akdeniz üniversitesi

1982 yılında kurulan, hemen hemen her bölümün bulunduğu. yazları gün içinde 3 kez duş aldıran. kışın ise iç çamaşırlarınıza kadar ıslandığınız. oldukça sosyal, zengin ve yenileşme gayreti olan üniversite.

canım üniversitem korona ayırdı bizi

mezun olduğum okuldur. "ışık saçan, toplumu aydınlatan, bir dünya üniversitesi."

sloganı eğitimde ve bilimde öncü üniversite'dir.

türkiye'de 2012 yılında ilk kez tam yüz naklinin gerçekleştirildiği kurumdur.

eft den ücret almamışlardır.

ayna grubunun "biz akdenizliyiz." şarkısıyla mezun olunan üniversitedir.

canım okulum çok güzel okuldur kendisi yılın yarısından fazla güneşli bir iklimi var fakat yazın okula geldiğimizde sıcaktan kütuphaneden çıkamıyorduk elbasan tava canımız

kendisiyle kavuşuyoruz çok yakın bir zamanda... elbasan tava yazmışlar harbiden çok güzel bu arada dışarıda yenilenlerden bile lezzetlidir... neyse akdenizli arkadaşlarla tanışma postu olsun bu

buradan
bir adet dağ faresi terörist köpeğin "faşistler anamızı s*k*yooorr hüloooğ" diyerek gündem oluşturduğu üniversite.

terörist p*ç kurusunun sosyal medya hesabından pkk sempatizanlığı yaptığı ortaya çıktı.

korkudan hesabını kapatmış it herif.

bulunduğum yere yakın okuldur. bu fareyi bi görmek lazım.

mezun olduğum üniversite, sosyal bilimler.

başlığı görünce ve burdan mezun olanların yazdigini gormek beni mutlu etti. her ne kadar şehirden ayrilmak istedigim icin istemeden gittigim bi üniversite olsa da istedigim bolumu okumak bu okulu bana sevdirdi diyebilirim

geçen günün haberi. "antalya - akdeniz üniversitesi’nde pkk’lılar, milliyetçi öğrencilere saldırdı. t.co/cKtEfhyiTZ

gece yürürken köpekler tarafından kovalandığım okuldur

kütüphanesi çok güzeldi..
özellikle kışın.
üç katlı bir yerdi, kış vaktindeyiz ikinci ve üçüncü katın ışıkları kapanmış, sadece ilk kat onlayn.
güvenlik var, bir iki öğrenci var, kampüsteki köpeklerden birisi var, bazen kimse yok, saat gece on iki.
felsefe ve psikoloji kitapları ikinci kattaydı, telefonun ışığıyla raflar arasında kitap arıyordum dakikalarca. ortam tam delirmeklikti. çantamda votka, enerji, elma, su, yiyecek bir şeyler falan..
kütüphanenin etrafı ağaçlıktı, hemen çalıların arasında zınk zınk bi çakıyordum votkayı, oradan kütüphaneye..
birinci katta üçlü koltuklar vardı, ortasında masa, yanlarında tekli koltuklar falan bir rahattı, kucağımda kitaplar orada uyuyakalıyordum.

bi uyanıyordum öğlen olmuş öğrenciler sağda solda dolanıyor, ortam kalabalık..
gerçekten çok güzel günlerdi.