1.
aziz stephan katedrali
viyana'nın merkezinde bulunan ve 1147 yılında inşa edilen katedral tarihi birçok olaya tanıklık etmiş. kanuni sultan süleyman ve merzifonlu kara mustafa paşa tarafından iki kez kuşatılmış fakat alınamamış. osmanlı kuşatmaları esnasında halkın katedrale sığındığı ve korunduğu da kaynaklarda geçmekte. osmanlı'nın 2. kuşatması sonrasında geri çekilmesiyle çan ustası osmanlı'dan kalan metal eşyalar, top ve güllelerin demirini eritip yeni bir kule yapmış. türk kulesi olarak bilinen kuleye "pummerin kulesi" adı verilmiş. bunu osmanlı devletine karşı bir zafer olarak görmüşler.
2. dünya savaşı sonrası zarar gören katedralin birçok bölümü yanmış ve yıkılmış. türk kulesi adı verilen bölüm de yıkılmış. daha sonra yerine avusturya'nın en büyük kulesi olan başka bir kule yapılmış. ayrıca avusturya tarafından osmanlı devletine karşı aşağılayıcı olarak nitelendirilen bir heykel yapılmış. bu heykel katedralin arka kısmında yer alıyor. osmanlı halkı ayaklar altına alınmış şekilde tasvir edilmiş.

*
aynı azizin budapeştede de osmanlı askerini ayaklar altına aldığı başka heykeller de bulunmakta.
hem içi hem dışı oldukça ihtişamlı ve güzel olan bu katedral özgürlüğün simgesi olarak görülmüş. bir rivayete göre 1500 lü yıllarda katedralin kulesine bir bekçi görevlendirilmiş. görevi kuleden çevreyi gözetlemek ve türklerin gelip gelmediğini kontrol etmekmiş. türklerin geldiğini fark edince çanları çalması gerekiyormuş. ama tabi 2. dünya savaşından sonra türklerin artık oraya gelemeyeceğini düşündükleri için bu bekçinin görevine son verilmiş. tabi ki bunun gerçek olup olmadığına dair bir kanıt yok.
2. dünya savaşı sonrası zarar gören katedralin birçok bölümü yanmış ve yıkılmış. türk kulesi adı verilen bölüm de yıkılmış. daha sonra yerine avusturya'nın en büyük kulesi olan başka bir kule yapılmış. ayrıca avusturya tarafından osmanlı devletine karşı aşağılayıcı olarak nitelendirilen bir heykel yapılmış. bu heykel katedralin arka kısmında yer alıyor. osmanlı halkı ayaklar altına alınmış şekilde tasvir edilmiş.

*
aynı azizin budapeştede de osmanlı askerini ayaklar altına aldığı başka heykeller de bulunmakta.
hem içi hem dışı oldukça ihtişamlı ve güzel olan bu katedral özgürlüğün simgesi olarak görülmüş. bir rivayete göre 1500 lü yıllarda katedralin kulesine bir bekçi görevlendirilmiş. görevi kuleden çevreyi gözetlemek ve türklerin gelip gelmediğini kontrol etmekmiş. türklerin geldiğini fark edince çanları çalması gerekiyormuş. ama tabi 2. dünya savaşından sonra türklerin artık oraya gelemeyeceğini düşündükleri için bu bekçinin görevine son verilmiş. tabi ki bunun gerçek olup olmadığına dair bir kanıt yok.

devamını gör...