1.
bir sibel bilgiç şarkısı.
yoksun burda seni sordum dalgalara
güneş battı beni vurdun kahırlara
'yazık çok yazık sensizim
yine kör düğüm oldum yine kahretsin'
seni sordum dalgalara martılara sandallara
'kahroldum' sensizim
dayanamam ben bu son gidişine
alışamadım sensizliğe
garip olurum hazan gecelere
alışamadım bu son gidişine..
yoksun burda seni sordum dalgalara
güneş battı beni vurdun kahırlara
'yazık çok yazık sensizim
yine kör düğüm oldum yine kahretsin'
seni sordum dalgalara martılara sandallara
'kahroldum' sensizim
dayanamam ben bu son gidişine
alışamadım sensizliğe
garip olurum hazan gecelere
alışamadım bu son gidişine..
devamını gör...
2.
bu dünyaya ve onun insanlarına alışamadım. uyum sağlamaya çalışmam alıştığım anlamına gelmiyor. alışmak başka bir şey. bir noktadan sonra artık kabullenmek, umursamamak gibi anlamları da içinde barındıran kocaman bir çukur.
karanlıkta yaşamaya çalışabilir insan, öğrenir de yaşamayı yine de karanlığa alışamaz.
karanlıkta yaşamaya çalışabilir insan, öğrenir de yaşamayı yine de karanlığa alışamaz.
devamını gör...
3.
8. cumhurbaşkanı turgut özal'a 1990 yılında bir teğmenin gönderdiği telgrafın başlığı.
bazı şeyler hiç değişmiyor güzel ülkemde.
“alışamadığım ve hiçbir zaman da alışamayacağım şeyler var. eğitimde birlik ilkesi çiğnenerek, eğitimin imam hatip liseleri ve normal liselerde yapılıyor olmasına alışamadım.
bazı özel yurtlarda kur’an kurslarında ve imam hatip liselerinde laik cumhuriyet yönetimine düşman gençlerin yetiştiriliyor olmasına alışamadım.
devleti dolandırandan, vurgunculardan hesap soran kamu görevlileri sürülürken, dolandırıcıların ve vurguncuların kahkaha ile mahkeme koridorlarını çınlatıyor olmasına alışamadım.
yolsuzluk söylentileri almış yürümüş, çalıp çırpanlar hovardaca saçıp savururken, hastane masraflarını ödeyemedi diye yoksul vatandaşların hastanede rehin tutulmasına alışamadım.
atatürk’ün makamında oturan bir kimsenin, itibar deyince aklına, bazı ülkelerin devlet başkanları ile fotoğraf çektirmek geliyor olmasına alışamadım.”
bazı şeyler hiç değişmiyor güzel ülkemde.
“alışamadığım ve hiçbir zaman da alışamayacağım şeyler var. eğitimde birlik ilkesi çiğnenerek, eğitimin imam hatip liseleri ve normal liselerde yapılıyor olmasına alışamadım.
bazı özel yurtlarda kur’an kurslarında ve imam hatip liselerinde laik cumhuriyet yönetimine düşman gençlerin yetiştiriliyor olmasına alışamadım.
devleti dolandırandan, vurgunculardan hesap soran kamu görevlileri sürülürken, dolandırıcıların ve vurguncuların kahkaha ile mahkeme koridorlarını çınlatıyor olmasına alışamadım.
yolsuzluk söylentileri almış yürümüş, çalıp çırpanlar hovardaca saçıp savururken, hastane masraflarını ödeyemedi diye yoksul vatandaşların hastanede rehin tutulmasına alışamadım.
atatürk’ün makamında oturan bir kimsenin, itibar deyince aklına, bazı ülkelerin devlet başkanları ile fotoğraf çektirmek geliyor olmasına alışamadım.”
devamını gör...
4.
ilk gençliğimizde haluk abi kasetlerinin kıyısında köşesinde kalmış harika şarkılarındandır.
devamını gör...
5.
ilerde yazacağım kitabı henüz dünya ya alışamayanlara ithaf etmek istiyorum.
devamını gör...
6.
şiddete, tacize, tecavüze, ölüme ve insansızlığa alışamadım.
devamını gör...
7.
devamını gör...
8.
90'lı yıllardan çok güzel tınılara sahip bir haluk levent şarkısıdır.
devamını gör...
9.
insanlar acı çekerken ormanlar hayvanlar yanarken bazı kesimlerin hicbisey yokmuş gibi eğlenip tatile gitmesine alisamiyorumm.neden görmezden geliyosunuz anlayamiyorum alisamiyorum da.
devamını gör...
10.
yaşar kurt’un anne albümünde bulunan şarkı.
hani var ya bazı ilaç etkileşimi diye bir nane , filan ilaç falan ilaçla ya da gıdayla içilirse etkisini arttırır diye bir durum bu şarkı da melankolik bünyelerde duyguların tesirini arttırabilme özelliğine sahip.
