akşama özel edebi fıkralar

şöyle varsa güzel bildiğiniz ama edebî olursa sevinirim biraz yüzümüz gülsün.

tanzimatçıların dili sadeleştirmek isterken yerlerinde oturup hiçbir şey yapmaması. edebiyat tarihinin en epik ve komik olayı

nasrettin hocaya sormuşlar hocam farsça bilir misin?
demiş bilirim elbet.
o zaman bir şiir oku da görelim demişler.
"yalan dünya eğri büğrü dönerest
dostunu kor düşmanını överest
lale sümbül don bulamaz giymeye
acı soğan kat kat libas giyerest"
diye bitirmiş.
demişler hocam bu nasıl farsça?
demiş sonlardaki estleri de görmezsin be terest?
bende fıkra bu kadar sözlük ben giderest*

edebi değil de çevreci var bi tane .

temel ve ailesi dünya çevre gününde ormana pikniğe gitmişler.
temel sıkışmış def-i hacet edecek gitmiş bir köşeye ihtiyaç gidermeye.
15 dakika sonra yüzü gözü kanlar içinde dönmüş.

yaw noldu sağa bu ne hal daaa?
ula tam işimi göreyudum . 3-5 kişi geldi bağıra çağıra ''pis herif sen nasıl doğanın yengesini bozarsın'' diye çullandılar.
anlamadum ki, ben ne doğan'ı tanayrum ne de yengesini, nasıl bozacağım daa.

hoca nasreddüyn kadıymış. bir gün zaptiyeler ağzı burnu dağılmış bir adamı kollarından tutup huzuruna getirmişler. hoca "nedir bu herifin suçu" diye sormuş. zaptiyenin teki "bir kediye tecavüz etti kad'efendi" demiş. hoca "vaaaay" çekmiş. "vaaay ki vaaay"
"oturtun kilimin ucuna nabekârı da siz çıkın" demiş zaptiyelere.
zaptiyeler çıkınca, "nasıl yaptın lan bu işi" diye sormuş. adam da "önce kafasını bir çuvala sokup bağladım. sonra ayaklarına örme eldivenden kestiğim katran sürdüğüm parmakları geçirdim. ondan sonrası kolaydı" demiş.
hoca bir düşünmüş. kafayı kaşımış. sonra adama dönmüş ve bir gözü kısılı olarak
"ilim şu oturduğun kilimin altındaysa kaldır kilimi oraya da bak demişler" demiş.
"ben dahi denedim lakin taaşşukları fena çizdirdim."