insanın başına ne zaman büyük işler açılsa, mutlaka küçük bir başlangıcı olur. mesela bir balık kraker açarsın daha sonra masumca birkaç taneyi ağzına atarsın ağzın kalabalıklaşır *, sonra birden bir şey olur. dilinin ucunda hafif bir tuz, burnunda ise buram buram deniz kokusu, beyninde dehşet bir çağrışım:
bize iki duble, biraz peynir az kavun bir de deniz levreği getir...

oysa masada sadece çayın yanında balık kraker var. yan masadan da şerefe diyen güzel bir kadında gelmiyor.

ama hayaller? onlar çoktan deniz kenarında eski bir balıkçı meyhanesine oturmuş, fasıl başlamış bile.

balık kraker dediğin şey, sanki kurutulmuş çocukluk hayali gibi. minik, tuzlu, hafif... ama sen onu yerken ruhun derinlerden bir dilek fısıldıyor:
beni ege kıyılarına götür ve üzerime deniz kokusu sinsin....

bir, iki, beş... derken avuçla balık kraker yiyorsun. gözün kapanıyor, kafanda bir yunan adası, hafiften fonda bir aşk şarkısı... dalgalar kıyıya vuruyor, garson mezeleri getiriyorum diyor, sen hala balık krakeri çıtırdatıyorsun.

bu yüzden dostlar, kimse küçümsemesin şu minicik balık krakerleri. o bir poşet, içinde bir yaz akşamı, bir beyaz masa örtüsü, bir karaf soğuk rakı ve en önemlisi de iç geçirerek bakılan günbatımı taşıyor.

sonra da klasik final gelir:

ne yapsak akşama rakı-balık mı?

cevap belli:

önce balık krakeri bırak, sonra ciddi ciddi plan yapalım.
devamını gör...
bir karışık bulgur pilavı yerken oba kurma isteği değildir.

buyruğumdur!!!! buyruk benimdir. ay gaza geldik.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"balık kraker yerken gelen rakı balık yapma isteği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim