ampül partisine ne söylemek istersiniz

başlık başa kalmış lan, neyse savcım ben açmadım başlığı zaten.

sayın savcım mizahtan anladığınızı umuyorum.

bir tane cennet ülkemiz vardı.
önce cenneti aldınız, şimdi de ülkeyle uğraşıyorsunuz.

ben göreceğimi gördüm de, gençlere yazık ettiniz.

laftan çok anlarlar sanki, bu vakte kadar bu ülkeden çoktan şutlanması gereken bir sanal partiydi, çarpık adalet ve seçim sistemimizin açıklarını bilen ve bu konuda bunlara yardım eden emperyalist ülkelere dua etsinler. hani bop eş başkanlığını göğsünü gere gere anlatıp caka satanlar gerçekten ne hayal ediyorlardı merak ediyor insan. son olarak doğal bir şeyler seçmek varken, güneş filan hani hayat veren ışık yerine eski ampulden medet ummak bu partinin yapay bir proje partisi olduğunu en basit haliyle göstermiyor mu? musa eroğlu hani mihriban türküsünde söylüyor ya "her nesnenin bir bitimi var aman..." yapay olanlar bittiğinde hem arkasında iz bırakmaz, hem de giderken çevresini de yakar. son pişmanlık fayda vermez kardeşim, kaçın kurtarın kendinizi.

memnun olmadığım parti, çünkü bazı kesimleri yeterince kudurtmuyorsunuz. ya bir de doları düzeltin altın ne öyle.... 20 küsur yıl iktidarda olup şeriat ilan edememek ciddi başarısızlık çok kırgınım. efes pilsen boykotu yapan chp'yi desteklemek daha mantıklı geliyor.

(bkz: ahmet off'a bas kardeşim)

ak parti'si tabela partisi olmana az kaldı. iyi günlerin, böyle devam et.

bu solucanlarını sözlüğe niye saldın sayın akape. burası isveç pornosu gibi. adamı harcarlar.

bu cennet vatanı şeytanlarla doldurup, cahil ve partizan, empati ve vicdandan uzak, kinci bir nesil yetiştirdiniz. kişisel menfaatlerinizi ülke menfaatinden önde tutup halkı yolsuzluk ile yoksullaştırdınız. bölücülük yaparak, anneleri, emekçileri, öğrencileri, emeklileri bile böldünüz. cumartesi annelerine sırt dönüp diyarbakır annelerini vitrine koyarak annelerin bile bölündüğü, bu toprakların ender rastladığı bu bölücülüğün yılmaz neferi oldunuz.

babalar gibi sattınız, beyt'ul mal'a-kamu malına zerre saygı duymayıp, sattınız da sattınız ve satışta en büyük acının, iyi paraya gittik diyen onursuz ve ilkesiz bir kitle yarattınız. seçildiniz, atadığınız adamlar üzerinden haramilik yaptınız, çaldınız, çaldırdınız. bu ülkede her zaman yolsuzluk ve hırsızlık vardı ama siz bunu kanun yoluyla korudunuz.

"allah utandırmasın..." diyerek çıktığınız bu nursuz yolda, ar damarı çatlamış birer utanmaz olarak devam ettiniz. siyasi ikbaliniz, makam odası ve koltuğunuz için haktan ve hukuktan vazgeçtiniz. yediniz, yediniz, yediniz ama bir türlü doymak bilmediniz. hırsız sizden olunca üç maymunu oynadınız, din ile kolaylıkla kandırılan halkı din ile şiddetle uyuşturdunuz ve buna din adamlarını satın alarak meşrulaştırdınız. kıbleniz para oldu, putunuz makam oldu ve bunu milliyetçilik örtüsü ile örttünüz. akşam rusçu uyuyup sabah amerikancı kalktınız, ak dediğinize kara, kara dediğinize ak dediniz.


hayatında bir düzine kitap okumamış bir adamı başımıza bela ettiniz.


bahçeniz viran olsun.

".. kılavuzun gereği yok.." dinlesinler..