmesi ve bunu planlaması gerektiğini, aksi takdirde aydın olarak sınıflandırılamayacağını söylerim.

iddianame ve suçlamalar hukuken tam bir zırvaydı zaten. fakat memleketin hukuk seviyesi ile de tutarlı bir tutuklama olmuştu. insanlar yazılarından ve fikirlerinden dolayı tutuklanamaz.

vatan haini türk düşmanı bir süprüntünün daha serbest kalması.
taraf gazetesi denilen paçavra ile beraber türk ordusuna saldırırken aslında orada yazılanlar ile 15 temmuz'un provasını kağıda dökmüşlerdi.
mezarı bile olmayacak şekilde yok edilmesi gerekenler nefes alınca bizim de zorumuza gidiyor.
ortamlarda ise 'fetö ile mücadele ediyoruz!' deniliyor.
tabi yersen!

sevinçten ağladığım durumdur. kendisiyle politik görüşlerimiz taban tabana zıttır. o liberal demokrat, ben sosyalistim. lakin zulme karşı direnişi, duruşu bu süreçte nice sosyalistten cesur ve tutarlı olmuştur.

ahmet altan bir çok açıdan eleştirilebilir. ben makale diline aşığımdır. lakin çok kötü bir romancıdır. çok da çabuk gaza gelen bir gazetecidir. ama "fetöcülük mü?" evet emin çölaşan ne kadar "fetöcüyse" altan da o kadar öyledir. biliyorsunuz çölaşan da yakın zamanda bu çirkin iftirayla on seneye yakın hapis cezası aldı.

size ve daha tepe siyasete şunu göstermek istiyorlar. biz istesek mhp kayseri bilmem ne ilçe başkanını bile apoculuktan hapis yatırabiliriz. bu tehditlere boyun eğmeyenler kazanacak.

menzil tarikatı çok güçlü bu aralar , içerdeyken gelişmeleri takip edememiş olabilir .

aşık olduğum yazardır o karara sevindim, eser bekliyoruz seri ahmet bey.

kendisinin dosyasının içeriğini bilmiyorum, iddianamesi zırvalarla dolu olabilir, inanırım. bu ülkede sayısız kişi içi boş iddianamelerle, sahte delillerle, hatta pkk üyelerinin tanıklığıyla hapiste çürütüldü ve katledildi. fakat bunlara çanak tutan kişilerin başında da ahmet altan ve sahibi olduğu taraf gazetesi geliyordu. biz unutmadık!

biz o gazetede her hafta çarşaf çarşaf sahte belgelerle yapılan iğrenç suçlamaları unutmadık. tıpkı nagihan alçı'yı ve nazlı ılıcak'ı da unutmadığımız gibi. aslında ahmet altan'a mahkemede sorulması gereken tek bir soru var: taraf gazetesinin haber kaynakları kimlerdi? tabii bu sorunun cevabı şu an devleti sarmış olan kanser yapıya da uzandığı için asla sorulmayacak.

kendisi vaktiyle hukuksuz delillerle, hukuksuz usüllerle, hukuksuzca yapılan yargılamaları desteklemiş, elimize kıymık batıyor diye budamadan vazgeçecek değiliz demiş tınyette biridir.

ahmet altan falan umrumda değil aslında. 60 yaşında olup, askeri vesayetten kurtulacağız diye siyasal islamın kucağına oturan herifte zerre akıl zaten yoktur. beni asıl endişelendiren "altan iyi ki çıktı, hukuksuzluk son buldu" diye neredeyse zil takıp oynama noktasına gelen kişiler. sanırım bu arkadaşlar 15 yıl önce komaya girip yeni uyandılar. ya yaşadığımız süreçten haberleri yok ya da altan gibi saflar.

chp çatısı altında siyasete atılacaktır.
adam chp’de siyaset yapmak için her türlü özelliği üzerinde taşıyor.

bu adam; ergenekon, balyoz davasında medyada milleti galeyana getirip, suçsuz alnı pak türk komutanlarına çamur atıp, ortalığı karıştıran maklubecilerin maşası değil miydi ?
bu ülkede herşey olabiliyorsunuz gerçekten ama rezil olmuyorsunuz.
yaptıkları herşey unutulmaya başlanıyor.
yine yeniden...

bu ulkede asker hic darbe yapmamış gibi davranip, bu insanlari askeri vesayete karsi verdigi mucadeleden oturu linc etmek ve her konuda dert yandigi akp iktidariyla; gazetecileri, siyasetcileri ve sucuna bakilmaksizin muhalefet eden herkesi iceri atmasi konusunda ayni safi paylasmak...

bu ulkede; 27 mayis, 12 mart, 12 eylul, 28 subat, 27 nisan, 15 temmuz olaylarinin hepsi gercektir. bu olaylarin hepsinin ardindan ulke 10 sene geri gitmistir. digerlerinde asker basrolu oynarken sonuncusunda asker ve iktidar birlikte hareket etmiştir. bunun sonucu hepsinden daha felaket olmustur. bu felaketi zaten her gecen gun iliklerimize kadar yaşıyoruz. sonuncusunun ekmegini yiyenler, adaletin en ufak sekilde tecellisinde hemen lince basliyorlar.

bakalım bu sefer ne kadar dışarıda kalacak dedirten olaydır.

vatan aşığı askerleri kötüleyerek vatan aleyhinde olduğu söylenmiş, herhalde bazı yazarlar komünizm riskine/işgaline karşı kurulan kontrgerillaların tehlike kalktıktan sonra* varlığını mafya vari sürdürtmesinin ne kadar sağlıksız ve devlet mantalitesine ters olacağını kavrayamıyor.

basitçe söylemek gerekirse bazı akılsızlar sedat peker gibi mafyaları ve onun gibi devlet içinde mafyaları vatanperver sanıyor. -ee zaten bu ülkede vatanpervere vatanperver denseydi durumumuz böyle olmazdı.

not- sedat peker ergenekondan yargılandı kaynak
akp ergenekoncularla işbirliğine girince tabii ki beraat etti.
işin vahametini anlamak için sedat pekere bakabilirsiniz bu adam diğer yargılananların arasında çömez kalıyor. daha neler var neler.

yetmez ama evetçi birinin yeter ama oha dedirten tahliyesidir.