#ödüllü filmler
kore savaşı sonrasında birleşmiş milletler'in çağrısı ile türkiye bölgeye asker gönderir. bölgeye gönderilen askerlerden biri olan süleyman astsubay savaş bölgesinde annesi babası ölmüş ve savaşın şoku ile konuşamayan küçük bir kız bulur. dilini bilmediği için ona ayla adını verir ve ayla kendisini kurtaran bu askere bağlanır. süleyman astsubay da ayla'yı kızı gibi görür ve orada kaldığı süre boyunca ona bağlanır ama bir sorun vardır; türkiye'ye dönme zamanı geldiğinde ayla'yı türkiye'ye götürebilmesinin önünde birçok engelle karşılaşacaktır.
imdb: 8.3
imdb: 8.3
yönetmen:
can ulkay
oyuncular:
ismail hacıoğlu
kim seol
ali atay
murat yıldırım
çetin tekindor
lee kyung-jin
can ulkay
oyuncular:
ismail hacıoğlu
kim seol
ali atay
murat yıldırım
çetin tekindor
lee kyung-jin
*palm springs uluslararası film festivali (2017) - en iyi yabancı film
*altın palmiye ödülleri (2018) - en iyi film
*sedona uluslararası film festivali (2018) - en iyi yabancı film
*uluslararası izmir film festivali (2018) - en iyi film
*kemal sunal kültür sanat ödülü (2018) - en iyi erkek oyuncu [ismail hacıoğlu]
film toplam 19 ödüle sahiptir.
*altın palmiye ödülleri (2018) - en iyi film
*sedona uluslararası film festivali (2018) - en iyi yabancı film
*uluslararası izmir film festivali (2018) - en iyi film
*kemal sunal kültür sanat ödülü (2018) - en iyi erkek oyuncu [ismail hacıoğlu]
film toplam 19 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "tmrkrc" tarafından 18.12.2020 22:55 tarihinde açılmıştır.
1.
türk yapımı olandan bahsedeceğim. tabii ki filmler tarihi olaylara sonuna kadar bağlı olmamalıdır. genel hatlarını alıp kendi içinde değiştirebilir. ama bu durumu, olayın sadece duygusal yönlerini aldığınızda ortaya bir melodramdan başka bir şey çıkmıyor. izlerken sizi ağlatmak istediklerini anladığınızda büyü kayboluyor. yeşilçam ile hollywood’u başarıyla birleştirmekten başka bir şey olmuyor.
teknik manada iyi film. senaryosu da fena değil. izlenir yani. onda bir sıkıntı yok. ama işin sadece tek boyutundan değil de katmanlı olarak ele alınmasını isterdim.
teknik manada iyi film. senaryosu da fena değil. izlenir yani. onda bir sıkıntı yok. ama işin sadece tek boyutundan değil de katmanlı olarak ele alınmasını isterdim.
devamını gör...
2.
1950-1953 yılları arasında kore iç savaşı sırasında kaderleri birleşen koreli bir kız çocuğu eunja kim ile astsubay kıdemli başçavuş süleyman dilbirliği ‘nin savaş esnasında yaşadıkları ve baba-kız ilişkisine dönen bağları tam 65 yıl sonra film haline getirilir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/xrroi3kzarmausnr-t.jpg)
gerçek bir hikayeyi anlatan dram tarzındaki film’in asları ismail hacıoğlu, ali atay ve kim seol , astsubayın eşini oynayan büşra develi ‘nin müthiş oyunculuğunu da es geçmemek gerek . hele sadık rolünde ki caner kurtaran grubun neşesi gibi. oyuncu kadrosu tabi ki bu kadarla kalmıyor geniş bir prodüksiyonla çetin tekindor, altan erkekli, nilgün kasapbaşoğlu, meral çetinkaya gibi tecrübeli oyuncuların yer aldığı filmin süresi 2 saat 5 dakika sürüyor. bana göre nostaljik yönü çok kuvvetli, güçlü bir duygusu olan, anadolu insanının tıpkı bu topraklar gibi kadim ve merhametli bir yüreğe sahip olduğunu gösteren, savaş filmi olmasına rağmen yaşananların dramını olduğu gibi seyirciye geçiren bir film olmuş ayla.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/uwvmkfuqx93sg7os-t.jpg)
