altın gibi ağır

bugünkü istanbul-tekirdağ yolculuğum boyunca bana eşlik eden can temiz parçası. hafiften kapalı ve bulutlu havaya eşlik eden manzaraya pek de yakıştı doğrusu.
ayrıca albümün diğer tüm parçaları gibi bu şarkı da muazzam ve insanın içine işliyor.
(bkz: ahlaken alçak)

nefesinden hafif başım
altın gibi ağır kanım
neden vaktim varken daha fazla sarılmadım
yani bir daha
ben seni bir daha
hiç göremeyecek miyim

ilaç kokan teninde
inayetin yapay tadı
beni senden derin kimse sevmez nasıl aymadım
kim bilir bir daha
kendimi bir daha
hiç sevebilecek miyim

gitme
soğuk dışarsı sen üşürsün
gidersen açık bir yaraya dönüşürsün
ağlamak beter ediyor her şeyi onu da kaybedecek bir şeyi olan düşünsün

sarılamıyorduysak sebebi var
böyle mi doğduk
içimizde ikimizden kalanları şaraba boğduk
yani bir daha
ben seni bir daha
mutlu edemeyecek miyim