akp'nin pandemi bahanesiyle gece hayatını bitirmesi

başka bir platformda aylar önce yazdım.



bunu yazdığımda hafta sonu alkol satışını yasaklamışlardı. şimdi gece hayatını bitirmeye çalışıyorlar.

kadınlı erkekli peçede taktırdı. bunu da ekleyin maddelere. alkol satısını yasaklamaya kalktı. toplumsal hayata müdahale edip anlamsız saatlere sokaga cıkma yasagı getırdı. deneme yaptılar cok guzel.

kimse açmasaydı ben bu başlığı açacaktım. ay imdat yemin ederim imdat bi s. gidin rahat bırakın bizi.

yasal olarak eğlence yerlerinin açılış ve kapanış saatlerini belediyeler belirler. ancak adam yasa dinlemiyor kafasına göre karar alıyor böyle hukuk devleti mi olur? sonra diktatör deyince kızıyorlar

dayı gemileri yakmış, köprüleri atmış gidiyor. artık oy toplama derdi yok; safları sıklaştırıp öyle çarpacak duvara. tabi onunla beraber biz de...

aslında pandemi ile bir ilgisi olmadığını açık açık belirtmiş. resmen "rahatsız olduğum için yasakladım" demiş. kim kimi rahatsız ediyor yahu?! müziğin pandemi ile ilgisi ne??

hapse atılmak istemiyorum ama imdaaaaaat
gerçekten yeter ya. insanlar biraz kafa dağıtayım güzel zaman geçireyim diyor ona da izin vermiyorsunuz. bir insanın yaşam tarzına saygı duymanız için illa beş vakit namaz kılması mı gerekiyor? salın şu insanları artık.

ev partileri yıkılacak. demedi demeyin bak.

hiç üzülmediğim kararlardır.
daha dün sosyal medyada "esnaflar kapalı zamanların acısını bizden çıkartıyor, herşey çok pahalı" diyen adamlar bugün barlar,clupler kapalı diye ağlayacak dereceye geldiler.
hani lan hayat pahalıydı, paranız yoktu?
bu ülkede her kesim kendi işine geldiği gibi hareket ediyor ve çoğu şeye bile isteye sessiz kalıyor.
kaç yıldır bağırıyoruz insanlar işsiz,insanlar intihar ediyor, çiftçi zorda, esnaflar zorda diye ama yok şöyle olacak yok böyle olacak diye klavyede yazmaktan başka bir halt yapmadı sevdiğimin beyaz yakalıları.
hâlâ da o ıslak rüyada olanlar var, acıyorum.
müstehak,iyi oluyor böyle devam.

kendi işine geleni yapıyor tarih tekerrür ediyor aynı şeyi hatırlarsanız ohal ( olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar) yasalara göre en fazla 6 ay yapılabilirken gezi olayları için bir sene falan uzatilmisti..

şimdi, bizden para kazanan ama her firsatta bizi kötüleyip, hükümete yanlayan kazıkçı mekanlar, saraya giden sözde sanatçılar, akil insanlar falan düşünsün.

yine yandaşı vurmayacak yasaklardır. nasıl suudiler, ülkesinde idam suçu olan şeyleri gelip türkiye'de yapıyorsa, bunlar da uçaklara atlayıp kıbrıs'taki o şişman kumarhaneci abileri ile sabahlar olmasın der.

elllerine saz alıp, akp'ye, erdoğan'a besteler yapanlar düşünsün artık diyelim ne diyelim. tekellere içki satışında saat sınırı getirdiler önce, sonra salgın patlayınce haftasonu birleşmelerini bahane edip komple yasak koydular, şimdi gece 00.00'dan sonra yasak da koydu mis.

siz oy vermeye devam edin, ileride pakistan gibi oluruz merak etmeyin. turist gelir içer sıçar, türk insanına da yasak olur.

iki gün sonra şeriatı ilan ediyorum dese şaşırmam. o derece artık.

pandeminin aslında akp zihniyetine yaramasidir. ne isterlerse corona adı altında yasakladılar müziğe gece hayatına karsi saka gibi ya gece yasakları bu sebepten olduğu apaçık ortadadır. millet sessizlikten huzursuzluktan sıkıldı bunaldı. müzikten eminim rahatsız olmazlar.

vatandaşlar da artık bilinçli olsun yahu, sosyal hayatınıza bu kadar müdahale edilmesine izin vermeyin. kırın dökün demiyorum ama bir tepkiniz de olsun y. adamların karışmadıkları bir yatak odanız kaldı farkında mısınız? gerçi oraya da "3 çocuk" bahanesiyle karıştılar

sadece kendinden olana müsade göstermek, ters düşeni zor kullanma pahasına ayrıştırmak.

