barbarların avrupa'yı istilası

irlandalı tarihçi ve filolojist john b. bury tarafından yazılan araştırma - tarih kitabı. kitapta kavimler göçü öncesi zamanda cermen kavimleri ile roma imparatorluğu arasındaki siyasi ve askeri ilişkiler, kavimler göçü sonrası avrupa'ya göçen cermen kavimlerinin nerelere yerleştiği, nereleri istila ettiği, roma ile hangi savaşları yaptığı, avrupa hun imparatorluğu'nun roma ile ilişkileri, attila'nın galya ve italya seferleri, attila sonrası hunların cermen kavimleri tarafından avrupa'dan atılması, hunların dağılışından sonra barbar kavimlerin avrupa'yı istilaya devam etmeleri, birbirleri ile olan çekişmeleri, cermen kavimlerindeki hukuk düzeni gibi pek çok konu ele alınıyor.

kitap bahsedilen konulara değinmesinin yanında size şu temel argümanı sunuyor; bu olaylar yaşanırken roma imparatorluğu zaten çökmektedir. bu çöküş sürecindeki esas mesele ise imparatorluğun kendi içerisinde yaşadığı sıkıntılar ve dinamiklerdir. evet perslerle yaşanan savaşlar imparatorluğun çöküş sürecini bir nebze hızlandırmış olabilir, ancak içeride sükun ve bütünlük olmaması, roma imparatorluğunu o dönem bazında kağıttan kaplana dönüştürmüştür. özellikle iktidar mücadelesinin yoğunluğu, taht için girişilen türlü mücadeleler ve oyunlar, imparatorluğun diğer tehlikeleri de ciddi olarak fark edememesi ve bunlara önlem alamaması doğal sonucunu doğurmuştur. yani işin özü şudur ki roma imparatorluğu her anlamda tükenmektedir. doğal olarak tüm bu unsurlar, ekonomik çöküntüyü de beraberinde getirmiştir. bir nevi çökmekte olan bir imparatorluğun çevresinde yaşananlar karşısındaki acziyetini gözler önüne sermektedir. olayları değerlendirirken bu temel argümanı cepte tutmak gerekir. olması gereken olmaktadır...

onun haricinde diplomatik ilişkilerin ve geç kalınmış yönetimsel reflekslerin tarihi perspektiften, objektif bir şekilde değerlendirilmiş olması kitabın en önemli artısı gibi duruyor. günümüz kıta avrupasının teşekkülü açısından fikir sahibi olmak isteyenlerin okumasında fayda olur. kitabın 1928 yılında yayınlandığını düşünürsek, türkçe'ye çok geç çevrildiğinin de altını çizmek gerekir. insanı boğmayacak, az ve öz bir tarih okuması yapmak isteyenler için biçilmiş kaftandır. adına takılmayın. içeriğe odaklanmakta fayda var. *