aldatırken vicdan azabı çeken insan ezikliği

aldatma eylemi herkesin başarabileceği bir durum değildir. başlı başına bir acımasızlık, terbiyesizlik, dengesizlik örneğidir. aldatma eyleminin yanlış olduğu konusunu tartışmaya gerek yok. benim derdim aldatırken vicdan azabı çeken eziklerle alakalıdır. bu insanlar başlarda en ufak ses etmezler. işin sonunda keyif sigarası içecekken ''ben çok pişmanım, kocamı düşündükçe vicdan azabı çekiyorum, biz ne yaptık? keşke seni hiç tanımasaydım.'' minvalinde yumurtlayınca kafayı yiyorum. ulan kocanı aldatırken özgür iradenle bana gelmişsin. kimseye zorla bir şey yaptırmıyoruz. yaptığın davranışın yanlış olduğunu zaten biliyordun. bekar bir erkek olarak şu evli kadınlardan çektiğim kadar hiçbir şeyden çekmedim. yani çocuk değilsin yaşın 30 olmuş ve sen verdiğin kararlardan sonra ezik ezik çemkiriyorsun. benden uzak olun artık...

yokluğa düşmüş yazar beyanı. evli bir insanla birlikte olurken sorun yok da, taraflardan biri pişman olunca mı sorun oluyor? birde 'bekar bir erkek olarak, evli kadınlardan çektiğim kadar çekmedim' demiş, üstte de yumuşatmak için 'aldatmanın yanlış olduğunu düşünüyorum' demiş. anlattıkça utanmamış, okurken utandım. ulan yüzünüze tüküreyim diyeceğim de hangisine bilemedim. içinizdeki iyilik kadar, iyi bir hayat diliyorum size. size oksijen veren ağacın yaprağını neyse.

aldatma eylemi kendisinden sonra ağır iz bırakan insan eylemleri arasındadır. hep bir bahaneyi hep bir çıkmazı içinde taşır. rol içinde yaşayanların en akut problemlerindendir. bahaneleri hep rol yapan taraflarının eksiklikleri ile ilgilidir. o kadar korkaktırlar ki gerçekte yapmak istediklerini rol kişiliğinde kaybetmek istemediklerinden dolayı yapamazlar. genel yapı olarak tiksindikleri, iğrendikleri ve tasvip etmedikleri hep kendi eylemleri ve hissettikleridir. kimse söylemeden ilk kendi söyleyerek karşıya hatayı yüklediklerini düşünürler. bir çeşit baskıdan sebep kişilik bozukluğu.