benim gece hayatım bile yok, tek istediğim saat 22.00 sonrası biraz plajda oturup dostlarla, kuzenlerle falan dedikodu yapmak ona bile erişemiyorum emeği geçen kim varsa sonsuz can sıkıntısı ile lanetlensin.

ve aktroller damlar: "barlar gece kulüpleri kapalı diye söyleneceğinize, esnafa bakın" demişler bile.
aslında kendime olan saygımdan, bu tarz şeyleri es geçiyorum da geçemedim.
şimdi sevgili aktroller, konu bar, klüp değil, insanların yaşam tarzına müdahale. kendi içindeki adamlar pudra şekeri çekerken, başkalarına din pazarlamaya çalışmak.
he siz bunu da anlamayacaksınız nasılsa ama bir zahmet kafanızın içindeki kullanmaya çalışın.
ayrıca o müzik sektörü sadece instagramda gördüğünüz üç beş şarkıcıyla bitmiyor. bir sürü insan çalışıyor bu sektörde. nasıl ki esnaflar için benzer şeyler dendiyse, şimdi de bu saçma ve kişisel yasağa tepki veriliyor. at gözlüklerinizi çıkartın artık.

akp’nin herhangi bir şeyi bahane ederek bitirmediği bir şey kaldı mı ki?

o işletmelerin var olma nedeninin tam tersi olduğunu bilmeyenlerin savunacağı bir sözle desteklenen. şimdi bak kasabalı kardeş konu tamamen şehir denen kavramla alakalı özünde. bu şehir dediğimiz yerlerde barlar sokağı olur; gece hayatının merkezi olan semtler olur. herkes oraya gelip dans eder; şarkı/türkü söyler; bağıra bağıra eğlenir. orada toplanmış benim gibi ayyaşları sınırlı bir bölgede rahatça korur güvenlik güçleri. illegal herhangi bir şeyi de kolayca enseler çünkü coğrafi olarak sınırlı bir alanda çoğu zaman dip dibe kümelenmiş yerlerdir o işletmeler.

ben hayvan gibi çalıştığım beş ya da altı günden sonra gelen bir cumartesi gecesi oraya gider tepinirim gönlümce. o sırada sen alt katımdaki dairede mışıl mışıl uyutursun bebeni. kayınvaliden kandil gecesi diye damladıysa sizin eve... sessizlik içinde kılar namazını neyim. çünkü ben kilometrelerce uzaktaki bir işletmede tepiniyor olurum o sırada. hacı teyzenin duyması imkansız bu ayyaşın dansının patırtısını.

ne güzel gece saat ikiye hatta yerine göre saat dörde kadar ben kurdumu apartmandan uzakta dökerim. çorbacı çıkışı efendice girerim binaya. sonra belki sevişirim belki sevişmem ama sen zaten dilediğin sükunet içinde bebeni de uyuttun; hatmini de indirdin icabında.

peküü o mekanlar erkenden hem de tam gece yarısı eğlencenin en kuduruk saatinde kapanırsa ne olur? ben cumartesi gecesi gitmem oraya. akşam saat sekiz ya da dokuz gibi eşim dostum gelir; kurarız masayı açarız müziğimizi...o uzaktaki barlar sokağında dökeceğimiz kurdu evde yani senin üst katında dökmeye çalışırız. hiç istemesek de amacımız sadece kendi yaşamımıza eğlence katmak olsa da kayınvalidenin kandil gecesi asabı bozulur; beben gece yarısı uyanıp seni sabaha kadar diker ayağa.

sonra sen, benim erken uyumam gereken günlerde misilleme yaparsın bana...ben senin tepene tepene balkon yıkarım o vakit. bina yönetimi bir seni dinler; bir beni. bitmeyen huzursuzluğumuzla...belki karakola bile düşeriz bu inatlaşmalardan birinde.

ay ne güzel oldu değil mi kasabalı kardeş böyle olunca? kimse kimseyi rahatsız etmedi her şey ve herkes evlere tıkılınca...sen kalabalıksın susturursun beni belki bir süre sonra. ne güzel bütün ülke kocaman bir aile apartmanı olur hatta!! barlar sokağında öbüşen benim gibi ahlaksızlardan arınmış aile düzeni mis gibin! evime gireni çıkanı da kontrol edebilirsin hem; anana bacına halel gelmez ahlaksızlığımdan.