1.
netflix'in 2022 yapımı dizilerinden bir yenisi. sadece 6 bölümden oluşuyor, tam da bi oturuşta bitirmelik. sosyal hayatı olmayanlara tavsiyeler
başrollerinde çok güzel bir kadın - sienna miller - ile hoş bir bey - rupert friend - oynuyor.
konusu kısaca şöyle: james whitehouse oxford mezunu bir siyasetçi. kariyerinde zirveye çıkan basamakları üçer beşer atlamaktayken yediği haltların ortaya çıkmasıyla ilk şoku yaşıyor: yasak aşkı ona karşı bir suçlama yöneltiyor.
james bu durumu güzel eşine ve kariyerini yok etmemek adına halka açıklamaya çalışırken hakkında dava açılıyor ve kırılan fındıkların bununla sınırlı olmadığını anlıyoruz.
dizi yer yer fılaşbekler süslenmiş olması bakımından keyifliydi. geçmişte yaşananlarla günümüzü harmanlamaları benim çok hoşuma gitti, tam olarak o duyguyu seyirciye aktarmayı bu sayede başardılar bence.
bir de iki üç bölümde tabiri caizse metaforik hareketler vardı. kötü haber alan james'in bir anda kurşun yemiş gibi savrulması ve eşinin de başka bir sahnede sanki yere çakılıyormuş gibi hissetmesini temsilen gökten inmesi hafif tebessüm ettirse de seyir keyfimi artırdı diyebilirim.
ayrıca downton abbey'den tanıdığımız (benden başka tanıyan vardır umarım) mary bu dizide sanki hala mary'ymiş gibiydi. özellikle ilk üç bölümde mimikleri bana downton abbey'den çıkamamış hissini yaşattı. bizimla deyil.
kimse kusura bakmasın james whitehouse şerefsizin tekidir. evde o kadar güzel, sevgi dolu bir karıs ve çocukları varken mutluluğu, tutkuyu, aşkı dışarıda arayan herkes benim nezdimde şerefsizdir.
james'in karısını o kadar salya akıtarak izlememe rağmen adı aklımdan çıkmış. dizi boyu pasif kalmışken final bölümde bu yaşananları yutmaması, elinden geleni yapması, sessiz kalmak yerine adaleti sağlamaya çalışması çok güzeldi. canım benim.
başrollerinde çok güzel bir kadın - sienna miller - ile hoş bir bey - rupert friend - oynuyor.
konusu kısaca şöyle: james whitehouse oxford mezunu bir siyasetçi. kariyerinde zirveye çıkan basamakları üçer beşer atlamaktayken yediği haltların ortaya çıkmasıyla ilk şoku yaşıyor: yasak aşkı ona karşı bir suçlama yöneltiyor.
james bu durumu güzel eşine ve kariyerini yok etmemek adına halka açıklamaya çalışırken hakkında dava açılıyor ve kırılan fındıkların bununla sınırlı olmadığını anlıyoruz.
dizi yer yer fılaşbekler süslenmiş olması bakımından keyifliydi. geçmişte yaşananlarla günümüzü harmanlamaları benim çok hoşuma gitti, tam olarak o duyguyu seyirciye aktarmayı bu sayede başardılar bence.
bir de iki üç bölümde tabiri caizse metaforik hareketler vardı. kötü haber alan james'in bir anda kurşun yemiş gibi savrulması ve eşinin de başka bir sahnede sanki yere çakılıyormuş gibi hissetmesini temsilen gökten inmesi hafif tebessüm ettirse de seyir keyfimi artırdı diyebilirim.
ayrıca downton abbey'den tanıdığımız (benden başka tanıyan vardır umarım) mary bu dizide sanki hala mary'ymiş gibiydi. özellikle ilk üç bölümde mimikleri bana downton abbey'den çıkamamış hissini yaşattı. bizimla deyil.
kimse kusura bakmasın james whitehouse şerefsizin tekidir. evde o kadar güzel, sevgi dolu bir karıs ve çocukları varken mutluluğu, tutkuyu, aşkı dışarıda arayan herkes benim nezdimde şerefsizdir.
james'in karısını o kadar salya akıtarak izlememe rağmen adı aklımdan çıkmış. dizi boyu pasif kalmışken final bölümde bu yaşananları yutmaması, elinden geleni yapması, sessiz kalmak yerine adaleti sağlamaya çalışması çok güzeldi. canım benim.
devamını gör...