kur’an okuma saati radyo yayını
her müslüman tevrat dinlemez her ateist kuran dinlemez ama herkes müzik dinler yani siyaset de mi yapalım o zaman radyoda ? yaptığım dinlerin düşmanlığı değil çünkü sözlük herkesi ortak paydada buluşturmak için vardır dinî bir vakıfta değiliz zorlanması saçma.
devamını gör...
varlığım türk varlığına armağan olsun
özlediğim yemin.
devamını gör...
sabaha bir ayet bırak
“olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. allah bilir, siz bilmezsiniz.” (bakara, 2/216).
devamını gör...
aziz philippus
ya da philip, filipus, philippos, philippe. isa'nın 12 havarisinden biridir. milattan sonra 80 yılında hristiyanlığı yaymak adına geldiği hierapolis'te romalılar tarafından çivili bir fıçı ile yamaçtan atılarak ya da çarmıha gerilerek öldürülmüştür. milattan sonra hierapolis'in resmi dininin hristiyanlık olması ile birlikte öldürüldüğü yere aziz philippus matriyonu denen şehitlik yapılmıştır. sekizgen planlı olarak inşa edilen bu yapı dini ve ruhi tedavi merkezi olarak yapılmıştır. ortasında azizin mezarının olduğu düşünülürdü. (bazı kaynaklarda mezar hala burada, şehitliğin ortasındaki mermer alanda, bulunuyor fakat 2011 yılında yapılmış italyan arkeolog francesco d'andria tarafından yürütülen bir araştırmaya göre philippus'un mezarı 5. yüzyıla tekabül eden bir zaman diliminde adına yapılan kiliseden çıkartılarak yakınlardaki bir başka mezara konmuş. bahsi geçen yerde (kendi adına yapılan şehitlik) yapılan kazılarda ve hatta mezarın varlığına dair yapılan testlerde de olumlu bir sonuç çıkmamıştır. kaynak taramasında bir eleme yapamadığım için iki bilgiyi de yazıyorum fakat 2011 yılındaki bilginini doğru olduğu kanaatindeyim.) günümüzde de 14 kasım aziz philippus günü olarak doğu ortodoks kilisesi tarafından kutlanmaktadır. aziz genelde yan çevrilmiş haç işareti ile simgelenmektedir.
kaynakça ve daha fazlası için: ntv - 2011 araştırmasının haberi, ortodokslartoplulugu.org, wikipedia, kulturelcisi.com
kaynakça ve daha fazlası için: ntv - 2011 araştırmasının haberi, ortodokslartoplulugu.org, wikipedia, kulturelcisi.com
devamını gör...
kaç yaşıma gelirsem geleyim
kaç yaşına gelirsem geleyim, hep gulecegim. çünkü ağlamayı bile beceremeyecek kadar beceriksizim.
devamını gör...
bilginin bir inanç olması
--- alıntı ---
bazı yeni ateistlerin bu yanlış algıdan hareketle "inanmak istemiyorum, bilmek istiyorum" gibi sloganlarla dini eleştirdiğine rastlarız. oysa bilginin kendisi de bir inanç türüdür, bilgi doğru olma özelliğine sahip gerekçelenmiş bir inançtır. dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorum, ama dünyanın yuvarlak olduğuna inanmıyorum demek saçmadır, bir şeye inanmadan onu bilemezsiniz.
dahi ve dindar ısaac newton, enis doko
--- alıntı ---
bunu okuduktan sonra üzerine çok düşündüğüm konu. şahsi fikrim de bu yöndedir . bilgi doğru olma özelliğine sahip bir inançtır.
bazı yeni ateistlerin bu yanlış algıdan hareketle "inanmak istemiyorum, bilmek istiyorum" gibi sloganlarla dini eleştirdiğine rastlarız. oysa bilginin kendisi de bir inanç türüdür, bilgi doğru olma özelliğine sahip gerekçelenmiş bir inançtır. dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorum, ama dünyanın yuvarlak olduğuna inanmıyorum demek saçmadır, bir şeye inanmadan onu bilemezsiniz.
dahi ve dindar ısaac newton, enis doko
--- alıntı ---
bunu okuduktan sonra üzerine çok düşündüğüm konu. şahsi fikrim de bu yöndedir . bilgi doğru olma özelliğine sahip bir inançtır.
devamını gör...
mesafeli insan
gereksiz pişmanlıklar yaşamak istemeyen insandır. yeterince yaşamıştır, akıllanmıştır.
devamını gör...
darbe başarısız plan
şuraya hunharca random atmak istiyorum. darbe başarısız ama klip başarılı, takdir ediyorum emeklerinizi. devamı gelsin hülöööğğ*
t: sözlük sinemasının kaliteli filmlerinden birtanesi.
t: sözlük sinemasının kaliteli filmlerinden birtanesi.
devamını gör...
bugünkü hava durumu
devamını gör...
