akp gidince türkiye düzelecek sanmak

hayal kurmaktan farkı olmayan düşüncedir. türkiye tarih boyunca hiç bir zaman huzurun ve barışın olduğu ülke olmadı. daima terör, darbe, toplumsal kutuplaşma ve şiddetin egemen olduğu ülkeler arasında oldu. bulunduğumuz coğrafya gereği türkiye nin bir norveç, hollanda, kanada gibi olmasını beklenen ütopik bir düşüncedir.

hatadır. akp’nin bıraktığı enkazın altından kalkabilecek yetenekte olan bir lider yok şu durumda. türkiye’yi düzeltmeden önce halkı düzeltsek daha mantıklı olur aslında. bir ülkede aşırı derecede çok cahil insan varsa o ülke zor düzelir. kimse kusura bakmasın.

en azından tansiyonum düzelecek.

ne olursa olsun bu kadar uzun ve berbat bi yönetimden sonra sadece farklılık olsun diye bile gitmesi lazım bunların.

çaresizliği kabul etmiş insanlar, kendilerini geleceğe ait hissedemezler.

geçmişte yaşanmış kötü günlerin tekrarlanacağını size kim öğretiyor? var mı bu düşüncenin bilimsel bir yönü? ben bilimsel bir şey paylaşayım o zaman: her şey değişmeye mahkumdur. bu düzen de değişecek, insanlar da... umutsuz olmak yerine; size, sevdiklerinize yapılan haksızlıklar karşısında örgütlenerek savaşın.

düzelicek tabi. aksini iddia etmekle alınla resie oy atmak arasında bir fark yok.

olm şu ülkeyi sepetin içine koyup nehire bıraksan şu an gittiği noktadan daha iyi bir yere gideceği kesin gibi bir şey. değişim şart benim bunlara katlanacak bir 20 senem daha yok.

coğrafya kaderdir diyoruz ya buna binaen sizin örnek verdiğiniz kanada'nın komşusu kim, bizim komşumuz kim evvela bunlara da bakmak lazım. her ülkeden aynı performans beklenemez, insanlardan da beklenilmediği gibi. yerimizi iyi bilip ona göre hareket etmeliyiz. mesela tarım ve tarım teknolojilerinde iyi olsak inanın sorunun yarısını çözmüş oluruz. belimizi büken dışa bağımlı enerji ihtiyacımızı çözsek konu kapanır. tabii bununla birlikte öncesi ahlak.

akp'nin belki de yapmak istediği bu, umudu kaybettirmek.

bir düşünce şekli.

sorun şu ki eskiden de başımız bitten g*tümüz şeyden kurtulmuyordu ülke olarak ama hiç olmazsa insanların bir parça umudu, mutlu olacağı bazı şeyler vardı. biz en azından onları geri istiyoruz diye düşünüyorum. coğrafi konumumuz açısından bakarsak hiçbir zaman yakamızı bırakmayacakları kesin de en azından yaşadığımızı hissettiğimiz günleri bize geri verseler o bile bizim için nimet diye düşünür hale geldik.

insanların her şeyini alabilirsiniz ama umutlarını aldığınızda onları öldürmüş olursunuz. biz ölüyüz şu an.

akp gider yerine mhp, saadet, hüdapar gibi partiler gelirse tabi ki düzelmez. bunların ihtimal dahilinde olmadığını hesaba kattığımızda bal gibi de düzeleceği gerçeği yüzümüze çarpmaktadır. çarptıranları bol olsun.

1938'den beridir emperyalizmin tırnaklı ellerinde sıkışıp kalmış yarı sömürge olmuş türkiye'nin iktidar değişikliği ile düzeleceğini sanmak çok komiktir. bu ülke öylesine büyük bir amerika ve nato sömürgesidir ki, amerika iktidarın amerikancılık seviyesini beğenmediğinde amerikancı generallerine darbe yaptırır. iktidarın amerikancılık seviyesinden memnun olduğundaysa darbeleri kötüler türkiye kamuoyunda.
akp gidince evet ekonomi bir nebze düzelir, döviz biraz düşer. sadece o kadar. peki türkiye şahlanır mı? atatürk'ün karma ekonomisine döner mi gelecek iktidar, onun milli eğitim seferberliğine döner mi, onun her fabrika bir kaledir anlayışına döner mi! al döner! bunlara dönmeden de türkiye'ye rahat nefes almak haramdır!

