1.
saf bir anda armağan edilmişti, her dinlediğimde umudumu, inancımı, sevgimi ve sevmeyi hatırlıyor özlüyorum, galiba son çırpınışlarım onu fark ettim, hayalini kurduğum / kurduğumuz her şeyi tek yaptım sona geldim, tüketilen sevgim, ilgim, inancım, tazeleniyor yenileniyor lakin sonu aynı olacağı düşüncesi ile uzak duyuyorum hepsinden mantığımı kullanıp egomu tatmin ediyorum, duygusal mastürbasyondan farksız yaptığım, artık zevk alamıyorum korkuyorum, korktukça kırıyorum, kırılıyorum, kırdırtıyorum kendimi, güçsüz düşüyorum yeni dostluğa sevgiye arkadaşlığa, sapıtıyorum tekrardan başlıyorum, kayıp yapboz parçasını a4 kağıdından kesip boyayıp kendisiymiş gibi davranıyorum, kendimi değersizleştiriyorum, haketmiyor gözüküyorum. sondur bu son, şarkı artık bir kişiye ait değil bana ait ben armağan ediyorum kendime, beni anlatıyor umudumu yeşertiyor, sevgimi temsil ediyor, sevme şeklimi anlatıyor… sabah yeni bir gün, yeni bir sevgi yeni bir hayat, mutlu düşlerim hoşgeldin. umudum azmim ve ben, üstünü kapadığım duygum. yüzleşiyorum, defalarca dinleyerek yeni anılar düşlüyorum.
devamını gör...
2.
geçtiğimiz hafta sonu ütü yapmaya başlamadan önce klimayı açtım. telefonumu da harici hoparlörüme bağladım. eskilerden bir parça seçip oradan oraya beni yuvarlasın diyerek, dr. skull - rules for the fools ile giriş yaptım.
sırasını hatırlamasam da nekropsi, replikas, diken, kurban, kramp v.s. ne güzel eskilerden gidiyoruz falan derken keyfim iyice yerine geldi.
bu sıcakta ütünün buharını umursamadan hayatıma devam ediyordum ki bir anda renklerin içindenin introsunu duymamla yıllar öncesine gidip, düşüncelere dalarken buldum kendimi...
sırasını hatırlamasam da nekropsi, replikas, diken, kurban, kramp v.s. ne güzel eskilerden gidiyoruz falan derken keyfim iyice yerine geldi.
bu sıcakta ütünün buharını umursamadan hayatıma devam ediyordum ki bir anda renklerin içindenin introsunu duymamla yıllar öncesine gidip, düşüncelere dalarken buldum kendimi...
devamını gör...