ülkenin geri kalmışlık belirtileri
sağ partilerin yüksek oy oranları.
devamını gör...
başörtülü akademisyen neşenur akkaya'ya çirkin saldırı
benim türbanlı bacımın üstüne işediler...
devamını gör...
plaka numaraları
07 antalya
48 muğla
34 istanbul
21 diyarbakır
81 düzce (bu bana ilginç geliyor.)
52 ordu
23 elazığ (burda okumak istiyorum.)
48 muğla
34 istanbul
21 diyarbakır
81 düzce (bu bana ilginç geliyor.)
52 ordu
23 elazığ (burda okumak istiyorum.)
devamını gör...
açılan başlığa kimsenin tanım girmemesi
bu konuda mükemmel bir istatistiğe sahibim. ne zaman ağlamak ihtiyacı hissetsem girip tanım girilmeyen başlıklarıma şöyle bakıyorum, sonra bir cigara, uzağa dalan gözler, o gözlerden damlayan birkaç yaş.
devamını gör...
hayat ağacı
yeryüzünde ölümsüz olmayı başaramayan insanoğlu; çareyi, ölümden sonra dirilmeye veya ruhun ölümsüzlüğüne inanmakta bulmuş, hayat ağacı motifi de bu duyguları simgelemek için kullanılmıştır.
tanım: mitolojilerde dünyanın merkezinde, semavi dinlerde cennette bulunduğu anlatılan kutsal ağaçtır.
tanım: mitolojilerde dünyanın merkezinde, semavi dinlerde cennette bulunduğu anlatılan kutsal ağaçtır.
devamını gör...
serpme kahvaltı
serpme kahvaltı, açık büfe ve iftar çılgınlıkları bu kadar aç insanın olduğu ve öldüğü bir dünyada israf adına ölümüne kapışırlar...
kamu spotumu yaptığıma göre konuyla ilgili fikir beyanıma da geçebilirim;
kah açık büfe , kah serpme kahvaltı.
sonunda mutlaka pişmanlık duysanız da aklınızı çelen arkadaş, aile eşrafı sayesinde en az üç beş kez yolunuz düşmüştür, el mahkumdur...
serpme kahvaltı yerine açık büfe (eğer görünce kendini kaybedenlerden değilseniz ve gittiğiniz yerin ürünlerinden eminseniz), yok o da olmuyorsa kendi istediğiniz çeşitleri ve istediğiniz miktarda alabileceğiniz bireysel ya da abartılmamış ortak tabaklar israf açısından sanki daha mantıklı.
ben bu anlamda bilinen bir cafe-rest. zincirinin * çengelköy şubesini çok sevmiştim. bizim grupta herkes kıldır, birinin beğenmediği illa bir şey olur buraya kimse bir şey diyememişti. açık büfe olarak da nakkaştepe'de hem ürünleri, hem manzarası, hem de çalışanlarından memnun kaldığımız ve israfın minimum olduğu bir yer vardı. yani sözün özü illa gidilecekse de biraz ince eleyip sık dokumalı her işte olduğu gibi...*
temennimizi de bırakıp öyle gidelim madem;
yarın bence çok yüklenmemekte fayda var, hava da güzel olacak gibi istanbul'da, iğne atsan yere düşmeyecek duruma gelmeyelim. eminim tüm mekanlar ve sahiller ve piknik alanları deli insan akınına uğrayacak. aman dikkat herkes sağlıklı kalsın, ağzımızın tadi kaçmasın...*
sevgiler sözlük ahalisi, iyi hafta sonları dilerim şimdiden herkese.
kamu spotumu yaptığıma göre konuyla ilgili fikir beyanıma da geçebilirim;
kah açık büfe , kah serpme kahvaltı.
sonunda mutlaka pişmanlık duysanız da aklınızı çelen arkadaş, aile eşrafı sayesinde en az üç beş kez yolunuz düşmüştür, el mahkumdur...
