allı turnam

özgür'ün "gülüm" deyişine hayran kaldım.

dip: o saz ne öyle lan? divan dedik ama abartmışsın.

okunur okunmaz türkünün devamının söylenmesine sebebiyet veren başlıktır.

ruhi su tok sesiyle güzel söyler

bugün muhteşem bir zeki müren yorumuna rastladığım hüzünlü türküdür.

neşet baba’ya selam çakalım gece gece.

üstad bu nece bir saz çalmadır.

haluk levent'in stüdyo kaydı çok başarılıdır. ordan dinleyin bu türküyü.
1995 yılında çıkardığı "bir gece vakti" albümünde seslendirmişti.

rock esintileri ve çıkışlarıyla birlikte, mükemmel bir yorum ve ve ve şarkının tam ortasında da, gizemli bir şiir!
şiirden hiç haz almayan benim bile hoşuma gitmiş bir şiir...
gizemi ise şudur ki, yazanı edeni bilinmemektedir.
haluk levent'le karşılaşsam, ilk soracağım soru budur;
"bu şiir kime ait?"


baharı hissedemediğim, kaygımı salamadığım dünyam,
yorgun gözleri süzüp, elime taş alıp vurduğum sokaklar; elveda!

yamaçlarında yüzdüğüm seyhanım, kavgasında büyüdüğüm mahallem, elveda!

okey taşlarının, tavla zarlarının, müzik fonu oluşturduğu her bir insan..

gözlerimi yaşartan şerefsiz ve,
dudaklarında dans ettiğim sevgilim, elveda!

büstünü parçalayıp insanlığın,
samimi gülüşleri savuran dudak ve yol geçen hanına dönüşen bu sanat, bu edebiyat, elveda!

güneş, güneş yakalanacaksa eğer,
sana söz veriyorum; kopartıp, her bir ışının her bir rengini sunacağım sana!

ve şuna inan ki sevgilim şuna inan;
diyeceğim merhaba!

özer atik'in bambaşka yorumladığı türküdür.

bağzıları adlı grup çok güzel cover yapmış. bağımlılık yaptı resmen.