daha filmin başlarında süleyman (ismail hacıoğlu) koreye gitmek için can atarken beklediği haber gelir. ailesine gitmek istemesinin tek sebebini şu cümlelerle aktarır;
“ta oradaki insanlar benim ülkeme ihtiyaç duymuşlar, ülkemde bana ihtiyaç duymuş kaçılır mı bundan?” bu süleyman'a göre sevdiklerini ardında bırakarak gönüllü olabilmek için yeterli bir sebeptir.bir ay boyunca gemide yolculuk yapar ve birbirlerini tanırlar.üstteğmen mesut(murat yıldırım) sert görünmeye çalışır.ancak odasındaki karıncalardan rahatsızdır ve devreye süleyman girer “birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz” der ve karıncaların öldürülmesine izin vermez bunun üzerine üstteğmen mesut “daha karıncayı incetemeyenler, savaşa gidiyor” diyerek savaşta merhamet olmaması gerektiğinin altını çizer .sanki olacakları sezinlemiş gibi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/qzjdjthybxbjrjja-t.jpg)
koreye vardıklarında askerler pusuya düşer çevreyi kolaçan ederken çaresizlik içinde kalmış küçük bir kıza rastlarlar oracıkta bırakmaya gönlü razı gelmez süleyman'ın. üstleri tarafından ayla'nın süleyman'ın ve askerlerin yanında kalmasının onlara yük olacağını söylemesine rağmen süleyman o küçük çaresiz kızın sorumluluğunu almıştır bir kere.arkadaşlarınında desteğiyle konuşmadan ,içten gelen duygularla aralarındaki bağ kurulur.o bağ o kadar güçlüdür ki kendi canından olsa sevemezdi bu kadar süleyman aylayı.türkler kendi yurtlarından ayrı kaldıklarında öksüz yetim hisseder belki de bu sebeptendir süleyman sorumluk alıp başladığı işi bitirmek için çabalar ve en güzel insanlık dersini verir seyirciye.merhamet.
“ay ışığında bulduk, ay gibi yüzü var zaten, adı ayla olsun” ve ayla olur adı küçük kızın.
filmin dönem filmi olduğunu düşünürsek o dönemin nostaljik kıyafetleri o yılların sokakları,bisikletler,o yıllarda ki insanların ilişkileri nasılda huzur verici. tüm duygular gibi bunlarda seyirciye çok iyi yansıtılmış.
film de güney kore’de ki türk şehitliği'nin gösterildiği ve süleyman’ın en yakın arkadaşı ali’nin bir marilyn monroe hayranı olduğu ancak keskin nişancı olduğu için konsere katılamadığı marilyn monroe’un resmine bakarken vurulduğu sahneler yürek burkuyor. ayla’nın süleyman astsubayı baba olarak görmesi ve hiç konuşmazken “baba” deyip sarılması ,en başından beri tüm birliğin küçük kıza sahip çıkması, onun için bir şeyler yapması gözlerimizi nemlendiriyor. filmin sonunda ise gerçek görüntülere yer verilmiş olması üstelik filmde kullanılan repliklerin dahi aynı cümleler olması filmi daha da güçlendiren ve duyguların açığa çıktığı anlar olarak seyirciyle buluşuyor.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/xrroi3kzarmausnr-t.jpg)
gerçek bir hikayeyi anlatan dram tarzındaki film’in asları ismail hacıoğlu, ali atay ve kim seol , astsubayın eşini oynayan büşra develi ‘nin müthiş oyunculuğunu da es geçmemek gerek . hele sadık rolünde ki caner kurtaran grubun neşesi gibi. oyuncu kadrosu tabi ki bu kadarla kalmıyor geniş bir prodüksiyonla çetin tekindor, altan erkekli, nilgün kasapbaşoğlu, meral çetinkaya gibi tecrübeli oyuncuların yer aldığı filmin süresi 2 saat 5 dakika sürüyor. bana göre nostaljik yönü çok kuvvetli, güçlü bir duygusu olan, anadolu insanının tıpkı bu topraklar gibi kadim ve merhametli bir yüreğe sahip olduğunu gösteren, savaş filmi olmasına rağmen yaşananların dramını olduğu gibi seyirciye geçiren bir film olmuş ayla.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/uwvmkfuqx93sg7os-t.jpg)