serpme kahvaltı yerine açık büfe (eğer görünce kendini kaybedenlerden değilseniz ve gittiğiniz yerin ürünlerinden eminseniz), yok o da olmuyorsa kendi istediğiniz çeşitleri ve istediğiniz miktarda alabileceğiniz bireysel ya da abartılmamış ortak tabaklar israf açısından sanki daha mantıklı.
ben bu anlamda bilinen bir cafe-rest. zincirinin * çengelköy şubesini çok sevmiştim. bizim grupta herkes kıldır, birinin beğenmediği illa bir şey olur buraya kimse bir şey diyememişti. açık büfe olarak da nakkaştepe'de hem ürünleri, hem manzarası, hem de çalışanlarından memnun kaldığımız ve israfın minimum olduğu bir yer vardı. yani sözün özü illa gidilecekse de biraz ince eleyip sık dokumalı her işte olduğu gibi...*
temennimizi de bırakıp öyle gidelim madem;
yarın bence çok yüklenmemekte fayda var, hava da güzel olacak gibi istanbul'da, iğne atsan yere düşmeyecek duruma gelmeyelim. eminim tüm mekanlar ve sahiller ve piknik alanları deli insan akınına uğrayacak. aman dikkat herkes sağlıklı kalsın, ağzımızın tadi kaçmasın...*
sevgiler sözlük ahalisi, iyi hafta sonları dilerim şimdiden herkese.
devamını gör...
açık ayran varken kapalı ayran isteyen hafif yumuşak erkek
açık ayranın yapıldığı makina haftada bir yıkanıyor ve çoğu zaman masa silinen bezlerle temizleniyor içi. midesi kaldıran sert erkekleri açık ayrana davet ediyorum.
devamını gör...
parmaklıklar arasında
1967 yapımı stuart rosenberg filmi. zaten isa göndermeleri ile dolup taşan film bana green day grubunun meşhur jesus of suburbia'sını anımsatıyor. bir kahramana hatta direkt isa'ya dönüşen luke karakteri paul newman'ın o çarpık, biraz delivari ve insanı delip geçen gülümsemesi ile yükseldikçe yükselmiştir. bu film; "hapishaneden kaçış temalı bir film madem o zaman biraz aksiyon görelim" diyen kitleyi memnun etmez, temasına nazaran tamamen durağan geçen bir film zaten çoğu insanın aklında o meşhur iddia sahnesi ile kazınmıştır ama bana kalırsa filmin bunun dışında onlarca etkileyici sahnesi vardı.
luke'un dragline ile mücadele ettiği sahne hem sinema dünyası için unutulmayacak bir sahne hem de luke karakterini çözümlemek için ideal bir andı. filmin açılış sekansında bile luke karakterinin o yarı deli tavrını zaten anlaşılıyordu ama bu sahnede dragline onu dövmekten bıkana kadar hırsla kalkıp dayak yemeye devam etmesi karakterin genel bir portresini çizmeye yetiyor.
diğer bir etkileyici sahne luke'un annesi ile yaptığı son konuşma sahnesi ama bu sahneyi bu kadar vurucu yapan harry dean stanton'ın sakince just a closer walk with thee diye şarkıya girmesi ve luke'un annesi ile vedalaşmasının hemen ardından stanton'ın buğulanmış gözlerini uzaklara dikip şarkıya devam etmesidir bana kalırsa hatta o meşhur sahneyi de ekleyeyim buraya:
luke'un annesinin ölümünden sonra hücreye kapatılması yine ekrana bakıp sövüp saydığım bir sahneydi. luke'un ikinci kaçışından sonra bilerek tabağına fazladan yemek konulması -yemek bitmezse geceyi tek başına hücrede geçirmesi gerekecekti- ve hapishanede bulunan herkesin kendi yemeklerini bitirmelerine rağmen luke'a yardımcı olmak için onun yemeğinden sırayla bir kaşık almaları muhtemelen film boyunca beni ağlatmaya yaklaşmış az sayıda sahneden biridir yine.
başlık sahibi yazar biraz bahsetmiş ama ben tüm repliği yine de ekleyeyim. guns n' roses dinleyenler civil war şarkısının girişindeki o repliği anımsayacaklardır: "what we've got here is... failure to communicate. some men you just can't reach. so you get what we had here last week, which is the way he wants it... well, he gets it. i don't like it any more than you men."