özellikle şarkının ilk bölümü ve ikinci bölümü sonunda çalınan yaylı göğüs kafesimde tınlıyor.
uzun uzun anlatamam her şeyi
böyle olsun istemedim ben de
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
suskun deniz boyu martılar
eve yalnız dönüyorum bende
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
hani var ya bazı ilaç etkileşimi diye bir nane , filan ilaç falan ilaçla ya da gıdayla içilirse etkisini arttırır diye bir durum bu şarkı da melankolik bünyelerde duyguların tesirini arttırabilme özelliğine sahip.
özellikle şarkının ilk bölümü ve ikinci bölümü sonunda çalınan yaylı göğüs kafesimde tınlıyor.
uzun uzun anlatamam her şeyi
böyle olsun istemedim ben de
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
suskun deniz boyu martılar
eve yalnız dönüyorum bende
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
sakın kal deme bana
gidiyorum, alışamadım bu kente
devamını gör...
11.
muhteşem bir ayrılık şarkısı olmasına rağmen bu kadar az bilinmesi canımı yakan çalışmadır.
"şu insanlar arasında yapayalnızım. yalnızlığım sensin"
"şu insanlar arasında yapayalnızım. yalnızlığım sensin"
devamını gör...
12.
ezhel'in müptezhel albümünün en sağlam parçalarından biri diyeceğim lakin ki hepsi en sağlam. o yüzden sağlamın sağlamlarından.
devamını gör...
13.
sibel bilgiç'in güzelliği karşısında ağlamak istiyorum. ne kadar güzel bir vakur duruştur o? klibi, sözü, müziği harika.
birtakım balgamlı boğazlar yüzünden dinlemeye kıyamıyorum bu şarkıları. yaşar ipek kim? ilk defa duyuyorum. aratınca niye bu adam çıkıyor onu da bilemiyorum ama sibel hanımcığım sesiyle güzelliğiyle ve müziğiyle büyülüyor.
devamını gör...
14.
sercan'ı az çok tanıyorum kesin bu şarkıyı albüme bunu da koyalım yea diye koymuştur. fakat şarkıda bir söz vardır o kadar etkileyici ve o kadar derin bir felsefesi var ki albümdeki bütün parçalara bedel.
amigdalam beynimin filistin'i
amigdalanın beyinde duygu,davranış vb konularda yardımı vardır ve korku merkezi olarak bilinmektedir. amigdala hasar gördüğünde genelde anksiyete gibi sıkıntılar yaşanır. anksiyetesi olan bir birey ise genelde kaygı ve endişe halindedir.
ilk başta söylediği yaşım 25, dün erken olan şimdi geç ise yaşadığı endişeyi çok iyi anlatmaktadır, 25 yaşını yaşamış olan arkadaşlar iyi bilir bu yaşlar sürekli bir şeylere geç kaldım endişesi ile geçmektedir.
genelde türkçe sözlü müziği çok sevmiyorum çünkü altında derin anlamlar yatmıyor maalesef, ama ezhel'in ve birkaç türk sanatçının sözlerinde felsefe yatıyor. buna bir dinleyici olarak değil söz yazarı olarak bakıyorum, genelde ben de söz yazarken altına böyle ufak tefek felsefeler ekliyorum, genelde insanlar anlamıyor ama olsun.
amigdalam beynimin filistin'i
amigdalanın beyinde duygu,davranış vb konularda yardımı vardır ve korku merkezi olarak bilinmektedir. amigdala hasar gördüğünde genelde anksiyete gibi sıkıntılar yaşanır. anksiyetesi olan bir birey ise genelde kaygı ve endişe halindedir.
ilk başta söylediği yaşım 25, dün erken olan şimdi geç ise yaşadığı endişeyi çok iyi anlatmaktadır, 25 yaşını yaşamış olan arkadaşlar iyi bilir bu yaşlar sürekli bir şeylere geç kaldım endişesi ile geçmektedir.
genelde türkçe sözlü müziği çok sevmiyorum çünkü altında derin anlamlar yatmıyor maalesef, ama ezhel'in ve birkaç türk sanatçının sözlerinde felsefe yatıyor. buna bir dinleyici olarak değil söz yazarı olarak bakıyorum, genelde ben de söz yazarken altına böyle ufak tefek felsefeler ekliyorum, genelde insanlar anlamıyor ama olsun.
devamını gör...
15.
olmadı. tutmadı sırtım bu gömleği.
devamını gör...
16.
sibel bilgiç diyoruz garip canlılar gelip e*hel falan yazmışlar. başlığı kirlettikleri için sözlükten uçururdum kesin.
devamını gör...