daha filmin başlarında süleyman (ismail hacıoğlu) koreye gitmek için can atarken beklediği haber gelir. ailesine gitmek istemesinin tek sebebini şu cümlelerle aktarır;
“ta oradaki insanlar benim ülkeme ihtiyaç duymuşlar, ülkemde bana ihtiyaç duymuş kaçılır mı bundan?” bu süleyman'a göre sevdiklerini ardında bırakarak gönüllü olabilmek için yeterli bir sebeptir.bir ay boyunca gemide yolculuk yapar ve birbirlerini tanırlar.üstteğmen mesut(murat yıldırım) sert görünmeye çalışır.ancak odasındaki karıncalardan rahatsızdır ve devreye süleyman girer “birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz” der ve karıncaların öldürülmesine izin vermez bunun üzerine üstteğmen mesut “daha karıncayı incetemeyenler, savaşa gidiyor” diyerek savaşta merhamet olmaması gerektiğinin altını çizer .sanki olacakları sezinlemiş gibi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/04/08/qzjdjthybxbjrjja-t.jpg)
koreye vardıklarında askerler pusuya düşer çevreyi kolaçan ederken çaresizlik içinde kalmış küçük bir kıza rastlarlar oracıkta bırakmaya gönlü razı gelmez süleyman'ın. üstleri tarafından ayla'nın süleyman'ın ve askerlerin yanında kalmasının onlara yük olacağını söylemesine rağmen süleyman o küçük çaresiz kızın sorumluluğunu almıştır bir kere.arkadaşlarınında desteğiyle konuşmadan ,içten gelen duygularla aralarındaki bağ kurulur.o bağ o kadar güçlüdür ki kendi canından olsa sevemezdi bu kadar süleyman aylayı.türkler kendi yurtlarından ayrı kaldıklarında öksüz yetim hisseder belki de bu sebeptendir süleyman sorumluk alıp başladığı işi bitirmek için çabalar ve en güzel insanlık dersini verir seyirciye.merhamet.
“ay ışığında bulduk, ay gibi yüzü var zaten, adı ayla olsun” ve ayla olur adı küçük kızın.
filmin dönem filmi olduğunu düşünürsek o dönemin nostaljik kıyafetleri o yılların sokakları,bisikletler,o yıllarda ki insanların ilişkileri nasılda huzur verici. tüm duygular gibi bunlarda seyirciye çok iyi yansıtılmış.
film de güney kore’de ki türk şehitliği'nin gösterildiği ve süleyman’ın en yakın arkadaşı ali’nin bir marilyn monroe hayranı olduğu ancak keskin nişancı olduğu için konsere katılamadığı marilyn monroe’un resmine bakarken vurulduğu sahneler yürek burkuyor. ayla’nın süleyman astsubayı baba olarak görmesi ve hiç konuşmazken “baba” deyip sarılması ,en başından beri tüm birliğin küçük kıza sahip çıkması, onun için bir şeyler yapması gözlerimizi nemlendiriyor. filmin sonunda ise gerçek görüntülere yer verilmiş olması üstelik filmde kullanılan repliklerin dahi aynı cümleler olması filmi daha da güçlendiren ve duyguların açığa çıktığı anlar olarak seyirciyle buluşuyor.
devamını gör...
3.
kore savaşı'nda asker olan süleyman'ın ayla adındaki bir küçük kızı sahiplenmesini, arada hiçbir kan bağı olmadan da yürekten sevebilmenin azâmetini gösteren 2017 yapımlı türk/ kore filmi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/12/30/xy2wffquqhl4ztxi-t.jpg)
başrolde ismail hacıoğlu
kim seol
çetin tekindor
lee kyung-jin
ali atay
murat yıldırım gibi isimler oturuyor.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/12/30/xy2wffquqhl4ztxi-t.jpg)
başrolde ismail hacıoğlu
kim seol
çetin tekindor
lee kyung-jin
ali atay
murat yıldırım gibi isimler oturuyor.
devamını gör...