strother martin'in o meşhur repliğinin geçtiği sahne yine cool hand luke filminin muhtemelen en akılda kalan ikinci sahnesiydi ki luke karakterinin vurulmadan önce pencereden bakıp; "what we've got here is... failure to communicate" dedikten sonra vurulup öldüğü sahne aynı şekilde çarpıcıdır.
luke'un vurulmadan önce tanrı ile yaptığı tek taraflı konuşma sahnesi için ise pek az şey söyleyebilirim, newman o sahnede sanatın vücut bulmuş hâli gibidir ki zaten replikler de aynı derecede güzeldir.
otoritenin kırılganlığını son dakika suratımıza çarpmış olan gözlük kırılma sahnesine değinmeyeceğim o kadar spoiler okuduysanız açıp izleyin zaten. o sahnenin etkisi okununca değil izlenince çarpıcı bir hâle geliyor.
"sometimes nothing can be a real cool hand"
luke'un dragline ile mücadele ettiği sahne hem sinema dünyası için unutulmayacak bir sahne hem de luke karakterini çözümlemek için ideal bir andı. filmin açılış sekansında bile luke karakterinin o yarı deli tavrını zaten anlaşılıyordu ama bu sahnede dragline onu dövmekten bıkana kadar hırsla kalkıp dayak yemeye devam etmesi karakterin genel bir portresini çizmeye yetiyor.
diğer bir etkileyici sahne luke'un annesi ile yaptığı son konuşma sahnesi ama bu sahneyi bu kadar vurucu yapan harry dean stanton'ın sakince just a closer walk with thee diye şarkıya girmesi ve luke'un annesi ile vedalaşmasının hemen ardından stanton'ın buğulanmış gözlerini uzaklara dikip şarkıya devam etmesidir bana kalırsa hatta o meşhur sahneyi de ekleyeyim buraya:
luke'un annesinin ölümünden sonra hücreye kapatılması yine ekrana bakıp sövüp saydığım bir sahneydi. luke'un ikinci kaçışından sonra bilerek tabağına fazladan yemek konulması -yemek bitmezse geceyi tek başına hücrede geçirmesi gerekecekti- ve hapishanede bulunan herkesin kendi yemeklerini bitirmelerine rağmen luke'a yardımcı olmak için onun yemeğinden sırayla bir kaşık almaları muhtemelen film boyunca beni ağlatmaya yaklaşmış az sayıda sahneden biridir yine.
başlık sahibi yazar biraz bahsetmiş ama ben tüm repliği yine de ekleyeyim. guns n' roses dinleyenler civil war şarkısının girişindeki o repliği anımsayacaklardır: "what we've got here is... failure to communicate. some men you just can't reach. so you get what we had here last week, which is the way he wants it... well, he gets it. i don't like it any more than you men."
strother martin'in o meşhur repliğinin geçtiği sahne yine cool hand luke filminin muhtemelen en akılda kalan ikinci sahnesiydi ki luke karakterinin vurulmadan önce pencereden bakıp; "what we've got here is... failure to communicate" dedikten sonra vurulup öldüğü sahne aynı şekilde çarpıcıdır.
luke'un vurulmadan önce tanrı ile yaptığı tek taraflı konuşma sahnesi için ise pek az şey söyleyebilirim, newman o sahnede sanatın vücut bulmuş hâli gibidir ki zaten replikler de aynı derecede güzeldir.
otoritenin kırılganlığını son dakika suratımıza çarpmış olan gözlük kırılma sahnesine değinmeyeceğim o kadar spoiler okuduysanız açıp izleyin zaten. o sahnenin etkisi okununca değil izlenince çarpıcı bir hâle geliyor.
"sometimes nothing can be a real cool hand"
devamını gör...
domestic hıyar
ufak bir küsüşme oldu ama bakıyorum hâlâ önceki gibi. enerji hâlâ sapasağlam. merak ediyorum sözlük, çok merak ediyorum; bu çağda, bu belada, bu karmaşada, bu enerji.
büyü falan yapıyor kesin. başka açıklaması olamaz. turuncu yaptığı kelimelerde bir sır ama bozacağım. hiç tasalanmayın. psikoloğunuz halledecek. hepinize kalp, kendisine sinsi bakış, yengeye öpücük.
büyü falan yapıyor kesin. başka açıklaması olamaz. turuncu yaptığı kelimelerde bir sır ama bozacağım. hiç tasalanmayın. psikoloğunuz halledecek. hepinize kalp, kendisine sinsi bakış, yengeye öpücük.
devamını gör...




