161.
bu düşünce de olanların acilen ‘doğa’ da serbest dolaşmaması lazım. alın kardeşim kafese, hangi doğa da hangi olaya denk düştünüz fikrim yok, fakat kendinizi pisagor sanıp, kendi matematiğinize göre hesaplamayın bir şeyleri.
devamını gör...
162.
yanlış bir genelleme.
elimi tutan birisi varken diğer elimi başkasına uzatacak kadar onursuz birisi değilim. yine de büyük konuşmaktan korkarım inşallah böyle bir hataya düşmeden bu dünyadan göçüp giderim.
elimi tutan birisi varken diğer elimi başkasına uzatacak kadar onursuz birisi değilim. yine de büyük konuşmaktan korkarım inşallah böyle bir hataya düşmeden bu dünyadan göçüp giderim.
devamını gör...
163.
bırakın şu genelleme işlerini abla. var, burada.
devamını gör...
164.
- okumus adam tabii. "ben o****u cocugu, guvenilmez, cukune hakim olamayan bir adamim" da diyemiyor. "tek eslilik, erkek yaratilisina aykiri" diyor.
devamını gör...
165.
daha önceki tanımlarımda da çokça belirttiğim bir duruma yine değineceğim, ama onun evvelinde değinmek istediğim konu şu, daha önce bu konu hakkında tanım girdim mi emin değilim fakat burada girmiş olayım.
bir kere aldatmak dediğimiz olay toplumdaki ahlak anlayışına göre değişir. aldatmak ahlaksızca bir eylemdir demiyorum, demem de. çünkü aldatmak dediğimiz olay, sevdiğimiz insanı kendimiz için çokça bireyselleştirdiğimiz için aldatmak halini alıyor. bir insan ile evlenmiş olsanız dahi o insanın cinsel hayatına saygı duymak gerekiyor diye düşünüyorum, erkek için de kadın için durum böyledir bana göre. bir insanla evli olmak, o insanın sadece seninle seks yapacağı anlamına gelmemeli. seks dediğimiz durum genel olarak insandaki dürtüler sonucunda, etkilendiği insanla yapabildiği bir mutluluk eylemi, bundan ibaret. yani evli bir kadının yahut evli bir erkeğin başka bir bireyle olan cinsel birlikteliğine anlam yükleyip, bireyselleştirip de aldatılmış olduğumuzu hissetmek toplumda zamanla yerleşmiş bir değer yargısından ibarettir. bana soracak olursanız her şey çokça gereksizce bireyselleştirildiği için aldatılmak denilen kavram var. önce bunu belirtmiş olmak istedim. umarım yeterince açık olabilmişimdir.
tanıma dair değinmek gerekirse de, ben cinsiyetçi söylemlerin kadınına da erkeğine da karşı bir birey olarak, evet erkekler toplum değer yargılarına göre "aldatmak" eylemini gerçekleştirmiş olabilir, fakat bunu kadınlar da yapabiliyor. sadece erkeklere yükletilmemeli. bunun da erkeği kadını olmasın yani, olmaz da, olmamalı da. erkek aldattığı kadar kadın da aldatıyor elbette ki. ama direkt olarak "aldatmayan erkeğin olmaması" tanımı zaten genellemeden ibaret ki genellemeler de hayatta en sevmediğim durumlardan. "erkekler aldatabilen canlılardır" dersin anlarım, keza kadınlar da öyledir. keza zaten insan dediğimiz varlık öyledir. dürtüler sonucu yapılan şeyler.
fakat bu gibi şeylerin önüne geçmek adına, sevdiğiniz insana yahut evli insana çokça anlamlar yüklemeyip, onun cinsel hayatı dahil her bir şeyine karıştığınız anda, her şeyi bireyselleştirdiğiniz anda, işin içinden çıkmak zor olur, erkek için de kadın için de durum böyledir. evli olmak, evlendiğin insanın hayatına müdahale etmek anlamına gelmemelidir. kimse kimsenin kararlarına göre de yaşamamalıdır, özellikle evlilik gibi bir olayda. amaç birlikte mutlu olmak olayını resmi hale getirmek değil mi? bu iki insanlardan biri yahut her ikisi de mutluluğu başka vücutlarda da bulabilir haliyle. yani gerçekçi olalım burada. iki insanın da 20'li yaşlarında evlendiğini varsayalım, yahut 30 diyelim. hayatlarında yaşayabilecekleri ortalama bir 30-40 yıl daha olduğunu varsayalım. yani hem erkek hem kadın cinsel hayatlarını birbiri ile mi sınırlayacak, neden yahu? ya da başka biriyle olduklarında bu birbirlerine karşı bir aldatma mı olacak? neden ya neden. iki insanın da aklı, düşüncesi, mantığı yok mu. sadece o an başka biriyle mutlu olmak istediler ve oldular, olay bu. erkek de yapıyor kadın da, erkek de yapabilir kadın da.
saygılarımla.
bir kere aldatmak dediğimiz olay toplumdaki ahlak anlayışına göre değişir. aldatmak ahlaksızca bir eylemdir demiyorum, demem de. çünkü aldatmak dediğimiz olay, sevdiğimiz insanı kendimiz için çokça bireyselleştirdiğimiz için aldatmak halini alıyor. bir insan ile evlenmiş olsanız dahi o insanın cinsel hayatına saygı duymak gerekiyor diye düşünüyorum, erkek için de kadın için durum böyledir bana göre. bir insanla evli olmak, o insanın sadece seninle seks yapacağı anlamına gelmemeli. seks dediğimiz durum genel olarak insandaki dürtüler sonucunda, etkilendiği insanla yapabildiği bir mutluluk eylemi, bundan ibaret. yani evli bir kadının yahut evli bir erkeğin başka bir bireyle olan cinsel birlikteliğine anlam yükleyip, bireyselleştirip de aldatılmış olduğumuzu hissetmek toplumda zamanla yerleşmiş bir değer yargısından ibarettir. bana soracak olursanız her şey çokça gereksizce bireyselleştirildiği için aldatılmak denilen kavram var. önce bunu belirtmiş olmak istedim. umarım yeterince açık olabilmişimdir.
tanıma dair değinmek gerekirse de, ben cinsiyetçi söylemlerin kadınına da erkeğine da karşı bir birey olarak, evet erkekler toplum değer yargılarına göre "aldatmak" eylemini gerçekleştirmiş olabilir, fakat bunu kadınlar da yapabiliyor. sadece erkeklere yükletilmemeli. bunun da erkeği kadını olmasın yani, olmaz da, olmamalı da. erkek aldattığı kadar kadın da aldatıyor elbette ki. ama direkt olarak "aldatmayan erkeğin olmaması" tanımı zaten genellemeden ibaret ki genellemeler de hayatta en sevmediğim durumlardan. "erkekler aldatabilen canlılardır" dersin anlarım, keza kadınlar da öyledir. keza zaten insan dediğimiz varlık öyledir. dürtüler sonucu yapılan şeyler.
fakat bu gibi şeylerin önüne geçmek adına, sevdiğiniz insana yahut evli insana çokça anlamlar yüklemeyip, onun cinsel hayatı dahil her bir şeyine karıştığınız anda, her şeyi bireyselleştirdiğiniz anda, işin içinden çıkmak zor olur, erkek için de kadın için de durum böyledir. evli olmak, evlendiğin insanın hayatına müdahale etmek anlamına gelmemelidir. kimse kimsenin kararlarına göre de yaşamamalıdır, özellikle evlilik gibi bir olayda. amaç birlikte mutlu olmak olayını resmi hale getirmek değil mi? bu iki insanlardan biri yahut her ikisi de mutluluğu başka vücutlarda da bulabilir haliyle. yani gerçekçi olalım burada. iki insanın da 20'li yaşlarında evlendiğini varsayalım, yahut 30 diyelim. hayatlarında yaşayabilecekleri ortalama bir 30-40 yıl daha olduğunu varsayalım. yani hem erkek hem kadın cinsel hayatlarını birbiri ile mi sınırlayacak, neden yahu? ya da başka biriyle olduklarında bu birbirlerine karşı bir aldatma mı olacak? neden ya neden. iki insanın da aklı, düşüncesi, mantığı yok mu. sadece o an başka biriyle mutlu olmak istediler ve oldular, olay bu. erkek de yapıyor kadın da, erkek de yapabilir kadın da.
saygılarımla.
devamını gör...
166.
başlık kimden bilmiyorum ama basir bir mantik hatasi var.
senin hatalı tercihlerde bulunmanin sebebi biz/ben değilim/değiliz..
elde etme güdünü kontrol altına almayı dene.. baban dışında rol modeller edin mesela..
senin hatalı tercihlerde bulunmanin sebebi biz/ben değilim/değiliz..
elde etme güdünü kontrol altına almayı dene.. baban dışında rol modeller edin mesela..
devamını gör...
167.
devamını gör...
168.
erkek de kadın da çok eşli anlayın artık şunu. erkekler sizden daha genç ve güzel biriyle sizi aldatacaklar; kadınlar da sizden herhangi bir özelliği daha üstün olan - genelde bu güç, statü, zenginlik, popülerlik ya da maskülenlik oluyor - biriyle sizi aldatacak. doğanın kanunlarından kimse kaçamaz.
devamını gör...
169.
evet aldattım yalan degil,sonra aldatıldım ve cok acıdı,sonra kendi kendime kimseye bunu yaşatmaya hakkım yok dedim..bir daha yapmadım.
devamını gör...
170.
aldatmak günümüzde çok daha kolay, çok fazla seçenek var, herkes çok ulaşılabilir, herkesin değer yargıları çok farklı, bize aldatmak gibi görünen şeyler bazı insanlar için normal. o yüzden kadın erkek ayırt etmek saçma. bir yerde okumuştum . “insan başkalarını aldatmak idmanını önce kendinde yapar” diye durum bundan ibaret.
devamını gör...
171.
var. kocam. kendimden çok ona güveniyorum. kendime de sonsuz güvenim var. yücerabbim sen utandırma.
devamını gör...