4.
babası tarafından sevilmeyen kız çocukları için ultra tetikleyici film.
ağlaya ağlaya izlemiştim. yüce rabbim insanın içine sevme potansiyeli verince veriyor işte. vallahi de billahi de dünya böyle sevgi dolu insanların hatrına dönüyor.
ağlaya ağlaya izlemiştim. yüce rabbim insanın içine sevme potansiyeli verince veriyor işte. vallahi de billahi de dünya böyle sevgi dolu insanların hatrına dönüyor.
devamını gör...
5.
senaryosu yiğit güralp tarafından yazılmış ve can ulkay tarafından yönetilmiş 2017 yapımlı türkiye/ güney kore ortak yapımlı dram filmi; gerçek bir hikâyeden uyarlanmıştır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/01/kaoiozsb1p0x1m0i-t.jpg)
başrolde
ismail hacıoğlu
kim seol
ali atay
murat yıldırım
çetin tekindor
lee kyung-jin gibi oyuncular yer alır.
kore savaşında süleyman adlı askerin ayla adında kimsesiz küçük bir kız çocuğunu bulması ve onu türkiye'ye götürme çabasını konu edindiği söylenebilir.
savaşın yıkıcı etkileri, hayatta kalma çabası, çaresizlik ve çaresizliğin ortasında ayla ile tanışmak genç askerin hayatında bir dönüm noktası olacak ve bu küçük kızı yürekten sevecektir, arada hiçbir kan bağı olmadan da sevebilmenin nasıl güçlü bir duygu oluşu, kimsesiz bir çocuğa babalık etmek, korumak ve kollamak, sevmek, filmin en çok değindiği durumlardandır diyebiliriz.
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse ismail hacıoğlu'nun gerçekçi oyunculuğu ve babalık duygusunu seyirciye hissettirmesi filmi izlenilir kılan şeyler arasında, küçük çocuk oyuncunun hüzünlü bakışları, babası olarak bellediği askerden ayrılmak istemeyişi, çaresizlik gibi duygular filmi duygusal kılıyor.
marilyn monroe konserinin olduğu sahneyi ise biraz hatırlıyorum, ali atay'ın filmde öldüğü sahne ise etkileyiciydi.
savaşın yanı sıra sevgiyi ve fedakârlığı konu edinen iyi bir dram filmiydi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/01/kaoiozsb1p0x1m0i-t.jpg)
başrolde
ismail hacıoğlu
kim seol
ali atay
murat yıldırım
çetin tekindor
lee kyung-jin gibi oyuncular yer alır.
kore savaşında süleyman adlı askerin ayla adında kimsesiz küçük bir kız çocuğunu bulması ve onu türkiye'ye götürme çabasını konu edindiği söylenebilir.
savaşın yıkıcı etkileri, hayatta kalma çabası, çaresizlik ve çaresizliğin ortasında ayla ile tanışmak genç askerin hayatında bir dönüm noktası olacak ve bu küçük kızı yürekten sevecektir, arada hiçbir kan bağı olmadan da sevebilmenin nasıl güçlü bir duygu oluşu, kimsesiz bir çocuğa babalık etmek, korumak ve kollamak, sevmek, filmin en çok değindiği durumlardandır diyebiliriz.
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse ismail hacıoğlu'nun gerçekçi oyunculuğu ve babalık duygusunu seyirciye hissettirmesi filmi izlenilir kılan şeyler arasında, küçük çocuk oyuncunun hüzünlü bakışları, babası olarak bellediği askerden ayrılmak istemeyişi, çaresizlik gibi duygular filmi duygusal kılıyor.
marilyn monroe konserinin olduğu sahneyi ise biraz hatırlıyorum, ali atay'ın filmde öldüğü sahne ise etkileyiciydi.
savaşın yanı sıra sevgiyi ve fedakârlığı konu edinen iyi bir dram filmiydi.
devamını gör...