1.
sait faik abasıyanık'ın az şekerli ile başlayan içinde kısa farklı öykülerden oluşan kitabı. hikayelerinden az şekerli ve hikaye peşinde olanlar severek okuduğum hikayeleridir.
devamını gör...
2.
bir sait faik abasıyanık kitabıdır.
sait faik abasıyanık gerçekten de türk öyküsünde dev bir isimdir. her okuduğum kitabı ile birlikte kendisine olan hayranlığım arttı bugüne kadar. yeniden okuduğum, bu kitap gibi, kitaplarında ise daha genç yaşta okuduğum zamanlara göre hayran olunacak daha çok şey buluyorum.
büyük edebiyatçı sait faik abasıyanık bu kitapta da okumaya alışık olduğumuz o durağan ama çarpıcı öykülerini sunmuş yine bize. bu arada bu çok da hacimli olmayan kitap yazar tarafından yazılmış güzel bir şiirle bitiyor.
kitaptaki öyküler bir vapur yolculuğunda, bir tren garında, anıların biriktiği entelektüel ama yılgın bir zihinde geçiyor. ama sanırım en önemli yer bir yazıda okuduğuma göre sait faik abasıyanık'ın öykülerini yazmak için gittiği kıraathaneler.
sait faik abasıyanık okuyan herkes onun kıraathanelere ne kadar düşkün olduğunu bilir. ama bu kitabında küçücük bir öykü var ki yazar bu kıraathanelerin kendisi için ne anlama geldiğini muhteşem bir şekilde anlatıyor. hatta kıraathaneler için muhtar üniversiteler diye bir tanım kullanıyor.
sait faik okumak her zaman büyük bir keyif.
sait faik abasıyanık gerçekten de türk öyküsünde dev bir isimdir. her okuduğum kitabı ile birlikte kendisine olan hayranlığım arttı bugüne kadar. yeniden okuduğum, bu kitap gibi, kitaplarında ise daha genç yaşta okuduğum zamanlara göre hayran olunacak daha çok şey buluyorum.
büyük edebiyatçı sait faik abasıyanık bu kitapta da okumaya alışık olduğumuz o durağan ama çarpıcı öykülerini sunmuş yine bize. bu arada bu çok da hacimli olmayan kitap yazar tarafından yazılmış güzel bir şiirle bitiyor.
kitaptaki öyküler bir vapur yolculuğunda, bir tren garında, anıların biriktiği entelektüel ama yılgın bir zihinde geçiyor. ama sanırım en önemli yer bir yazıda okuduğuma göre sait faik abasıyanık'ın öykülerini yazmak için gittiği kıraathaneler.
sait faik abasıyanık okuyan herkes onun kıraathanelere ne kadar düşkün olduğunu bilir. ama bu kitabında küçücük bir öykü var ki yazar bu kıraathanelerin kendisi için ne anlama geldiğini muhteşem bir şekilde anlatıyor. hatta kıraathaneler için muhtar üniversiteler diye bir tanım kullanıyor.
sait faik okumak her zaman büyük bir keyif.
devamını gör...
3.
kim derdi ki, aynı satırların altını / aynı şekilde, aynı açlıkla yıllar önce başka biri de çizecek ve yıllar sonra aynı altı çizili satırlar beraber tekrar okunacak.
*
*
devamını gör...