felsefe-düşünce
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

her şey olan (cidden her şeymiş adam: ekonomist, sosyalist, tarihçi, jeolog, zoolog, anarşizm kuramcısı vs diyo internet) pyotr kropotkin'in 1986 senesinden bi broşürü aslında. kaos yayınevi bir minicik kitap halinde basmış.

kropotkin her şeyden önce hem doğayı çok iyi gözlemlemesi ve bunu sosyal bilimlere makul bir şekilde adapte edebilmesi anlamında sempati duyduğum biri. hem de bana lise yıllarımı hatırlatan biri.

ben liseyi orta halli bi' anadolu lisesinde okudum. o zamanlar tüm liseler anadolu lisesi değildi. sınavla alınıyordun. galiba biz bi' çok zeki ama tembel (!) çocuk, zeki ama tembel olduğumuzdan daha iyi liseleri kazanamadık ve burada toplaşmış bulunduk. *

hem ergenliğin harareti, hem beklentilerin altında bi' liseyi kazanmış olmak, hem başıma vuran narsizmim söz konusu olunca lisede inanılmaz dostluklarım olmadı. hala dışlanan bi tip olmayışıma şaşırıyorum, arkadaşlarımla karşılaşsam oturur sohbet eder çay çorba içeriz ama sıkı fıkı olmayı başardığım insan sayısı: 2.

her neyse. her şeye rağmen burada kendim gibi ucube (!) olan bi takım ergenlerle tenefüs sohbetlerim oldu. okul dergisi çıkarmaya yeltendiğimiz sene inanılmazdı. birbirinin gözünü oymaya yer arayan bi grup ergen her gün kütüphanede toplaşıyo filan. *

bi de başka bi tayfayla felsefe kulübümüz vardı. felsefe adına hiçbir şey yapmıyoduk. toplantı yabıcaz diye derslerden kaçıp kendi halimizde takılıyorduk.

o tayfada acayip sessiz ve acayip zeki bi oğlan vardı. biz ona v diyelim. bu arada v, dergi ekibinin aksine egosu bedenindeki deliklerden fışkırıp yere damlayan bi ergen de değildi çok kendi halinde bi oğlandı. ama bizim iletişimimiz hayli yüzeyseldi yine de. v bi gün bizim sınıfa girdi, geldi yanıma, dedi ki "sana kitap getirdim. oku bakalım, ne düşüneceksin." ve sırama kapağını paintte tasarladıklarına emin olduğum, kropotkin'in anarşi felsefesi - ideali isimli kitabını bıraktı, döndü gitti.* yani v cool çocuk olmaya çalışmış diycekseniz demeyin çünkü v bir robot-çocuktu. biz çok alışmıştık bu haline. mimikleri de yoktu mesela. işte kropotkin ile böyle tanıştım.

anatşist ahlak'ı da okumuşum seneler önce ama bir kelime hatırlamadığımdan üstünden geçmek istedim. şimdi anılarımı bırakıp kitaba geçmek isterim.

adından da anlaşılacağı üzere kropotkin anarşinin ahlağı ne menem bi' şeydir onu anlatıyor. zaten bu anarşi konusu korkunç. herkes bi tarafından tutmuş. mesela ben emma goldman'ın feminist-anarşizmini biraz ateşli buluyorum... het neyse, kropotkin'in ahlak anlayışı daha yalın ve makul.

bu broşür-kitabın başlarında çokça kilise veya otorite karşısında seçim yapmaya zorlanmış insanın (iyiyi veya kötüyü seçme durumu) kendisini ateist, materyalist, anarşist vs gibi nitelese dahi bu din temelli düşünce sisteminden vazgeçememiş olduğunu ileri sürüyor.

hayvanlarla insanlar arasında neredeyse hiç fark yok gibi. hayvanı insanlaştırma, insanı hayvanlaştırma tutumunu belki bi parça eleştirirdim ama eleştirmiycem. çünkü muhtemelen hitap ettiği kesime de daha anlaşılır bi metin çıkarmak adına analojiyi kabaca böyle kurdu. ya da romantik bi zoolog çiçek böcek aşığıymış bilemedim. her neyse. mesela diyo ki

... hayvanların iyi ve kötü kavramları insanlarınki ile kesinlikle aynı türdendir.
dolayısıyla savunduğu fikirlerden biri, bir insanın herhangi bir öğretiye ihtiyacı olmaksızın iyiyi ve kötüyü bilebileceği.

zaten daha ilerde bireyci mi olunmalı toplumcu mu hususunu tartışırken "bireyin kendisi için iyi bulduğu şey zaten toplum için de iyi olacaktır" noktasına varıyoruz. karıncadan kuştan örnek veriyo buna işte.

özellikle vurguladığı ve "kısa kes de bana ne diyosan tek cümleyle söyle" desek kuracağı cümle muhtemelen şu olacaktır: aynı koşullarda sana yapılmasını istediğin şeyi sen de başkalarına yap.

dayanışma konusuna da değiniyor ama azıcık. zaten biliyoruz ki bu konuda bi kitabı da var. (bkz: karşılıklı yardımlaşma)

ahlakı dinde veya mistisizmde aramaktansa biyolojide aramaya kararlı oluşu takdire şayan. tabii eşitlik ve adalet konusunda da çok hassas ve gerçekten tam olarak aynı fikirleri paylaşıyoruz bu hususta. kitabın son 2 bölümünü özellikle çarpıcı bulduğumu bildirmek isterim. kafamda ikili ilişkilerimle alakalı çok alakasız bi ampul de yaktı.

ortaokul yıllarımda bi metal müzik forumunda anarşi ile alakalı bi yazı okumuştum, keşke bulsam üyelerden biri yazmıştı. "anarşizm ortalığın altını üstüne getirip tuvalet yerine lavaboya işemeye karar vermek değil" diyordu ilk paragrafta.

herkesin olanaksız bulduğu, kimilerinin ütopya olduğunu düşündüğü bi izm. o zaman şarkı da şöyle gelsin:
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anarşist ahlak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim