1.
böyle bir başlığın olmamazı ibretlik bir durumdur. zon samanlarda kilittir. can zıkar. çözüm önerilerimis elbet vardır. kendimise zaklarıs.
devamını gör...
2.
artık her yerde trafik var.
devamını gör...
3.
yağmur yağıyor diye kızımı okula bırakayım dedim, 1,5 km yolu bir saatte gittim. radyoda sekiz ve dokuz haberlerini dinledim.
evin yanında bir bulvar var ve her evden en az bir araba o bulvara girmeye çalışıyor. yeşil ışık yandığında tüm araçlar yola gidiyor ve karşının yolunda duruyorlar. sonra karşıya yeşil ışık yanınca karşı yola giremiyor. en sağdaki son dakikada sinyal verip sola dönüyor.
yeminle bu şehrin insanlarına araç kullanma yanında trafik adabı dersi her altı ayda bir verilmeli.
yıldım vallahi, allahtan trafik saatlerinde evden çıkmıyorum. arabayı bıraktım mahalleye yürüme gideceğim. kesinlikle daha hızlı ilerlerim ve işi acele olanlar benim tıkadığım trafiğe maruz kalmaz.
evin yanında bir bulvar var ve her evden en az bir araba o bulvara girmeye çalışıyor. yeşil ışık yandığında tüm araçlar yola gidiyor ve karşının yolunda duruyorlar. sonra karşıya yeşil ışık yanınca karşı yola giremiyor. en sağdaki son dakikada sinyal verip sola dönüyor.
yeminle bu şehrin insanlarına araç kullanma yanında trafik adabı dersi her altı ayda bir verilmeli.
yıldım vallahi, allahtan trafik saatlerinde evden çıkmıyorum. arabayı bıraktım mahalleye yürüme gideceğim. kesinlikle daha hızlı ilerlerim ve işi acele olanlar benim tıkadığım trafiğe maruz kalmaz.
devamını gör...
4.
#3283769 @köylü yazardan ironiler çok iyimser. eğitimle bu milleti eğitebileceğini düşünüyor.
adam trafik polisinin gözü önünde aracını kaldırıma çıkartıp park ediyor. polise "neden görmüyorsun" diyorum. "nereye park etsin" diyor. cımer'e on kere yazdım. en son verdikleri yanıt "kaldırıma park etmiş araçları 112'yi arayarak ihbar edin" diyor. ekip kaldırıp bir tur gezdirseler ülkenin bütçe açığını çıkartırlar.
türkiye her anlamda bitik bir ülke. trafik bunun bir parçası. yapacak pek bir şey yok.
edit: kuzenimin bir iki gün önce etlik'te çektiği ankara akşam trafiği fotosu. aklı olan ankara'dan kaçar.
adam trafik polisinin gözü önünde aracını kaldırıma çıkartıp park ediyor. polise "neden görmüyorsun" diyorum. "nereye park etsin" diyor. cımer'e on kere yazdım. en son verdikleri yanıt "kaldırıma park etmiş araçları 112'yi arayarak ihbar edin" diyor. ekip kaldırıp bir tur gezdirseler ülkenin bütçe açığını çıkartırlar.
türkiye her anlamda bitik bir ülke. trafik bunun bir parçası. yapacak pek bir şey yok.
edit: kuzenimin bir iki gün önce etlik'te çektiği ankara akşam trafiği fotosu. aklı olan ankara'dan kaçar.
devamını gör...
5.
eskiden ankara trafiği metaforu, bir trafik sıkışıklığını değil, sığırdan hallice şoförleri tanımlardı.
mesela ankara'nın çok merkezi yerleri dışında her kavşakta size kırmızıda geçen biri çarpabilir. adama kırmızıda geçiyosun diye sitem ettiğinde "e sağa dönüyorum görmüyor musun" diye cevap verir size.
şimdi ise gerçek manada bir trafik sorunu doğmuştur.
istanbulda mukim, ankarayı bilen biri olarak istanbuldan çok daha derin bir krizin olduğunu söylemek mümkün.
nedeni de şudur ki, istanbul'da toplu taşıma ile neredeyse her yere gidilir.
bunun da çoğu metro metrobüs marmaray gibi trafiği bypass edecek araçlarla mümkün.
ama ankara'da böyle bir şey mümkün değil. otobüsün minibüsün geçmediği, geçse de 15-20 dakika yürüme yoluna mahkum olacağınız binlerce mesken var.
toplu taşıma ağının da çoğunu otobüs minibüs oluşturuyor ki bu da trafik konusunda hiçbir avantaj sağlamıyor.
özetle sıfırdan kurulan bir şehir için olabilecek en kötü planlamanın yapıldığı yerlerden biridir ankara.
boyutundan dolayı senelerce bu sorun hissedilmedi. depremden kaynaklı ani nüfus artışı direkt fark ettirdi.
velhasıl, ankara denen yer şu haliyle trafik konusunda batmıştır. çözümü de kısa-orta vadede mümkün değildir.
yüksek kirayı gözden çıkararak işe en yakın yerde ikamet etmek şart olmuştur.
mesela ankara'nın çok merkezi yerleri dışında her kavşakta size kırmızıda geçen biri çarpabilir. adama kırmızıda geçiyosun diye sitem ettiğinde "e sağa dönüyorum görmüyor musun" diye cevap verir size.
şimdi ise gerçek manada bir trafik sorunu doğmuştur.
istanbulda mukim, ankarayı bilen biri olarak istanbuldan çok daha derin bir krizin olduğunu söylemek mümkün.
nedeni de şudur ki, istanbul'da toplu taşıma ile neredeyse her yere gidilir.
bunun da çoğu metro metrobüs marmaray gibi trafiği bypass edecek araçlarla mümkün.
ama ankara'da böyle bir şey mümkün değil. otobüsün minibüsün geçmediği, geçse de 15-20 dakika yürüme yoluna mahkum olacağınız binlerce mesken var.
toplu taşıma ağının da çoğunu otobüs minibüs oluşturuyor ki bu da trafik konusunda hiçbir avantaj sağlamıyor.
özetle sıfırdan kurulan bir şehir için olabilecek en kötü planlamanın yapıldığı yerlerden biridir ankara.
boyutundan dolayı senelerce bu sorun hissedilmedi. depremden kaynaklı ani nüfus artışı direkt fark ettirdi.
velhasıl, ankara denen yer şu haliyle trafik konusunda batmıştır. çözümü de kısa-orta vadede mümkün değildir.
yüksek kirayı gözden çıkararak işe en yakın yerde ikamet etmek şart olmuştur.
devamını gör...
6.
vardiyalı çalışma sisteminin avantajları nelerdir diye sorsalar sanırım tek avantajı trafiğe yakalanmamaktir derim.
sabah vardiyasinda saat altıya on kala bindigim otobüs adeta uçarak gideceğim yere yarım saatte gidiyor. öğlen vardiyasında da saat ikide bindigim otobüs beni zamanında, rahat bir sekilde işimin başına götürüyor. gece vardiyası zaten başlı başına bir kolaylık olunca ne ankara teafigini görüyorum ne de arabayla işe gitme ihtiyacı hissediyorum. evde hanımdan alıyorum trafiğin berbat olduğu haberlerini. zira işe arabayla gidip hem oğlumuzu okula bırakıyor hem de eve dönüyor. günde aşağı yukarı 50 km yol gitmek artık ankara trafiğinde dehşet bir olay olmuş ve ben bundan ilginç bir şekilde hiç etkilenmiyorum.
sabah vardiyasinda saat altıya on kala bindigim otobüs adeta uçarak gideceğim yere yarım saatte gidiyor. öğlen vardiyasında da saat ikide bindigim otobüs beni zamanında, rahat bir sekilde işimin başına götürüyor. gece vardiyası zaten başlı başına bir kolaylık olunca ne ankara teafigini görüyorum ne de arabayla işe gitme ihtiyacı hissediyorum. evde hanımdan alıyorum trafiğin berbat olduğu haberlerini. zira işe arabayla gidip hem oğlumuzu okula bırakıyor hem de eve dönüyor. günde aşağı yukarı 50 km yol gitmek artık ankara trafiğinde dehşet bir olay olmuş ve ben bundan ilginç bir şekilde hiç etkilenmiyorum.
devamını gör...
7.
bugün bir ayrı coşkun gibi. metro denen velinimet sayesinde ben etkilenmedim. lakin araba, dolmuş ve otobüs kullanan iş arkadaşlarım geç kaldılar. hem de hiçbir zaman geç kalmayanlar geç kaldı bugün.
devamını gör...
8.
türkiye'de kişi başına / nüfusa oranla en çok araba bulunan şehir ankara olunca problemler yaşanması normal olan trafiktir. yakın senelerde değişmediyse bu istatistik böyle.
esasen izmir trafiği de kaotikliğiyle bambaşka sorunları getirir beraberinde ki burada da trafik çok tıkanır. ankara, planlı şehir. yani başkent olarak altyapısı daha planlı kurulmuş başta. izmir ise nüfusu şiştikçe yapılan yol, kaldırım vs. eklemeleriyle bir yamalı bohça gibi. üstte verdiğim istatistikte zirvede izmir olsa idi burada çok daha ağır problemler olurdu.
esasen izmir trafiği de kaotikliğiyle bambaşka sorunları getirir beraberinde ki burada da trafik çok tıkanır. ankara, planlı şehir. yani başkent olarak altyapısı daha planlı kurulmuş başta. izmir ise nüfusu şiştikçe yapılan yol, kaldırım vs. eklemeleriyle bir yamalı bohça gibi. üstte verdiğim istatistikte zirvede izmir olsa idi burada çok daha ağır problemler olurdu.
devamını gör...