şemsiyenin çıkması k*çımızdaki acıyı anında geçirmeyecek ama geçmeyecekse içinde dursun demek de ahmaklık olur...

başlığı açan arkadaşa yüzde yüzelli katılıyorum. tamam akp şöyle böyle. böyle bir ortamda muhalefetin çıkardığı "liderlere" bakın allasen. türkiye'nin geleceği dediğiniz z kuşağı ümit özdağ gibi mhp artığı bir faşiste kurtarıcı gözüyle bakıyor. ülkenin muhalefet lideri ve kurucu partisi içinden şu adam bu partiyi ve bu ülkeyi kurtarır diyeceğimiz tek bir isme sahip değil, kemal kılıçdaroğlu gibi ha deyince 80 yaşına değecek bir adamdan medet umuyor. iyi parti desen başkanı cevval bir faşist. hadi ülkeye ne verir? hiç. davitoğlu babacan akp eskileri, yaptıkları yapacaklarının teminatı. ülkenin tek gerçek muhalefet bloku kriminalize edilmiş ve bu kriminalizasyonda muhalefet partisi dediklerinin hepsinin iktidar partisi kadar katkısı var.
hadi buyrun gelecekten umutlu olun.

(bkz: bir umuttur yaşamak)

boşuna bir umut. şu anda türkiye cumhuriyetini doğru düzgün yönetecek kimse yok. şuanki iktidar gidince çok birşey değişmeyecek. 6lı masa kurulmuş iyi hoş ama ne konuşuyorlar? parlementer sisteme geçiş. ülkenin bunlarla geçirecek vakti yok. iktidar ne yapıyor peki? oda hiçbirşey. ülkenin sorunlarını çözmenin tek yolu eğitim sistemini düzeltmek. yoksa hdaha kötüye gidicez.

bunlar giderse ülke psikolojik olarak rahatlayacak diye düşünüyorum. yeni yönetim güven ortamı yaratabilirse öncelikle ekonomi yavaş yavaş düzene girebilir. yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek gerek. tabi bunlar kısa vadeli işler değil elbette. bir anda olmayacak. ama doğru yönetimle olacak işler.

düzelir kardeşim bal gibi düzelir.

sınav düzenlemeyi bile başaramayan bir ülke haline geldi ülke daha kötü ne olacak.
liyakatsız kişiler göreve mi gelecek
bir kişi 4-5 yerden torpilli maaş mı alacak
partiden olmayan kadro,makam,ihale mi alamayacak
halk vergi yükünün altında ezilecek mi
ekonomik kriz mi çıkacak
ev,araba almak,tatile gitmek hayal mi olacak
elektrik,doğalgaz faturaları,kiralar,giderler insanları boğacak mı

daha kötü ne olacak lan ?
ülke dibe vurdu,kurumlar bitti,ülkenin her yanından haksızlıklar fışkırıyor bundan kötüsü ne ?

çok zor akp gitsede bıraktıkları sorunlar ülkenin 50 yılını rahat alır suriyeliler , afganlar pakiler orta asya’dan gelen mülteciler var da var ekonomiye baksak zaten kasa bomboş birde gençlik iyi eğitilmedi onları toplamakta zaman alır

düzelecek demiyorum, düzelmeye başlayacak diyorum. başlasın isterse 50 yıl sürsün, safralar atılsın, hainler temizlensin şu ülkeden.

katılmıyorum, ülke pek çok konuda rahatlar. toplum en azından pek çok konuda rahatlar. herkes lidere odaklanmış, cumhurbaşkanı giderse şöyle olur böyle olur diyor. ancak zaten mesele bir lidere umut bağlamaktır. türkiye'nin şu an sorunu devleti yönetenleri denetleyecek mekanizmaların akp tarafından yok edilmesi ve yargının tamamen siyasallaşması. bu iki mesele de birbiriyle bağlantılı zaten. bunun için de tek bir liderin otoriterliği değil, tam tersi farklı görüşlerin bir araya gelerek toplumsal sözleşme oluşturması gerekiyor. 6'lı masa o açıdan önemli, ilk defa birbiriyle zıt görüşten siyasetçiler bir uzlaşma sağlayarak hukuku, yasaları, bürokrasiyi yeniden tesis ederlerse, devlet içinde güçler ayrılığı yeniden sağlanır ve toplum çok çabuk fark edilecek şekilde rahatlamaya başlar. şu an iktidar gücünü korumak için tüm imkanlarıyla toplumu bastırıyor çünkü denetleyecek bir denge unsuru kalmadı devlette. sorun kişide değil sistemde, sistemi de tek kişi çözemez toplumsal uzlaşma lazım. o da şu an gayet mümkün gibi duruyor. o yüzden kesinlikle "akp gidince bir şey değişmez" diyenlerin kara propagandasına aldanıp umutsuzluğa kapılmayın, tam tersi ceketi koysak bundan iyi olur diyerek karşı söyleminizi dile getirin.