az şey bilerek çok şey biliyor havası vermek

türkiye' de geçerli bir palavracı tarzıdır.

bilim devriminin insana itelediği parçacı yaklaşımın neticesidir.

evrenin fizikalize edilmesi ve en küçük unsurlarına kadar atomize edilip incelenebilir hale gelmesi , hakikatin en küçük parçada olduğu hissini uyandırdı insanda. atom, nötron, proton , atom altı dünya derken çük kadar bilgiyle dünyanın tüm sırlarını keşfettiğini zanneden insanlarla doldu ortalık. varlık, hakikat bütüncül anlam haritasından koptuğu için küçük şeyler büyük sükse yapıyor.

(bkz: demagoji)
(bkz: demagog)

az şey bilerek çok şey biliyor havası vermek, aslında insanların bilgi seviyesini abartarak veya gösterişli bir şekilde sunarak kendini üstün göstermeye çalışmasıdır. bu tarz bir tavır, genellikle samimiyetsiz ve yapay bir izlenim bırakabilir. ancak, bazı insanlar bunu gerçekten bilgi sahibi gibi görünmek için kullanabilir. işte bu havayı vermek için bazı yöntemler:

temel konular hakkında genel bilgi sahibi olun. özellikle popüler ve genel ilgi çeken konular hakkında yüzeysel bilgiler edinin.

bildiğiniz konuları abartılı bir şekilde sunarak, insanların size daha bilgili biri gibi bakmasını sağlayabilirsiniz. ancak bu taktik, samimiyetsizlik ve sahte bir izlenim yaratabilir.

bildiğiniz konuları anlatırken detaylara girin ve bilgiye dair daha derinlemesine bir anlayışa sahip gibi görünmeye çalışın.

konuşurken veya yazarken gösterişli ve etkileyici bir dil kullanın. zor kelimeler veya karmaşık cümle yapıları kullanarak bilgi sahibi gibi görünebilirsiniz.

başkalarına sorular sorarak veya tartışmalara katılarak bilgili biri gibi görünebilirsiniz. ancak bu taktik, gerçek bir bilgi seviyesini gizlemeye veya telafi etmeye yetmeyebilir.

ancak unutmayın ki samimiyet ve dürüstlük her zaman en önemli değerlerdir. kendinizi olduğunuz gibi ifade etmek ve gerçek bilgi seviyenizi yansıtmak, daha sağlıklı ve kalıcı ilişkiler kurmanıza yardımcı olacaktır.

sahtekarlık, yalancılık yapmadıktan, yeri geldiğinde bilmiyorum diyebildikten, eksik ya da hatalı olduğunu kabul edebildikten, öğrenmeye devam edebildikten sonra bir sakıncası olmayan davranış.

bildiklerimi, anladıklarımı, tecrübelerimi insanlara aktarabilmek için ben de biraz pazarcılık yapabilirim, kar amacı gütmem gerekmez, polimat olmam gerekmez.

az şey bilerek demek, az ile yetinmek demek. bilgiyi belli bir sınırda tutmak demek.
az şey bildiğini bilen ve bunun farkında olan insan için kendi bilgisi hiçbir zaman yeterli gelmeyecektir.

bir insan bilmiyorum diyebiliyorsa, bildiği bir konuda bile tekrar tekrar bilgisini ölçüp tartip, kontrol ederek aktarıyorsa o insan öğrenmeye açıktır. kendi bilgisi düsturu olmayan ,öğrenmeyi seven her insan için bilgi kapısı açıktır. ondan sonra ister aktarsin, ister kendine saklasın ne önemi var?

bir de bunların yüz ifadesine yansıması vardır. gıcık olunasıdır.

bu memleket, özellikle de din konularında böyle hazoların harman olduğu yerdir,
bunlardan şideetle sakınınız.

başkasına üstün gelme-ne gerekse- çabasını yanlış anlayan ve kendini kandırmaya çalışan insanların bir başka sırıtan özelliği.